Krizde sigorta suistimalleri artar mı?

Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN cankantar@gmail.com

Sigorta sahtekarlıkları ile ilgili bugüne kadar birkaç kez yazı yazdım. Çok isteyerek yazdığımı da söyleyemem. Öncelikle buna yeltenecek sigortalıların kulağına kar suyu kaçırmak istemem. İkincisi ise örnek teşkil edecek olayları yazmaktan ayrıca kaçınırım. Fakat ne kadar kaçsak da önümüzde bir gerçek de var. Yabancı kaynaklı haberlerden duyduğumuz ya da filmlerden seyrettiğimiz sigorta şirketi dolandırıcılığı ile ilgili  örnekler sonrası ülkemizde de ne yazık ki bu konudaki eğilimlerde bir artış söz konusu. Elde kesin bir veri olmamasına rağmen sigortacılıkta suistimallerin yüzde 30'lara vardığı tahmin ediliyor. Neredeyse bu rakamın bir yarısı kadarı da yakalanıyor.

Hasar Bilgi Merkezi devrede

Hep söylüyorum sigorta bir zenginleşme aracı değildir. Sadece beklenmedik zamanlarda başınıza gelecek beklenmedik olaylardan hiç olmazsa maddi açıdan zarar görmeden atlatmanın yolu sigorta yaptırmaktan geçiyor. Ve bu arada kurunun yanında yaşın da yanması hep bu sebepten. Sigortacılıkta sahtekarlığı araştırmak için geçen süreçte tüketici mağdur olduğu olmuştur mutlaka. Fakat sigorta şirketlerinin özel dedektif çalıştırdıkları unutulmasın. Bu konuda uzman kadrolar bazı suistimal kokuları olan olayların üzerine giderek gerçeği ortaya çıkarmaya çalışıyor. Gelişmiş ülkelerde sigorta sahtekarlıklarını ortaya çıkaran kişilerin ödüllendirildiğini duydum. Aslına bakarsanız bu sahtekarlıkları yapanların da deşifre edilmesi gerekir. Bizim de böyle bir dataya sahip "Hasar Bilgi Merkezi"miz var artık. Bu tür olaylara karışan kişilerin bilgilerini sigorta şirketleri birbirleriyle paylaşacak bundan sonra.

Gelişmiş ülkelerdeki sigortacılık pazarları o kadar büyük ki buradaki suistimaller de o oranda büyük. Bizim için söylenecek söz, henüz gelişme trendinde olan bir sektör ve bu nedenle bu tür suistimal olayları sisteme zarar veriyor. Sigorta şirketleri  primleri bir havuzda topluyor. Buradaki parayı ihtiyaç duyana veriyorlar. Suistimallerdeki sigorta şirketlerinin hassasiyetleri birinin hakkının diğerine geçmemesini esas alan bir konu. Aslında bu gibi olaylara yeltenenler sigorta şirketlerini kazıkladıklarını düşünüyorlarsa orada da yanılıyorlar.

Tazminat almak için parmak kesilir mi?

Geçtiğimiz hafta TRT'deki programıma konuk olan AIG Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Sema Bulutlu'nun anlattığı hikaye hem bizim hem de izleyenlerin neredeyse kanını donduracak cinstendi. İstanbul'da bir kişi 7-8 şirketten ferdi kaza sigortası yaptırıp sonrada iki parmağını kesmiş ve tazminat almaya çalışmış. Olayın kaza olmadığı anlaşılmış o kişi hayal ettiği parayı alamadığı gibi iki parmağından da olmuş. Çok acı gerçekten. Hasar Bilgi Merkezi'nin artık bu tür olaylara meydan vermeyeceğini söylemek isterim. Hiç birşey insanın sağlığından daha önemli olabilir mi? Diğer taraftan kriz nedeniyle özellikle küçük esnafın işyerlerini yakarak tazminat almaya çalıştıklarını duydum tüylerim diken diken oldu. Şunu lütfen unutmayalım; sigorta şirketlerinde her konunun uzmanı personel çalışıyor. Ve bu tür sahtekarlıkları ortaya çıkarmak çoğu zaman çok kolay oluyor. Evet finansal kriz nedeniyle zor bir süreçten geçiyoruz birlikte, bence ne olursa olsun yolunuz dürüstlük ve doğruluktan sapmasın.

Tüm yazılarını göster