Küçük girişimci eriyor, toplum işçileşiyor

İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI ismetozkul@gmail.com

İstihdam verileri, toplumsal yapı ve ekonomik atmosferin gidişatına ilişkin de önemli işaretler veriyor. İstihdamın sınıfsal yapısındaki değişime bu gözle baktığımızda global krizin, belirgin bir kırılma yarattığını görüyoruz. İşin çarpıcı yanı, 2009’daki kriz sonrasında yaşanan yüksek hızlı hormonlu büyüme dönemi de bu kırılmanın yarattığı gidişi değiştirmemiş. 

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilerle hesapladığımız 2015 yılı istihdam rakamlarına göre istihdamın sınıfsal yapısındaki değişimde öne çıkan özellikleri şöyle sıralayabiliriz:

- Global kriz öncesinde yüksek bir artış hızına sahip olan işveren sayısı, 2009’da gösterdiği düşüşten sonra 2011’de bir toparlanma sağlıyor. Ancak 2012’den itibaren tekrar düşüş eğilimi hakim oluyor. İşveren sayısındaki yıllık düşüş 2013’te yüzde 4.52’yi bile görüyor. 

- 2004-8 arasında istihdam yüzde 7.96 artarken işveren sayısındaki artış yüzde 25.03 ile ortalamanın kat kat üstünde. İşveren artışı, yüzde 20.99 olan ücretli ve yevmiyeli artışından bile yüksek. 

- 2011-15 arasında ise istihdam yüzde 10.40 artarken işveren sayısı yüzde 5.39 düşüyor. Son yıllardaki düşük büyüme döneminde sadece yatırımlar değil, işveren sayısı da gerilemiş.

- Kendi başına çalışan mikro girişimciler alanındaki gidişat ise son yıllar dışında işverenlerin tam tersi. İşveren sayısının yüzde 25.03 arttığı 2004-8 döneminde, kendi hesabına çalışan girişimci sayısı yüzde 5.40 azalıyor. Ama işveren sayısının yüzde 5.36 azaldığı 2008-13 arasında kendi hesabına çalışan sayısı yüzde 10.38 artıyor.

- Bu veriler global kriz öncesinde kendi başına çalışan esnaf ve zenaatkarların işini büyüterek işverenliğe yükselebildiğini, sonrasında ise işverenlerin işinin küçülerek kendi başına çalışır hale gelmeye başladığını gösteriyor. 

- Düşük büyüme hızının devam etmesine bağlı olarak 2013 sonrasında, hem işveren sınıfındaki girişimci sayısı hem de kendi başına çalışan esnaf zenaatkar sayısı birlikte düşmeye başlıyor. 2013-15 arasında istihdam genel olarak yüzde 4.29 artarken işveren sayısı yüzde 0.42, kendi hesabına çalışan sayısı yüzde 6.44 azaldı.

- Ücretsiz aile işçisi sayısı ise kriz sonrasında hızla artarken, 2011 sonrasında devamlı düşüyor. 2008-11 arasında ücretsiz aile işçisi sayısı yüzde 23.03 artarken, 2011-15 arasında yüzde 6 azalıyor.

- Bu arada ücretli veya yevmiyeli çalışan işçi sayısı sürekli bir artış eğilimi sergiliyor. Ücretli ve yevmiyeli işçilerin 2004”te yüzde  54.47 olan toplam istihdam içindeki payı, 2015’te yüzde 67.14’e ulaştı.

- Bu eğilimler bize şunu söylüyor: Ekonominin işveren konumunda girişimci yaratabilme potansiyeli, aradaki yüksek büyümeli döneme rağmen, global krizden beri zayıflıyor. Son yıllara hakim olan düşük büyüme hızı, kendi başına çalışan mini girişimcileri eritiyor. Ekonominin ücretsiz aile işçisi istihdam etme gücü de son yıllarda zayıflıyor. Sonuç olarak küçük girişimciler ve aile işletmelerinde çalışanlar, hızla ücretli ve yevmiyeli çalışan işçi sınıfına katılıyorlar.

Tüm yazılarını göster