Kuralsız oyunda güç kaybının cezası çok ağır oluyor!..

Uğur CİVELEK ARKA PLAN dunyaweb@dunya.com

Geçtiğimiz hafta genelinde finansal piyasalar küresel ölçekte sarsıldı, beklentiler bozulmaya devam etti, riskten kaçınma eğilimi güçlendi. ABD Merkez Bankası Federal Reserve'nin söylem ve eylemi ne olur ise olsun durumun terse çevrilemeyeceği biliniyordu, fakat çaresizlik nedeniyle sanki bir mucize umuluyordu; ama olmadı. Olumsuz eğilimler güçlenmeye devam etti. Karar alma konusunda olanlar hiçbir şeyin göründüğü veya gösterildiği gibi olmadığını, başlarının çaresine bakmak zamanının geldiğini biliyordu.
Bilmesi gerekenler gelişmekte olan ekonomilerin durgunlaştığının ve böyle olmaya devam edeceğinin, bu sebeple oluşan balonlaşmanın açığa çıkacağının ve gizlenen gerçeklerin ortalığa saçılacağının farkındaydı. Son on yıl boyunca gelişmiş ekonomilerden gelişmişlere doğru akan sermayenin geri dönmeye başlaması ile birlikte korkular ile yüzleşmek zorunda kalınacağı da öngörülebiliyordu. Federal Reserve sene sonuna kadar tahvil alımlarını azaltacağı ve 2014 ortasında sonlandıracağı yerine doğrudan alımlarını iki katına çıkaracağını söylese bile sonuç değişmeyecekti; çünkü itibar etmeyeceklerdi. Belli ki bu sürdürülebilir olmayan rotada kritik eşikler aşılmış, sistemi oluşturan kurumsal yapı önemli ölçüde yıpranmış ve güç kaybetmiş; onların eylem ve söylemleri itibarsız hale gelmiş.

Gelişmekte olanlardan başlayacak yeni bir kredi krizinin iyice kırılganlaşmış küresel yapıyı tarumar etme olasılığı daha önce görülmemiş düzeylere sıçramış. Küreselleşmenin dayattığı kuralsız oyunda güç kaybını gizlemenin imkansızlaşacağı güven bunalımının derinleşeceği daha farklı bir dönemin kapısı sonuna kadar açılmış! Belli ki küresel ekonomi çok sert bir şekilde sarsılacak, sağır sultan bile ne olduğunu anlayacak; fakat bir şeyleri düzeltmek için çok geç kalındığının anlaşılması büyük bir istikrarsızlığın sebebi olacak...

Herkes biliyor gelişmekte olan ekonomilere giden finansal sermayenin en az yarısı çıkamayacak; kârla çıkabilen yüzde 10 aşmaz iken diğer çıkabilenler hatırı sayılır zararları sineye çekmek zorunda kalacak. Gelişmekte olanlardan gelişmişlere doğru kâr transferinin yerini zarar transferi alacak, küresel ekonomi daralacak, bilançolar yıpranacak, kamu açıkları büyüyecek. Eğer durum böyle olmasa idi gelişmiş ekonomi merkez bankalarının bir ayda piyasaya verdiği paradan daha fazlasının dönüş yapıyor olmasına rağmen tahvil faizleri yükselir, risk primi artar mıydı? Parasal genişlemeye rağmen gelişmişlerdeki risk primi artışı gelişmişlerden çıkışı hızlandırmıyor mu? Bu olumsuzluğu durdurmak adına gerek gelişmişler gerekse gelişmekte olanlar cephesinde devreye sokulan önlemler neden işe yaramadı?

Kuralsız oyunda en güçlü olanların haklı sayılacağını herkes bilir. Fakat en güçlülerin bile dinlenmediği ortamda hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını herkes anlayabilir, güç ve itibar kaybedenlerin fiyatlama ve yorumları, sorunların ağırlaştığı ve dengesizliklerin büyüdüğü koşullarda ciddiye alınmaz. Yıpranmış sistemin bu durumu terse çevirebilmesi ne yazık ki pek mümkün görünmüyor. Zorladıkça kırılganlık artıyor...

Tüm yazılarını göster