Küresel silah ticareti

Küresel jeopoli­tik gerilim azal­mak bilmiyor. Kursk operasyonuyla Kiev, savaşı Rusya toprak­larına taşıdı. Orta­doğu’da ise beklen­medik bir diploma­tik açılım (örneğin nükleer anlaşmanın yeniden canlanma­sını içeren bir büyük uzlaşı) olmadığı taktirde İran-Israil geriliminin böl­gesel bir savaşa evrilmesi gayet mümkün. Bütün bun­lar olurken ABD’de iç siya­set kaynaklı belirsizlik de­vam ediyor.

Prof. Dr. Tolga Demiryol Küresel perspektif tolga.demiryol@dunya.com

Küresel jeopoli­tik gerilim azal­mak bilmiyor. Kursk operasyonuyla Kiev, savaşı Rusya toprak­larına taşıdı. Orta­doğu’da ise beklen­medik bir diploma­tik açılım (örneğin nükleer anlaşmanın yeniden canlanma­sını içeren bir büyük uzlaşı) olmadığı taktirde İran-Israil geriliminin böl­gesel bir savaşa evrilmesi gayet mümkün. Bütün bun­lar olurken ABD’de iç siya­set kaynaklı belirsizlik de­vam ediyor.

Trump seçilirse mevcut çatışmalara yeni bir ABD-Çin gerilimi eklenebi­lir. Daha da önemlisi Trump yönetimindeki ABD’nin li­derlik rolünden geri çekil­mesi halinde uluslararası sistemdeki çözülme hızla­narak devam edecektir.

Yükselen tehdit algısına paralel olarak ulusların si­lahlanması hızlanıyor. Av­rupa’dan Ortadoğu’ya he­men her bölgede devletler yeni savunma iş birliği ve silah transferi anlaşmaları yapıyorlar. Geçtiğimiz gün­lerde iki önemli silah satış anlaşması düştü gündeme.

İlki Polonya’nın ABD’den 96 adet AH-64E Apac­he taarruz helikopteri al­mak üzere yaptığı anlaşma. 10 milyar dolarlık bu satış, son dönemde ivmelenen ABD-Polonya savunma iş birliğinde dönüm noktası. Ukrayna’nın en sıkı destek­çilerinden biri olan Polon­ya, 2022’den bu yana savun­ma yatırımlarını ve özellik­le ABD’den silah alımlarını arttırıyor. Polonya’nın sa­vunmaya ayırdığı kaynak­lar bütçesinin yüzde 4’ü. Bu oran NATO’nun müttefik­ler için belirlediği hedefin iki katı.

ABD açık ara lider

ABD küresel silah ih­racatında yaklaşık yüzde 40’lık payla açık ara lider konumda. Ukrayna-Rusya savaşıyla birlikte ABD’nin savunma ihracatı tarih­sel zirveye ulaştı. 2022’de ABD silah ihracatı önceki yıla göre yüzde 49 artarak 51,9 milyar dolara çıkmış­tı. 2023 artış hızı ise yüzde 55,9’u buldu ve toplam ih­racat 80,9 milyar dolar ile rekor kırdı.

Avrupalı devletlerin önem­li bir bölümü, kısa vadede ih­tiyaç duydukları savunma sistemlerini ABD’den karşı­lama yoluna gidiyor. 2019- 2023 döneminde ABD silah ihracatında Avrupa ülke­lerinin payı yüzde 28 iken, Avrupa’nın ithalatının yüzde 55’i ABD kaynaklı. Benzer bir asimetri, piya­sa erişiminde de söz konu­su.

ABD’li silah üreticileri, Avrupa pazarlarına olduk­ça rahat erişirken Ameri­kan pazarı Avrupalı şirket­lere nispeten kapalı. Bu da ABD ile Avrupa arasında oldukça asimetrik bir kar­şılıklı bağımlılık ilişkisine işaret ediyor. Pek çok Avru­palı devletin uzun vadede amacı savunma yatırımla­rını artırarak ihtiyaçlarını içeriden karşılamak olsa da bu hedef şimdilik çok uzak.

