Küresel köydeki delikanlımız ve küresel farkındalık

Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ tandogan2007@gmail.com

Küresel Kahve

Bir projede bana yardım ediyordu .Yabancı dille eğitim veren bir üniversiteden mezundu.  Çalışkandı, iş bitirici idi.  Yeni bir yılın ilk haftasında proje yaptığımız şirkette bir araya geldiğimizde sormuştum. "Nasıl girdin, nerde girdin, kimlerle girdin yeni yıla? "Bizim evde idik. Biliyorsunuz benim erkek arkadaşım Hollandalı.  O vardı yılbaşında, ablam vardı;bir de ablamın Amerikalı eski eşi ve de eski eşin Fransız yeni kız arkadaşı" Ben de gülmüş "Desene sizin ev tam bir küresel köy kahvesi imiş" demiştim. Biraz uç bir örnek ama, gerçekti.Ve kızımız ülkenin oldukça tutucu bir kesiminden geliyordu.

Verdiğim eğitimlerde sırası geldiğinde sorarım katılımcılara "Ailesine şu veya bu şekilde yabancı  bulaşmış kimse var  mı? " Dünyanın dört bir yanından gelinler ve damatlar söylenir. Eller kalkar, sayarım. Yaptığım bu ankette, el kaldırınların sayısının her yıl hızla arttığını görmekteyim. Demek ki artık dünyada uluslar karışıyor birbirine. Akrabalık küresel boyuta ulaştı.

Küreselleşmenin tanımı

Küreselleşme üstüne çok yazıldı, çizildi. Ve de yazılmaya çizilmeye devam devam ediliyor. İnternette dolaşan bir sunum küreselleşmeyi Lady Diana'nın ölümü olayını  kullanarak şöyle  anlatıyordu.

"Bir İngiliz prensesi,Mısırlı erkek arkadaşı ile Fransız tunelinde kaza geçirdi.Hollanda motorlu  bir Alman arabası ile kaza yaptılar. Belçikalı bir sürücü Skoç viskisi ile sarhoştu; Japon  motosikletine binmiş, Italyan paparaziler tarafından takip ediliyorlardı.Bir Amerikan doktor tarafından Brezilya'da üretilmiş  ilaçlarla tedavi edilmeye çalışıldılar.Bu mesaj Amerika'dan geldi. Büyük bir olasılıkla, bu mesajı Tayvan'da yapılmış bir chip ile çalışan bir bilgisayarda ve Türkiye'de okuyorsunuz. Bengaldeşli işçiler tarafından, Singapur fabrikasında monte edilmiş Kore malı monitor kullanıyorsunuz.Bilgisayar, Hintli kamyon sürücüleri tarafından taşındı. Sicilyalılar boşalttı. İşte buna KÜRESELLEŞME deniyor."

Bizim delikanlılar nerde olacak?

Sınırların belli boyutlarda kalktığı bir dünyada yaşıyoruz. Tam anlamıyla bir büyük köyde. Acaba Lady Diana öyküsündeki senaryoda  bizim delikanlımız nerde yer alacak?  Acaba öyküde adı geçen arabayı ,ya da motosikleti dizayn eden mi olacak, yoksa sadece sürücüsü mü? Yoksa bir kere olsun o arabaya binemeyip uzaktan içini çekerek mi bakacak? Acaba o bilgisayarın içindeki yazılımı mı geliştirecek, yoksa o bilgisayar ile   sadece "chat" mi yapacak?Gönül istiyor ki,  Belçikalı sürücü, Bengaldeşli işçi, Hintli kamyon sürücü  üstünde bir yerlerde olsun.

Lady Diana'nın ölümü ile verilen tanımdan daha bilimsel küresellleşme tanımı da şöyle : Küreselleşme, her yerdeki  herkes ile her şey için rekabet etmek demektir.Bu tanıma baktığımızda delikanlının işi hem kolay , hem de zor. Delikanlı her yerde rekabet etme olanağına sahip. Ancak bu rekabeti yapabilecek donanıma sahip olması, belli nitelikleri olması  gerekiyor.  Bu nitelikler ne olmalı? Başta İngilizce olmak üzere en az bir yabancı dil bilmeli, bildiğini iyi bilmeli, ne yapıyorsa en iyisini yapmalı, işinin uzmanı olmalı  diye bir dizi nitelik sıralayabiliriz. Ancak bu niteliklere sahip olmadan önce ilk adım olayın farkında olmak meselesidir.  Eğer farkında olmazsa nitelikleri de kazanamıyor.

Bulunduğum değişik ortamlarda gençlere bakıyorum ve bu küresel  farkındalığı çoğu kez göremiyorum. Çünkü delikanlının anne babası da olayın farkında değil. Sanıyorlar ki, çocukları bir diploma alırsa iş bitecek. Ama bu küresel köydeki bir acı gerçek şu: Diplomalar, masalarda tabakların altına konulan Amerikan servislerinden daha değerli değil. Önemli olan,diplomanın hakkını vermek ve küresel rekabetin gerektirdiği niteliklere sahip olmak. Çünkü delikanlının yarışı, mahallenin aptalı ile değil, köyün en akıllıları ile. Acaba çocuğunuz bunun farkında mı?

Not: Delikanlı sözcüğünü cinsiyet gözetmeden bilerek kullandım; hem erkek hem de kızı kapsıyor. Küresel köyde cinsiyet ayırımı yapmayız, herkes eşit, herkes önce insan.

Tüm yazılarını göster