Küresel piyasalarda volatilite artarken

UZMAN GÖRÜŞÜ dunyaweb@dunya.com

Alper KOÇ / YATIRIM FİNANSMAN

Nisan ayı başından itibaren tüm dünya piyasalarında volatilite ciddi miktarda artarken, bu oynaklığın VIX endeksine de yansıdığını görüyoruz.

Ay başından itibaren en büyük kırılmalar emtia piyasalarında yaşandı. 1921 USD zirvesini gördüğü Eylül 2011'den beri, güvenli "liman özelliği" uluslararası emtia analistleri tarafından sıkça tekrarlanan Ons Altın'da, Nisan ayı içerisinde yaşanan sert satış dalgası bir anda küresel çapta altına büyük yatırım yapmış yatırımcıları ve hedge-fonları panikletti ve "güvenli liman" özelliği artık sorgulanmaya başladı. Oysa ki geçtiğimiz dönemlerde Merkez Bankalarından gelen altın talebine sürekli dikkat çekiliyor, riskli varlıklar içerisinde bir hedge aracı olma özelliği sürekli gündeme getiriliyordu. Altın'la birlikte aşağı yönlü seyri hızlanan gümüş, bakır, kurşun gibi  değerli metallerin yanısıra petrol fiyatlarında da düşüşün şiddeti geçtiğimiz günlerde arttı.

Yıl başından itibaren döviz piyasalarında artan volatilite sonrası son haftalarda emtia piyasalarında da hızlı düşüşlerin gerçekleşmiş olması, yıl başından beri dikkat çektiğimiz "yatırım paradigmalarının önümüzdeki dönemlerde yavaş yavaş değişmeye başlayacağı " beklentimizi destekler sinyal niteliğinde. Şimdilik altın fiyatlarında son dönemde yaşanan sert geri çekilmeye rağmen, hala 1999 yılında başladığını varsaydığımız büyük dereceli yükseliş trendinin bittiğine yönelik teyit henüz gelmedi. Kısa vadede 1520 USD seviyesinin kırılması, kaldıraçlı yatırım yapılan vadeli işlem piyasalarında etkin olan hedge fonların satışlarını artırdığı için düşüş hızlandı.Önümüzdeki dönemde 1300- 1350 USD aralığı, uzun vadeli yükseliş trendinin önemli bir desteği haline gelecek. Eğer Ons Altın önümüzdeki dönemde 1300 -1350 USD aralığının altına da kalıcı olarak inerse, 1999 yılında başlayan yükseliş trendinin sona erdiğinin teyidi gelecektir. 1300- 1350 USD aralığının üzerinde tutunmayı başarması halinde ise, uzun vadeli yükseliş kalıbı içerisinde eksik kalan bir yükseliş bacağı daha yılın sonuna doğru başlayabilecektir. Son dönemde oluşan kitlesel negatif sentiment , yaklaşık 2 yıldır süren bir döngünün devamıydı. Asıl önemli olan, bundan sonra şiddetinin hangi yöne ne şekilde evrileceği sorusunun cevabı olacaktır. Eğer kitleler arasında oluşan negatif sentiment, uluslararası büyük yatırımcıların uzun zamandır beklediği alım fırsatının arka planıysa, altında bu aşamadan sonra büyük çöküşler beklememek gerekir.

Bu aşamadan sonra asıl önemli sorunun cevabını 2013 yılının ikinci yarısında arıyor olacağız; "Yıl başından itibaren önce döviz piyasalarında başlayan, sonrasında emtia piyasalarına sıçrayan volatilitenin bundan sonra küresel çapta hangi yatırım alanına sıçraması beklenmeli? Gayrimenkul piyasaları mı, hisse senetleri piyasaları mı, yoksa insan etkinliklerinin geçerli olduğu farklı spekülatif alanlara mı? Yoksa spekülatif amaçlı yatırım yapılan bir çok finansal piyasaya birden mi?" İşte bu soruların cevapları, uzun yıllar sonra 2013 yılının büyük dereceli bir döngü yılı olup olmadığının da cevabını verecektir.

Tüm yazılarını göster