Kupayı hak eden kazandı

Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com



Bu yıl ellincisi düzenlenen Türkiye Kupası finalinde Fenerbahçe ve Bursaspor Ankara 19 Mayıs Stadı'nda karşı karşıya geldiler. Play-Off son maçında şampiyonluğu ezeli rakibi Galatasaray'a kaptıran Fenerbahçe, moral motivasyon sorunları yaşayabileceği düşüncesinin aksine finale oldukça bilenmiş bir şekilde çıktı. Sarı-lacivertlilerin ilk yarı boyunca sürdürmeyi başardığı yüksek temponun Bursaspor'u fazlasıyla bozduğunu belirtmek gerekiyor. Ertuğrul Sağlam'ın talebeleri, Fenerbahçe'nin çoğu zaman tek paslı ve çok adamla geliştirdiği hücumlara karşı son derece etkisiz kaldılar. Orta alanı kontrol etmeleri gereken N'Diaye ve Adem parselasyonu gereğince yapamadıkları gibi, "rakip ataklarda ilk barikat olma" görevlerine dahi yetişemediler. Solda Ozan İpek beki Vederson'a yardım getirmeyi başarsa da genelde Fenerbahçe ataklarının geliştiği sağ kanatta Sestak'ın takım savunmasına katkısı oldukça sınırlı kaldı. Sarı-lacivertlilerde Alex'in oyuna ağırlığını koymasıyla birlikte Caner ve Mehmet Topuz'un oyun içi etkinlikleri artarken, geriden Baroni de ataklara katılma fırsatı yakaladı. Aykut Kocaman'ın ortaya koyduğu sistemde gerek fizik gücü gerekse de hamle zamanlamasıyla savunmanın kilit isimlerinden birisi olan Yobo'nun sakatlığı Bursaspor'a avantaj sağlayabilirdi ancak yukarıda da değindiğimiz gibi yeşil-beyazlı takımın bu yarayı kaşıyacak dinamizmi maç boyunca olmadı. Bursaspor adına ilk 45 dakikanın ayakta kalan tek ismi olarak Batalla gösterilebilir. Genel bir bakışla ve gelecek sezona bir projeksiyon olması bakımından Bursaspor'un "ön libero" tabir ettiğimiz bölgeye takviye yapması gerektiği bu final maçıyla birlikte net şekilde gözüktü. N'Diaye kalabalık orta alanda belki önemli işler yapıyor ancak bu karşılaşmada gördüğümüz gibi temponun ortalamanın üstüne çıktığı maçlarda oyunu seyretmekle yetiniyor. İkinci yarıda Ertuğrul Sağlam'ın önce Adem'i daha sonra ise N'Diaye'yi dışarı alması bu anlamda çok şey anlatıyor. Bursaspor'da bekleneni veremeyen isimlerden bir diğeri ise Stanislav Sestak. Elbette bu durum tamamen Sestak'tan kaynaklanmıyor. En basit anlatımla; 2010-2011 sezonunda Ankaragücü formasıyla santrfor pozisyonunda oynayan Sestak 31 maçta 11 gol atarken, aynı futbolcu bu sezon Bursaspor'un sağ kanadında görev alınca 40 maçta 2 kez ağları havalandırabilmiş. Sanıyorum bu istatistik yeşil-beyazlı takımın yapılanması itibariyle de oldukça anlamlı. Kupayı 29 yıl sonra müzesine götürerek bu alandaki kötü istatistiğine son veren Fenerbahçe'ye geçecek olursak; her şeyden önce sarı-lacivertli takımın finalde çok açık bir farkla üstün gözüken taraf olduğunu ve kupayı almayı sonuna kadar hak ettiğini belirtmek gerekiyor. Teknik direktör Aykut Kocaman, iyi düşünülmüş bir stratejiyle ve oyuncularını kısa sürede mental açıdan hazırlamayı başararak bu başarının bence en önemli figürlerinden biri oldu. Daha sonra ise sarı-lacivertli forma altında çıktığı hemen her maçta bir şekilde skora etki etmeyi başaran Alex De Souza'nın ismini yazabiliriz. Sezon genelinde birçok problemi -deyim yerindeyse- sırtında taşımak zorunda kalan Fenerbahçe, futbolcu topluluğunun sorumlu olmadığı işler yüzünden epey yıprandığı uzun maratonu ligde kıl payı ikinci, kupada da şampiyon kapatarak tüm futbol ailesine önemli bir mesaj verdi. Demek ki, inançla bir hedef etrafında toplanmış futbolcu topluluğu birçok sorunun üstesinden gelebiliyor.

Dünya liglerinden haberler

· Liverpool yönetimi, kulübün efsane isimleri arasında yer alan menajer Kenny Dalglish ile yolları ayırma kararı aldı. 2006'dan bu yana kupa hasreti çeken Liverpool, Dalglish yönetiminde Lig Kupası sevinci yaşamıştı. Ancak 100 milyon avronun üzerinde transfer harcaması yapılmasına rağmen Şampiyonlar Ligi vizesi alınamaması, tecrübeli teknik adamın sonunu getirdi.

· İspanya Futbol Federasyonu, milli takımın 2014 Dünya Kupası eleme grupları maçlarına daha iyi hazırlanabilmesi için gelecek sezon ligi bir hafta erken başlatma kararı aldı. Buna göre İspanya'da yeni sezon geçtiğimiz yıla göre bir hafta önce yani 18 Ağustos'ta başlayacak. İki ayaklı oynanacak olan İspanya Süper Kupası maçları ise 23 Ağustos ve 30 Ağustos tarihlerinde oynanacak.