Geçtiğimiz hafta içinde duyurulan ikinci önemli gelişme ise ABD’nin İsra­il’e 20 milyar dolarlık silah transferinin onaylanma­sı oldu. Söz konusu paket­te 50 adet F-15’in yanı sı­ra, AMRAAM havadan-ha­vaya füze sistemleri, tank ve havan mühimmatları ve zırhlı taktik araçlar yer alıyor. Gazze’de ateşkesin sağlanması için Netanya­hu yönetimine baskı yap­tığı izlenimini veren Biden yönetiminin İsrail’e yöne­lik bu kararı ABD Kongre­si’nde her iki partiden de destek bulmuş görünüyor.

Rusya düşüşte

Son iki yılda ABD küre­sel silah ticaretindeki ko­numunu perçinlerken ta­rihsel olarak ikinci bü­yük silah ihracatçısı olan Rusya ise bir süredir dü­şüşte. Sağlıklı ve tam veri bulmanın zor olduğu silah ihracatı konusunda en gü­venilir otorite kabul edi­len SIPRI (Stockholm In­ternational Peace Resear­ch Institute) rakamlarına göre Rusya’nın 2013-2017 döneminde küresel silah ihracatındaki payı yüzde 22 iken bu oran 2018-2022 yıllarında yüzde 16’ya ge­rilemiş.

Ukrayna savaşı ve uluslararası yaptırımların etkisiyle Rusya’nın silah ihracatının 2023’te bir ön­ceki yıla göre yüzde 50’nin üzerinde azaldığı değer­lendiriliyor. Kremlin savaş ekonomisini iyice devreye almış olsa da mühimmat ve teçhizat üretimi Ukray­na’da çarpışan birliklerin ihtiyaçlarını dahi karşıla­makta zorlanıyor.

Fransa ise Rusya’yı ge­çerek dünyanın en büyük ikinci silah ihracatçısı ko­numuna geldi. Özellikle Avrupa dışındaki satışla­rıyla öne çıkan Fran­sa Avrupa içinde de ABD’nin baskın ko­numuna meydan okumayı hedeflese de bu hedefin öngö­rülebilir bir gelecek­te gerçekleşmesi im­kânsız.

Çin nerede?

Hemen her alanda ABD ile rekabet içerisin­de olan Çin’in silah ihraca­tında çok gerilerde kaldığı­nı gözlemlemek mümkün. Çin’in 2014 yılında 2,3 mil­yar dolar olan silah ihraca­tı geçtiğimiz 10 yıl boyun­ca yatay seyretti. 2023’te gerçekleşen 2,1 milyar do­larlık ihracat ABD rakam­larının yaklaşık kırkta bi­rine denk geliyor. Çin’in si­lah ihracatı yaptığı ülkeler arasında Pakistan, Bang­ladeş ve Cezayir var. Çin Rusya’ya doğrudan silah ihraç etmiyor ancak Rus­ya’nın silah üretimi için ihtiyaç duyduğu bazı kritik cihaz ve malları sağlamak suretiyle Kremlin’e dolaylı bir destek sunuyor.

Bununla birlikte ABD’nin hem soğuk savaş sırasın­da hem de 1991’den bugü­ne uluslararası düzende oy­nadığı başat rolün önemli bir unsurunun silah ihraca­tı olduğunu da unutmamak gerek. Silah satışı ve askeri teknoloji transferi ABD için bir ekonomik güç kayna­ğı olduğu kadar bölgesel ve küresel ittifakları kurmak ve yönetmek adına strate­jik bir araç. Uluslararası dü­zende ABD ile eşdeğer bir konuma yükselme arayışın­da olan Çin’in silah ihraca­tını benzer şekilde araçsal­laştır(a)maması dikkate de­ğer bir husus.

Genişleyen pasta, yeni aktörler

Genişleyen savunma sek­törü ve silah ticaretinin bir diğer boyutu da yeni aktör­lerin piyasalarda görünür ve etkin olmaya başlama­ları. Kritik teknolojilerin daha erişilebilir olmasının da etkisiyle bazı bölgesel aktörlerin savunma sana­yilerinin hızla ilerlediğini gözlemliyoruz. On yıllar­dır kararlı bir şekilde ya­tırım yapılan Türkiye sa­vunma sanayiinin son dö­nemde sergilediği atılım ve bir ihracatçı olarak ken­disine küresel piyasalarda yer açmaya başlaması bu olgunun en önemli örneği. Büyüyen ve çeşitlenen kü­resel savunma sektörünün uluslararası düzenin dö­nüşümüne paralel olarak çok katmanlı ve aktörlü bir nitelik kazanması şaşırtıcı olmaz.

Tüm yazılarını göster