Kur sabit gibi, dalgalanma yok; artık öncelikli amaç rezerv biriktirmek

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Merkez Bankası dövizde dalgalı kur uygulamasına geçilmesinden beri zaman zaman döviz alım-satım ihalesi yapıyor, gerektiğinde dövize müdahale de ediyor. Başlangıçta ihale ve müdahalelerin temel gerekçesi kurdaki hızlı iniş-çıkışı önlemek olarak açıklanırdı. Ancak, zaman içinde bu gerekçe değişti. Dövizde, çok kısa zaman aralığına sıkışan hızlı hareketler olmadığı halde Merkez Bankası alım ihaleleri açar oldu. Bunun nedeni, rezerv biriktirmekti. Geçen hafta başlatılan son döviz alım ihalesinde olduğu gibi…

Döviz kuru konusunda özetle; "Merkez Bankası'nın döviz kurunda bir hedefi yoktur, çünkü döviz kuru bir politika aracı ya da hedef değildir ve piyasadaki arz ve talep koşulları tarafından belirlenmektedir" görüşü dile getiriliyor. Döviz arz ve talebini belirleyenin ise uygulanan para ve maliye politikaları, uluslararası gelişmeler, ekonomik temeller ve bekleyişler olduğuna vurgu yapılıyor.

Merkez Bankası'nın temel amacının fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğunun altı çizilir hep. Banka yetkilileri, bu istikrar için de ellerindeki temel aracın faizler olduğunu vurgularlar. Yani amaç fiyat istikrarıdır, bu istikrar için araç da kurun düzeyi değil, faizdir.

2009 yılında uygulanacak para ve kur politikasına ilişkin açıklamada da dövizle ilgili olarak şu değerlendirmeye yer verilmişti:

"Dalgalı döviz kuru uygulamasında korunması gereken bir kur seviyesi olmamasına rağmen, güçlü döviz rezerv pozisyonuna sahip olmak ülkemiz gibi gelişmekte olan ekonomilerde karşılaşılabilecek iç ve dış şokların olumsuz etkilerinin giderilmesine ve ülkeye duyulan güvenin artırılmasına büyük katkı sağlamaktadır. Bu nedenle, Merkez Bankası döviz arzının döviz talebine kıyasla arttığı dönemlerde rezerv biriktirme amaçlı döviz alım ihaleleri gerçekleştirmektedir."

1.50 korkuttu

Başta da vurguladık, Merkez Bankası artık dalgalanmaları önlemek amacıyla değil, rezerv biriktirmek için döviz alıyor. Hem zaten geçen hafta başlayan alım ihalelerine ilişkin açıklamada da bu konuya vurgu yapılıyor. Bir kere açıklamada dövizde hızlı bir dalgalanma olduğuna hiç değinilmiyor, çünkü böyle bir durum yok. Döviz, yavaş yavaş geriliyor, sert bir hareket söz konusu değil.

Ancak, dolarda 1.50'nin altına inilmesi zaten zor durumdaki ihracatçıyı daha da rahatsız ediyor, en azından bu düzeyin kırılması psikolojik olarak tedirginlik yaratıyor. Hem, fiyatı görece gerilemiş olan kurdan döviz almak, rezervi güçlendirmek yanlış da değil. Son bir buçuk yıllık dönemde bir miktar gerileyen rezervi yerine koymak, bunu yaparken ihracatçıya nefes aldıracak bir artış sağlamak, en azından kurun daha da aşağı gitmesini önlemek suretiyle bir taşla birden fazla kuş vurmak da mümkün hale geliyor. 

En çarpıcı yıl 2005

Merkez Bankası, 2002 yılı başından geçen hafta sonuna kadar olan yedi buçuk yılı aşkın sürede 61.4 milyar dolarlık net döviz alımı gerçekleştirdi. Son zamanlarda hiç dile getirilmiyor olmakla birlikte bir dönem dövize müdahalenin temel gerekçesi olarak gösterilen hızlı çıkış ya da inişin hiç söz konusu olmadığı 2005 yılında döviz alım rekoru kırıldı. Merkez Bankası, 2005 yılında 7.4 milyarı ihale, 14.6 milyarı da müdahale yoluyla olmak üzere piyasadan tam 22 milyar dolar çekti. Oysa söz konusu yıl dövizde yaprak kımıldamamıştı. 2005 yılında dolar en düşük 1.2541, en yüksek 1,40, ortalama 1,3408 olarak gerçekleşti. Merkez Bankası 22 milyarlık rekor alımı gerçekleştirmese kur daha da aşağı inebilirdi, bu görüş dile getirilebilir elbette. Ancak, rekor alıma rağmen kur 1.40'ın üstüne çıkmadı. Kuşkusuz, alımlar kuru çok yukarı itmeye başlasa Merkez Bankası döviz ihalelerine son verirdi. 

Bu arada gözden kaçırmamak gerek, 2005 yılında en fazla 1.40'a çıkan dolara, bu kez 1.50'nin altına inince müdahale ediliyor. Doların 2002'den beri yıllık bazdaki en düşük düzeyleri dikkate alındığında, bu yılki 1.50'nin en düşüklerin en yükseği olduğu dikkati çekiyor. Öyle ki, bugünlerde oluşan dolar kuru, 2005 ve 2007 yıllarının en yüksek kurlarının bile üstünde bulunuyor. Bu da, döneme göre çok farklı kurlar üzerinden döviz alımının gündeme gelebileceğini gösteriyor. 

2005 yılındaki 22 milyar dolarlık alım, Merkez Bankası rezervine yaklaşık 15 milyar dolarlık artış olarak yansıdı. 2004 sonunda 36 milyar dolar olan rezerv, 2005 sonunda 50.5 milyar dolara çıktı.

Merkez Bankası ne kadar döviz aldı-sattı? (Milyon Dolar)
  Alım Satım Alım Satım Toplam Net TCMB  
  İhaleleri İhaleleri Müdahaleleri Müdahaleleri Alım-Satım Rezervi  
2002 795 - 16 12 799 26.8  
2003 5,652 - 4,229 - 9,881 33.6  
2004 4,104 - 1,283 9 5,378 36.0  
2005 7,442 - 14,565 - 22,007 50.5  
2006 4,296 1,000 5,441 2,105 6,632 60.9  
2007 9,906 - - - 9,906 73.3  
2008 7,584 100 - - 7,484 71.0  
2009(*) 180 900 - - -720 67,0 (*)  
TOPLAM 39,959 2,000 25,534 2,126 61,367    
(*) 7 Ağustos'a kadarki dönemin müdahaleleri (*) Temmuz sonu
Doların Yıl İçinde Aldığı Değerler Dış Ticaret (Milyar Dolar
  En Düşük En Yüksek Ortalama İhracat İthalat
2002 1.2865 1.6884 1.5058 36.1 51.6
2003 1.3480 1.7464 1.4931 47.3 69.3
2004 1.3013 1.5507 1.4223 63.2 97.5
2005 1.2541 1.4000 1.3408 73.5 116.8
2006 1.2964 1.6934 1.4311 85.5 139.6
2007 1.1626 1.4498 1.3015 107.3 170.1
2008 1.1449 1.6956 1.2929 132.0 202.0
2009(*) 1.4535 1.7958 1.5880 47,7(*) 62,3(*)
(*) 10 Ağustos'a kadar olan dönemin kuru (*) Ocak-Haziran
Tüm yazılarını göster