Korku, endişe, panik

Pazartesi, global piyasalarda uzun zaman sonra en derin baskının yaşandığı gün ol­du. Arka planda birden çok sebep sıralanabi­lir. Örneğin; ABD makro verilerinde son dö­nemde görülen ılımlı-dengeli yavaşlama hâli, geçtiğimiz Cuma günü açıklanan aylık istih­dam veri seti ile sert-dengesiz yavaşlama en­dişesine evrildi.

Çağlar KİMENÇE PİYASA PERSPEKTİFİ caglar.kimence@gmail.com

Pazartesi, global piyasalarda uzun zaman sonra en derin baskının yaşandığı gün ol­du. Arka planda birden çok sebep sıralanabi­lir. Örneğin; ABD makro verilerinde son dö­nemde görülen ılımlı-dengeli yavaşlama hâli, geçtiğimiz Cuma günü açıklanan aylık istih­dam veri seti ile sert-dengesiz yavaşlama en­dişesine evrildi.

İstihdam yaratmadaki kes­kin düşüş, işsizlik oranında yukarı yönde kıpırdanmaya da yol açtı. Bununla birlikte, 2. çeyrek finansallarda şirketler gelir ve karlı­lıkta heyecan yaratmaktan uzak kaldıklarını görüyoruz. Ayrıca düzlemimizde yapay zekâ­ya dair var olan güçlü inanç sorgulanıyor.

Gördüğümüz üzere verilerdeki yavaşlama, ABD merkez bankası FED’i güvercin olmaya itti. FED’in sözlü yönlendirmelerinde faiz indiriminin yakın olduğu, hatta geç kalınmaması gerektiği şeklinde ifadeleri duyduk. Temmuz ayı toplantısının sonucun­da ise temkinli şekilde Eylül ayı işaret edil­di. Aynı zaman diliminde gelen ABD verileri, “FED indirimde geç kaldı” spekülasyonu ya­ratmıştı. Kaldı ki, zamanlama FED’in kendi­sini ölçtüğü ve defaten dile getirdiği bir fak­tördü. Cuma günü gelen belirgin zayıf istih­dam verisi ise spekülasyonu mümkün kıldı.

Batı cephesinde bunlar olurken, Doğu cep­hesinden ise sürpriz bir faiz artış kararı gel­di. Japonya Merkez Bankası (BOJ), politika faizini artırdı. Resimde bir ikilem vardı. Bir yanda zayıflayan para birimi Yen, diğer yan­da hızlanamayan ekonomi.

BOJ ise Yen’i ko­rumaya yönelik adım attı. Kararın sürpriz olması, Yen borçlanarak, diğer para birimle­rinde ve finansal varlıklarda açılmış pozis­yonların kapatılmasına yol açtı. Trilyon dolar tutarındaki pozisyonlar bozulup, Yen talep edildi. Varlık fiyatlarında, dramatik düşüşler oluştu. En nihayetinde bu sürecin kazananı Yen oldu ve Yen, son 2 haftada yüzde 12 civa­rında değer kazandı.

Yukarıda ifade ettiğim gerekçeler, piyasa­ların ekonomik alandan aldığı başlıca nega­tif fiyatlama unsurlarıydı. Bunlara ek olarak, jeopolitik etkilere de bakmakta fayda var. Ukrayna-Rusya, Çin-Tayvan-ABD hatların­da, tansiyon belli bir seviyede sürüyor. Bura­da sıra dışı olan ise Orta Doğu oldu. İsrail’in aynı gün; Lübnan, Suriye ve İran’da saldırı düzenlemesi ve İran’ın misilleme yapacağını açıklaması belirsizliği artırdı.

Resesyon mu Yen mi?

Pazartesi yaşananların ana tetikleyicisinin ne olduğu sorusunda, net olarak sadece bu nedenlerden birini işaret etmek çok sağlıklı olmayabilir ancak Yen’in değerlemesi bir adım önde olabilir. Zira BOJ, sürpriz faiz ar­tışı kararına imza attı. Asya piyasaları sabah, Cuma günü gelen ABD istihdam verisini sat­maya başlayınca “resesyon-carry trade” satış zinciri kendiliğinden oluşmaya başladı. Yu­murta mı tavuk mu ikilemine girmeden kor­ku, endişe ve panik eşliğinde ağır satışlara ulaşıldı.

Bundan sonrası…

İlk olarak BOJ, faiz artışı sonrası ekono­mide canlılık göremez ise, hatta canlılığın bi­raz daha azaldığını görürse, Yen tekrar kayıp döngüsüne dönebilir. Bu durumu daha olası görüyoruz. Diğer yandan, ABD ekonomisi ya­vaşlıyor ve burada mesele ılımlı-dengeli bir yavaşlama mı olacağı yoksa dengesiz bir ya­vaşlamaya mı dönüşeceği sorusu. Şu aşama­da; tek veri üzerinden denge bozuldu, böy­lece resesyon geliyor demek biraz erken bir öngörü olabilir.

Eğer zayıf veriler; yerini da­ha zayıf verilere bırakırsa ayrı, bırakmazsa ayrı algı yaratabilir. Bu noktada, FED’in na­sıl bir adım atacağı merak konusu olabilir. Konut kredisi krizi veya pandemi gibi bir dö­nemde olmadığımızdan dolayı, FED’in ola­ğanın dışına çıkmasını beklememek lazım. Bu denklemde ilk akla gelen Eylül toplantı­sına kadar olan periyotta, sözlü yönlendirme ile Eylül’de faiz indirimi yapacağını ilan edebilir. Kaldı ki bir de ajandada, Jackson Hole toplantısı yer alıyor.

Sonuç

Pazartesi yaşananlar, kısmen veya tamamen telafi edilebilir ama tekrar coşkulu ruh haline girmek kolay olmayabilir. Fiyatlamaya iki majör ayaklı bakmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Bir yanda Japon ekonomisinin performansı bir yanda ABD ekonomisinin performansı üzerinden takip etmek gerekebilir. Son olarak, resesyon ve carry trade başlıkları altında piyasa fiyatla­ma yapacak diyebiliriz.

Tüm yazılarını göster