Küresel piyasalardaki satış baskısı devam ediyor

Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Eylül ayına Başkan Obama’nın kimyasal silah kullanan Esat hükümetine askeri müdahale için kongreye başvurduğu ve  Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın Türk lirasındaki satış dalgasına rağmen  para politikasında ilave sıkılaşmaya gitmeyeceğini açıkladığı  zorlu bir konjonktürde başladık.

Suriye müdahalesi,  kendi küçük etkisi büyük

Başkan Obama’nın kimyasal silah kullandığı gerekçesiyle Suriye’ye askeri müdahale yapacakları açıklaması piyasalardaki tedirginliğin daha da tırmanmasına neden oldu.  Brent  petrol fiyatı 115 doları geçerken Brezilya, Endonesya, Güney Afrika, Hindistan ve Türkiye gibi dış kaynak ihtiyacı yüksek ülkelerde 2011 sonbaharındaki euroo borç krizinden bugüne görülen en sert satış dalgası yaşandı.

9 Eylül haftasında ABD senatosu Suriye’de askeri hedeflere yönelik bir müdahale yapılmasını görüşecek. Demokrat senatör Menendez ve Cumhuriyetçi senatör Corker tarafından ortaklaşa hazırlanan taslak ABD ordusunu Suriye’de askeri hedeflere yönelik bir saldırı için 60 gün süre ile yetkilendirmeyi içeriyor. Başkan Obama’nın isteğiyle 90 güne kadar uzatılacak saldırının hava harekatı ile sınırlı kalması bekleniyor.

Suriye dünya petrol arzınındaki %0,5’lik  payıyla önemsiz ancak bölgedeki kilit konumu yüzünden önemli bir oyuncu.  Suriye’de yaşanan iç savaşın İran (%4,0) ve Irak (%3,5) gibi büyük oyuncuların sevkiyatında aksamalara yol açtığı bir stres senaryosunda Brent ham petrolün 115 dolardan 150 doların üzerine yükselmesi söz konusu. İktisadi maliyetin yanısıra Suriye’de yaşanan iç savaşın bölgedeki hassas toplumsal dengeleri (Sunni-Şii / Alevi-Kürt ) bozacağından da endişe ediliyor.

Zayıf istihdam verisi FED’in kararı değiştirir mi?

Geçen Cuma açıklanan tarım-dışı istihdam verisinin (160.000 / 180.000) beklentilerin altında gelmesi ve geçmiş ayların rakamlarında aşağı yönlü revizyonlar  FED varlık alımlarını azaltmaktan vaz geçermi sorusunu gündeme getirdi. Açıklamanın ardından 10 yıllık ABD devlet tahvil fazileri %3,0’den %2,93’e gerilerken, gelişmekde olan ülke borsalarında sert yükselişler görüldü.

Zayıf istihdam verisinin FED’in varlık alımlarını azaltma kararını değiştirmesini beklemiyoruz. FED’in kararının ardında iki neden vardı. Varlık alımları nedeniyle aşırı düşen uzun dönemli faizleri normalleştirmek. Varlık alımları yoluyla piyasalara verilen likiditenin  ekonomiden ziyade finansal piyasalara yönelmesinden duyduğu rahatsızlık.

Bu nedenle Ağustos ayı istihdam verisinin beklentinin biraz altında kalmasının varlık alımları ile ilgili kararı değiştireceğine inanmıyoruz. Ancak varlık alımlarındaki azaltmanın 20 milyar dolar yerine 10 milyar dolar ile başlamasına ve başlangıç tarihinin Eylülden Ekim veya Kasıma kaymasına neden olabilir.

Bundan sonra ne olacak?

Bir yanda Suriye gerginliği diğer yanda FED şoku önümüzdeki aylarda ekonomi yönetimini zor bir dönem bekliyor. Bizim tahminimiz ekonomi yönetiminin faizlerde artışa gitmeden döviz likiditesi ile oynayarak ve gerekirse swap  işlemleri ile piyasaya kaynak sağlayarak nefesini tutabildiği kadar dayanıp küresel dalganın geçmesini bekleyeceği yönünde.

Merkez Bankasını faizlerle ilgili kararından vaz geçirecek eylem FED’in varlık alımlarını öngörülenden hızlı azaltması veya yabancı yatırımcıların satışlarını artırması senaryosunda  yurtiçinde 20 milyarın üstünde kısa vadeli açık pozisyon taşıyan yerleşik kurumsal yatırımcının döviz alımlarını hızlandırması olacaktır.

Tüm yazılarını göster