Krom madenciliği "faz değiştiriyor" ama...

Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

Necati Kurmel, gün sayarsanız 80 yaşına varmış ama, uyuduğu zamanları asla zihninde "yaşamak" olarak algılamadığı için en fazla 50'sinde insanların enerjisine sahip. Sabahın erken saatlerinde Develi'deki Saray Çiftliği'nin bakım atölyesinden, süt ve et üretim tesislerine ve modern büyükbaş süt hayvanı yetiştirilen açık ahırlara hızlı bir tur atıyoruz: Develi Ovası'nda, Sultansazlığı'nda ve Yeşilhisar'da kaba yem üretilen tarlalarda dolaşıyor; toprak ıslahı çalışmalarından en son teknolojilerle donatılan süt sağım ve değerlendirme tesislerine gözlemlerimizi zenginleştiriyoruz.
Günün ortalarına doğru Bolkar Dağları eteklerinde, Ulukışla yakınlarındaki altın madeni işletmesinde işini bilen deneyimli mühendislerden madenciliğinin yeni konumlanması hakkında bilgiler derliyoruz.
Uzun günün öğleden sonrasında bir başka serüven yaşayacağız: Nadir Yürüktümen'in kullandığı dört çeker otomobilde Necati Kurmel ve Hakan Güldağ ile birlikte Pozantı'dan doğuya doğru vadilere dalarak, eşiklere tırmanarak, Aladağ'ın 3 bin 756 metre yüksekliği olan Demirkazık zirvesinin güney eteklerinde krom madenciliğinin merkezi haline gelen bölgeye doğru ilerliyoruz. Derinliklerine ilerlediğimiz olağanüstü doğada daha önce yaptığım gezilerden zihnimde çok az şey kalmış. Gün batmadan adını Aladağ'dan almış şirin ilçeye ulaşıyoruz: Akmetal'ın krom madenleri şantiyesindeyiz.
Kısa bir tanışma rutininden sonra Necati Kurmel, Ahmet Kurmel, Ali Kemal Akın, İbrahim Gülibrahimoğlu, Serdar Özbek, Esen Tuncer, Ahmet Aydın'la birlikte krom madenciliği üzerine düşünceleri paylaşıyoruz.

Türkiye'de krom madenciliği
 Krom madenciliği konusunda Kıraç Ali Bekişoğlu'nun araştırmasına göz atmıştım: Bünyesinde kromit bulunan serpantinler, peridotitler ve diğer ültrabazik sahrelere Anadolu'nun her yerinde rastlanıyor. Krom cevheri üretmek için açılan maden ocakları 7 ana bölgede toplanıyor: 1) Fethiye, Muğla, Denizli, 2) Burdur çevresi, 3) Bursa ve Eskişehir bölgesi, 4) Sivas ve Erzincan Bölgesi, 5) İçel ve Kayseri Bölgesi, 6) Gaziantep ve Hatay Bölgesi, 7) Elazığ ve Bingöl Bölgesi, 8) Ve diğerleri
Dünya genelinde üç krom cevheri üreticisi ülke egemen: G. Afrika, Kazakistan ve Türkiye.
Ülkemizde krom madenciliği yapan işletmelerin kapasite ve teknik olanakları gelişiyor: Akmetal, Eti-Krom, Dedeman, Şetat, CVK ve Aksu ölçek büyüten ve teknik olanaklarını geliştiren firmalar. Bu firmaların yanında bütik özliklere sahip çok sayıda küçük ölçekli firma da krom cevheri çıkarıyor.
Kurmel Grubu'nun madenci şirketi olan Akmetal krom madenciliğinde faz değiştirmek için 150 milyon dolara yaklaşan yatırım yapmış: Aladağ'da112 iş makinesi,120 kamyon, 56 binek aracı, 50 sözleşmeli kamyon ( yüzde 40'ı ocaklarda, yüzde 60'i Adana'ya taşıma yapıyor), Aladağ'da 970, Adana merkez ile birlikte 1000 kişiyi aşan istihdam yaratılıyor. Maden işletmeleri 9 bin ton/ gün cevher işliyor. Tesisler,3 milyon ton/yıl üretim kapasitesine sahip. Sahada 10 sondaj makinesinin, 9'u yüzey, 1'i yeraltı aramalarında kullanılıyor. Adana'da stoklama alanında toplanan zenginleştirilmiş krom cevheri müşteri isteklerine göre sevk ediliyor. Zenginleştirme, Kumbükü'nde 2 tesis 3 bin 300 ton/gün, 4 bin 400 ton gün kapasiteyle, Çanakpınar 1500 ton/gün kapasiteyle ve Doğançay 500 ton/gün kapasiteyle gerçekleştiriyor.
Akmetal tesisleri yaz kış 3 vardiya çalışıyor. Yılda 6 gün izin yapılıyor. Tesislerde,47 mühendis var. Mühendislerin 4'ü jeoloji ve 1'i de makine mühendisi.
Sondajlı aramalar 2007'de başlamış... Bugün maden üstü örtünün hesabından, damarlardaki cevherin miktarına kadar bilinçli bir madencilik aşamasına gelinmiş. Tesis enerji üretimi kendi gerçekleştiriyor.

