Kredi notu bekleyişi bir türlü bitmiyor

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com
Ekonomi tartışılırken, ikide bir "kredi notu" artırımı gündeme geliyor. Başbakan ve bakanlar bir yanda, piyasanın önde gelen aktörleri  öbür yanda, devamlı not artırımı bekleyişi var.
 
Hakkımızın yendiği, notumuzun artırılması gerektiği  devamlı tekrarlanıyor.
İyi de notumuzun artırılmamasının faturası nedir? Not artırımı  neden önemlidir?
Tersten  konuya yaklaşalım. "Not artışı söylemi ortaya çıktığında veya not arttığında  ne değişiyor? Değişen  İMKB'de fiyatların yükselmesi, piyasa faizinde aşağıya doğru gidiş, ülkeye sıcak para akımının hızlanması.
 
Not artışından beklenen ne? Not arttığı zaman ülke daha uzun  vade ile daha ucuz faizle borçlanacak. Ülkeye doğrudan yabancı sermaye girişi artacak. Ülke döviz sorunu ile karşılaşmayacak.
 
Bugünkü notumuz herhangi bir tıkanıklığa yol açıyor mu? Hayır. Kamu ve özel sektör ve bankalar istedikleri kadar döviz kredisi bulabiliyorlar. Faizde ülke riskinin faiz faturasındaki payı küçüldü. Dış fonlar portföy yatırımı için  gelmeyi sürdürüyor..
 
Son zamanlarda  dikkat çeken gelişme şu oldu: Kredi değerlendirme kuruluşlarının
bırakınız not artırımını, bu kuruluşlardan gelen haberler bile piyasada paradan para kazananlarca farklı şekillerde değerlendiriliyor.
 
Hafta başı  gazetelerin ekonomi sayfalarının manşeti şu idi: "Fitch umut ışığı saçtı. Borsa yükseldi". Fitch, orta ölçekli Türk bankacılık sektörüne ilişkin değerlemesinde, bu yıl yoğun şekilde satın almaların olabileceğini, yabancıların Türk bankalarının kârlılığının cazibesine kapılarak Türkiye'de banka satın alabileceklerini işaret etmiş.
 
İMKB'de banka hisseleri zaten belli bir artış içinde idi. Fitch'in değerlendirmesi bu artışın hızlanmasını ve devamını sağladı.
 
Sadece o kadar mı? Fon girişinde 7 haftadır devam eden  giriş, hızını artırdı.
Ülkeye döviz girişi iyidir de… Bu döviz ne için geliyor? Yabancılar bu döviz ile yatırım mı yapıyor? Türkler bu dövizi kullanarak yatırım mı yapıyor? Yoksa gelen döviz, faiz ve temettü karşılığı gelen "misafir" döviz mi?  Ülkenin net döviz kazancının artmasına değil, azalmasına mı yol açıyor?
 
Türkiye döviz kıtlığından o kadar çekti ki, kafalar karıştı. Döviz gelsin de, ne için gelir ise gelsin… Hele hele ucuz ve uzun  vadeli ise, daha çok gelsin havasına girildi.
Uzun vadede  ekonominin hedefi  mademki cari açığı küçültmektir, o halde el dövizi ile değil, kendi üretimimiz karşılığı ülkeye giren döviz ile yaşamayı öğreneceğiz.
 
Cari açık küçüldü ama eskisinden daha fazla  sıcak döviz girişi oluyor. Döviz hem bol, hem ucuz. Talepten fazlasını rezervde biriktiriyoruz… Bunlara sevinelim mi?  Yatırım ve üretim için gelmeyen, faiz ve temettü çıkışını hızlandıran döviz girişlerinin ekonomiye yarar sağlamayacağını görmemiz ve bu yanlış yapının düzeltilmesi için  doğru politika tedbirlerine yönelmemiz gerekiyor.
 
Tüm yazılarını göster