Köşeyi dön de...

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Temeller, tarihe geçen veciz sözlerle yıllar önce atıldı. Memura yeterince zam mı verilemedi, çareyi memurun kendisi bulurdu; çünkü "benim memurum işini bilir"di. Herhangi bir konuda düzenleme yapmak gerekiyor da anayasal engel mi vardı; "Anayasa'yı bir kere delmekle bir şey olmaz"dı. Eh hakkımızı yemeyelim, Türk halkı olarak bazı konularda gelişme gösterme yeteneğimiz müthişti; bu sözlerin hakkını vermek için "elimizden" geleni yapmakta hiç tereddüt etmedik, etmiyoruz da.

Yıllar öncesinde gördüğüm bir karikatürü anımsıyorum. Bir adam davul çalıyor ve avazı çıktığı kadar bağırıyordu; "Burada soygun yapılıyor" diye. Vurgulanmak istenen çok açıktı; hırsızlığı ne kadar aleni yaparsan; o ölçüde, hem muteber oluyordun, hem de yakalanma riskin en aza iniyordu.

Tapu dairelerinde, insanlar ev almanın mutluluğuyla oradaki görevlilere bahşiş veriyorlar, diyen bu dairelerin başındaki kişi değil miydi?

Yerel yönetimlerde insanlar maaşlarını biriktire biriktire mi milyonları istiflediler? Hele şu imara açma konusunda gösterilen meziyet. Son zamanlarda hortumları dişleriyle kesen ve suyu kendilerine akıtan ne meziyetli insanlar çıktı öyle.

Ama önemli olan şu; bu konularda şikayetçi olan var mı? Çoğunluk, şikayet bir yana adeta "Ben niye onun kadar yapamıyorum" diye hayıflanıyor.

Geçen hafta arabamın iki yılda bir yapılan muayenesi için muayene istasyonuna gittim. Daha sıraya girmeden, hemen yanı başımda biri belirdi ve istersem sıra bekletmeden işimi halledebileceğini söyledi. Saf bir şekilde, bana bu iyiliği neden yapmak istediğini sordum. Tabii ki küçük bir bedel söz konusuydu. Beni düşündüğü için teşekkür ettim, vaktim olduğunu, bekleyebileceğimi söyledim. Sonra fark ettim ki yeni gelenlere yanaşıp "yardım" teklif eden en az on kişi var. Bu kişiler araçları alıp sıraya girmediklerine göre, muayene istasyonunda çalışanların en azından bir kısmıyla "yardımlaşma" halindeler. Birlikte köşeyi dönmenin adı yardımlaşma oldu belki de, kim bilir.

Köşeyi dönmek, illa ekonomik de olmaz tabii ki...

Örneğin, kırmızı ışıkta geçerken de aslında diğer sürücünün hakkını yeme, ona karşı bir köşe dönme hevesiniz var demektir.

Daha iyi ürün elde edeceğim diye kanserojen tarım ilacını tüm insani duygularınızı rafa kaldırarak kullanıyorsanız, yine köşe dönme hevesiniz depreşmiştir.

Denizi doldurup, insan mı öldürdük, diyebildiğiniz zaman da çok farklı değilsiniz; karikatürlerdeki gibi gözlerinizden dong dong diye arkası yaylı dolarlar fırlamaktadır.

Hafta sonunda gördüğümüz gibi, takımınız maçı kazansın da, nasıl kazanırsa kazansın diye her türlü kepazeliği yaparken de bu kez puan açısından köşeyi dönmek için kıvranıyorsunuzdur.

Ülkenin en güzel köşesini, hem de memleketinizi üç kuruşluk elektrik üreteceğim diye baraj yapımına açarken ve buna karşı çıkanları insafsızca eleştirirken de bir tür köşe dönmecilik içinde sayılmaz mısınız?

Köşe dönmeleri önlemek için hortumları kesmekten vazgeçelim; en iyisi vanayı kapatalım. Çünkü kesilen hortumdan su ya da her neyse, akmaya devam ediyor; değişen yalnızca yönü...

Tüm yazılarını göster