Krom fiyatları
Krom cevheri fiyatları demir çelik üreticileri tarafından belirleniyor. Ülkemiz krom cevherleri dünya rezervlerinin yüzde 2'sini oluşturduğu halde, dünya ticaretinde yüzde 18'lik bir paya sahip. Bu nedenle, krom fiyatlarını yakından izlemek gerekiyor: 2000'de 700 $/ton fiyat, 2012'de 285 $/ton düzeyine iniyor.2009 krizinde 130 $/ton düzeyine düşmüş. Kapasite ve teknik olanaklarını geliştiren firmaların sabit maliyetler arttırdığı için 285 $/ton fiyat kârlılık yaratmıyor. Fiyatların en az 350 $/ton olması gerekiyor ki, gerekli karlılık sağlansın. Madencilerin saptamaları böyle... Bizden okuyucuya iletilen bir malumat olsun...

Krom cevherinin yüzde 92'sini paslanmaz çelik üreticileri satın alıyor. Yüzde 87'sini satın alan 15 büyük firma var; bu firmaların 9'u Çin'de. Fiyatları 8 çelik üreticisi belirliyor. G Afrika, Çin ve Kanada'da 3 büyük paslanmaz çelik üreticisi var, çok etkin durumdalar.
Akmetal gibi kapasite ve teknik olanaklarını geliştiren firmalar sosyal sorumluluk yatırımları da yapıyor: Akmetal Aladağ'da 2 lise yaptırmış. Emniyet Müdürlüğü binası, Kız-erkek öğrenci yurdu, kapalı spor salonu, Aladağ Hastanesi(İnşaatı başlıyor) Aladağlı 135 gence üniversite bursu veriyor.

Mühendis jargonu ile anlatırsak, ülkemiz Alp orojenez kuşağında yer almaktadır. Alp orojenez kuşağı boyunca izlenen ofiyolitler içerisindeki krom yatakları harzburjit ve dünitten oluşan ultramafik tektonik seviyelerde, özellikle dünitler içerisinde konumlanmaktadır. Krom cevheri %5-20 Cr2O3 tenörlü bantlı-saçılı yapıda ve %48-54 Cr2O3 tenörlü masif yapıda bulunmaktadır. Düşük tenörlü cevherler fabrikada zenginleştirme işlemine tabi tutulmakta, yüksek tenörlü cevherler doğrudan satışa sunuluyor.

Nereden, nasıl bakarsak bakalım, ülkemiz krom yataklarının kendine özgü özellikler var... Yatakların yatay atılımlı olmasından, dağlık alanlarda bulunmalarına, ormanlık alanda yol yapımından, enerji sağlanmasına, yöre insanı ile uzlaşmalara, ÇED raporlarından diğer izinlere kadar fiyat-maliyet dengesini etkileyen değişkenleri bir bütün içinde ele alan "krom madenciliği politikası" gerekiyor... Madene yatırım yapan firmalar, aramalara dayanan, maden üstü örtüden, galeri açmaya kadar bilinçli yeni bir anlayış, rekabet edebilir ölçek, madeni değerlendirmeye dönük işletme teknikleri ve uygun fiyatı yakalamak için örgütlenirken, siyasi iradeden medyaya kadar krom madenciliği de ilgi menzilimizde olması gerekir diye düşünüyorum. Bir yeraltı varlığı zenginliğe dönüştürmenin önündeki engelleri kaldırmalıyız... Ülkenin, insanımızın ve işletmecinin yararlarını dengeleyen bir anlayışı tanımlamalı, betimlemeli ve geleceği birlikte belirlemeliyiz.

Tüm yazılarını göster