· Milan'dan ayrılması kesinleşen 36 yaşındaki veteran Hollandalı Clarence Seedorf, Brezilya Ligi takımlarından Botafogo'nun teklifine "evet" dedi. Rio de Janeiro temsilcisinin maddi koşullarını kabul eden Hollandalı futbolcu, Milan ile 30 Haziran'da sözleşmesi sona erdikten sonra resmen Botafogo forması giyecek.

· Borussia Dortmund'un yıldız oyuncusu Shinji Kagawa, menajerinin yaptığı açıklamaya göre İngiltere'de Manchester United Menajeri Sir Alex Ferguson'la salı günü masaya oturdu. Bu sezon takımıyla ligi ve kupayı kazanan 23 yaşındaki yıldız oyuncunun bu yaz takımından ayrılması bekleniyor.

· Gelecek sezon UEFA Avrupa Ligi'nde mücadele edecek Inter, Ligue 1 ekiplerinden Toulouse'de forma giyen Franck Tabanou'yu transfer etmek için girişimlere başladı. 2008 yılından bu yana Ligue 1'de Toulouse forması giyen Franck Tabanou, bu süreçte 100'den fazla lig maçında görev aldı. Fransız oyuncu sol kanatta ve sol bek olarak da görev yapabiliyor.

· Real Madrid'de Gonzalo Higuain bilmecesi sürüyor. Madrid ekibinin, ciddi transfer teklifleri alan Arjantinli için en istekli kulüp olan Paris Saint Germain'e çarpıcı bir öneri sunduğu iddia edildi. İspanya basınında yer alan habere göre, kulüp başkanı Florentino Perez'in, Fransız ekibine, "Higuain'in yanında Kaka'yı da alırsanız bu transfer olur" dediği öne sürüldü.

· Arjantin'de futbol terörü bitmiyor. River Plate'in en büyük rakibi Instituto oynadığı son maçta rakibine 3-2 kaybedince, "Barra brava" adıyla bilinen holigan grubu takım otobüsünü basarak oyuncuları ölümle tehdit ettiler.

Türkiye liglerinden haberler

· Beşiktaş'ın Portekizli eski teknik direktörü Carlos Carvalhal, İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile 2 yıllık sözleşme imzaladı. Malta Köşkü'nde düzenlenen imza töreninde konuşan İ.B. Belediyespor Kulübü Başkanı Çağatay Kalkancı, Carvalhal'ı Türk halkının çok sevdiğini ifade ederek, "Carvalhal içimizden biri gibi. Kendisiyle görüşmeye başladığımızdan beri aldığımız olumlu tepkiler de bunu gösteriyor" dedi.

· Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Otyakmaz, teknik direktör Rıza Çalımbay'ın sözleşmesini 1 yıl daha uzattıklarını bildirdi. Kırmızı-beyazlı ekibin ayrıca Çek ön libero Tomas Rada, Nijeryalı savunma oyuncusu Mamadou Diallo ve kaleci Stefan Senecky ile genç oyuncular Muhammed Ali Atam ve Burçağ Başel ile yollarını ayıracağı, genç forvet Cihan Özkara'yı da kiralık olarak başka bir kulübe vereceği öğrenildi.

· Medical Park Antalyaspor, Eskişehirspor'dan Koray Arslan ile 2 yıllık ön protokol imzaladı. Kırmızı-beyazlılar, böylece Manisaspor'dan Promise Isaac, Gençlerbirliği'nden Ergün Teber, Pendikspor'dan Lokman Gör ve Mersin İdmanyurdu'ndan kaleci Hakan Arıkan'ın ardından beşinci transferini gerçekleştirmiş oldu.

· Yeni sezon öncesi ilk hedefi stoper mevkisine takviye yapmak olan Trabzonspor'un hedefinde dünyaca ünlü bir yıldız bulunduğu öğrenildi. Bordo - mavililer, İspanyol ekibi Malaga'nın formasını giyen Hollanda Milli Takımı'nın da değişmez oyuncularından Joris Mathijsen için girişimlere başladı. 32 yaşındaki tecrübeli futbolcu bu sezon Malaga formasıyla 31 maça çıkmıştı.

. Spor Toto Süper Lig takımlarından Mersin İdmanyurdu, Giresunspor'dan Eren Tozlu'yu kadrosuna dâhil etti. Mersin'e gelen Tozlu'nun kendisini kırmızı-lacivertli renklere bağlayan 3 yılık sözleşmeye imza attığını belirterek, ''Yeni sezonda bileği zor bükülen bir ekip kurmayı planlıyoruz. Bu kapsamda da teknik direktör Nurullah Sağlam ile yönetici Salih Baysal, 18 Mayıs'ta yurt dışına gidecek'' dedi.

· Kayserispor'da ismi sır gibi saklanan oyuncu belli oldu. Genel Menajer Hurma, uzun süredir uğraştığı oyuncu ile Fransa'da bir araya geldi. Dün gece menajeri ile birlikte yemekte bir araya gelen Hurma, Fransız oyuncu Mohamed Diame ile el sıkıştı. Premier League ekiplerinden Wigan Athletic'te forma giyen 1987 doğumlu defansif orta saha oyuncusunun kulübü ile de her konuda anlaşma sağlandığı öğrenildi.
 

Tüm yazılarını göster