Kurtarma paketi durgunluğu engeller mi?

Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Dünya ekonomisi 1928 yılındaki büyük durgunluk döneminden bu yana yaşanan en ağır kriz riski ile karşı karşıya. Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kahn küresel bir kriz yaşandığını bu nedenle küresel bir çözüm aranması gerektiğini savunuyor.

İpotek kredilerindeki bozulmanın mali sistemi tehdit edici boyuta ulaştığını gören ABD yönetimi 700 milyar dolarlık devasa ölçekte bir kurtarma paketini hayata geçirmek için Parlamento'dan izin aldı. Ancak, ABD ekonomisine göbeğinden bağlı olan Avrupa Birliği ülkelerinde düzenlenen mini-zirveden bir kurtarma paketi çıkmadı.

IMF uzmanları tarafından yapılan bir çalışma son 27 yılda gerçekleşen 124 bankacılık krizi ile ilgili saptamalarda bulunuyor. IMF uzmanları yaşanan krizlerin hemen hepsinde devletin mevduat garantisi, likidite vermek ve kamulaştırma yöntemleriyle müdahale etmek zorunda kaldığını vurguluyor.

Bankacılık sektöründe yaşanan krizler dolayısıyla yapılan müdahalelerin kamu maliyesi üzerindeki brüt maliyeti milli gelirin %13'ü civarında gerçekleşiyor. Ekonominin orta dönemli büyüme hızına göre hesaplanan çıktı kaybı milli gelirin %20'si düzeyinde gerçekleşiyor. Yapılan çalışmalar kamu maliyesine düşen yük ile çıktı kaybı arasında ters yönlü bir ilişki olduğunu gösteriyor.

IMF uzmanlarının yaptığı bir çalışmadan çıkıp genelleme yapmak istemiyoruz. Ama ABD yönetiminin uyguladığı politikalarla finansal krizin etkilerini hafiflettiğini söyleyebiliriz. ABD'nin uyguladığı genişletici para ve maliye politikaları bir yandan iç talebi uyarırken diğer yandan doları zayıflatarak dış ticaret yoluyla büyümeyi ayakta tuttu. Buna karşı Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanan sıkı para politikası sorunu ağırlaştırıyor.

700 milyar dolarlık kurtarma paketinin mali sektörde iflas riskini önemli ölçüde azaltacağına inanıyoruz.  Tahsil edilemeyen alacaklarından kurtulacak mali sektörde güvenin yeniden tesis edileceğine, para piyasalarındaki tıkanıklığın aşılacağına ve kredi piyasalarının yeniden çalışmaya başlayacağına inanıyoruz.

ABD ekonomisinin Japonya örneğinde olduğu gibi küçük paketler açıklayarak piyasalarda geçici rahatlama yaratmak yerine İsveç örneğinde olduğu gibi aktif bir politika izlemesi ve büyük bir yardım paketi üzerinde çalışmasının "geç kalmış ama doğru bir hamle" olduğuna inanıyoruz.

Buna rağmen, ABD hükümetinin kuracağı kamu fonunun ABD ekonomisi'nin durgunluğa girmesini engelleyeceğine inanmıyoruz. ABD ekonomisindeki sorunun temelinde hane halkının gelirinin çok üzerinde borçlanması ve bu borcu sağlayan mali sektörün çok yüksek kaldıraç kullanması yatıyor.

Hazine tarafından kurulacak olan fon hane halkının borcuna dayanarak çıkarılmış menkul kıymetlerin bir kısmını satın alacak. Bankacılık sektörünün problemli kredileri azalacak ama hane halkının toplam borcunda bir azalma olmayacak.

ABD hane halkının borcunun sürdürülebilir boyuta gerilemesinin yolu tasarrufların artmasından geçiyor. Tüketim harcamalarının milli gelirin %70'ini oluşturduğu bir ülkede ekonomiyi yavaşlatmadan bunu yapmak mümkün değil. Dolayısıyla açıklanan pakete rağmen ABD ekonomisinin uzun süreli bir durgunluğa dönemine gireceği konusunda görüşümüzde bir değişiklik yok.

Tüm yazılarını göster