Korksak da,kabullenmesek de, olmaz desek de enflasyon yüzde 10'a gi

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Nereye doğru yol alacağımız aylar öncesinden aşağı yukarı belliydi; görmek isteyene, kabullenmeye yanaşana. 2015 enflasyonunu öyle yüzde 5'lik moda hedeflerde tutabilmek mümkün olmayacaktı. Zaten kimse de bu düzeyde bir gerçekleşme beklemiyordu. Yüzde 7'ler iyiydi, makuldü, öyle görülüyordu. Oysa biraz hesap yapmak, yüzde 7'nin de mümkün olamayacağını gösteriyordu bize. 

Önce petrol fiyatlarındaki düşüşün rehavetine kapıldık. Petrolün maliyetini etkileyecek kur artışını pek hesaba katmadık ama. Ayrıca, kur artmasa ve petrol maliyeti TL bazında düşse bile bunun vergilendirme sistemimizden dolayı akaryakıta aynı ölçüde yansımayacağı gerçeğini de, yaşayınca anladık sanki. Petrolün olumlu etkisini yoğun bir şekilde geçen yıl aralıkta gördük; şimdi ise keşke o etkiyi olmasaydı, deme noktasına geldik. Çünkü bu yılın sonunda enflasyonun hızla yükselmesi, geçen yılın aralık ayında petrolün etkisiyle yaşanan yüzde 0.44'lük düşüşten kaynaklanacak. Baz etkisi tepemize inecek yani.

Enflasyon eğrisi değişmez
Hani, "Tarih tekerrürden ibaret" sözü var ya, bizdeki bazı rakamlar da aynı o durumda, hep tekerrür eder. Enflasyon da öyledir. Bakmayın bir yıl gerçekleşmenin çok yüksek ya da düşük olmasına, uzun yılların bir eğrisi vardır. Bu yılki oranlar da, işte o uzun yılların eğrisi paralelinde gerçekleşmektedir. Farklı olan bu yıl değildir, ortalamaya aykırı gitmiş olan yıl, 2014'tür. Ve geçen yılın en tipik özelliği, son beş aydaki artışın, önceki yıllar ortalamasından düşük olmasıdır. 

Bu durum, geçen yıl önemli bir avantaj yaratmıştı, ama buna rağmen enflasyonu yüzde 8.17'de ancak tutabilmiştik. Geçen yılın düşük oranları, bu yıl dezavantaja dönüşecek, özellikle yılsonuna doğru. Aylardır anlatmaya, vurgulamaya çalıştığımız da bu. Biz, basit bir hesap yapıyoruz. Öyle "bilimsel" ve "derin" analizler yapıyor değiliz. Varsayımda bulunurken de bardağın ne hep dolu tarafını görüyoruz, ne gözümüz hep boş tarafta. 

İşte tablo da ortaya çıkıyor. Tahmin edildiği gibi yıllık oran temmuzda dip yaptı ve çıkış yeniden başladı. Doğrusu, ağustostaki artış tahminleri de aştı. İki gün önce de yazmıştık, bizim tahminimiz yüzde 0.1 ile yüzde 0.3 aralığındaydı, gerçekleşme yüzde 0.4 oldu. Her ne kadar tahminle gerçekleşme arasında çok fark yoksa da, bu bir işaret. 

Yıllık oran bundan sonra hızlanarak artacak. Bundan kaçış yok. Bir kere eğilim zaten bu yönde. 2004-2013 yıllarını kapsayan on yılın eylül-aralık döneminde, yani son dört ayında ortalama artış yüzde 4.24 olmuş. Yuvarlak yüzde 4 diyelim. Geçen yılın son dört ayındaki artış ise yüzde 1.77. Yuvarlak yüzde 2 diyelim. Bu yıl ne yapacağız da yüzde 4'ü yüzde 2'ye indirebileceğiz, bilen var mı? 

Petrol fiyatları geçen yılki gibi yarı yarıya bir düşüş mü gösterecek, bu düşüş olsa bile işe yarayacak mı? Siyasette birden Avrupalılaşacak mıyız? Türk parası hızla değerlenecek, dolar ve euro yerlerde sürünmeye mi başlayacak? Suriyeli mülteciler ülkelerine mi dönecek ya da Avrupa bunların tümüne kucak açıp bizi rahatlatacak mı? 

Gerçekçi olsak iyi ederiz, değil mi. Yüzde 4, yüzde 2'ye inmez, enflasyon da "şimdiki duruma göre" yüzde 9.5 ile yüzde 10 arasında bir düzeyde gerçekleşir. Marjı genişletelim, bu yıl için yüzde 9'un altı iyi, yüzde 10'un üstü kötü bir orandır artık.

Gıdanın etkisi çok fazla
Enflasyonun bu yıl geçen yıla göre daha iyi seyredeceği tahmini, büyük ölçüde, gıdadaki fiyat artışının geçen yıldan çok düşük olacağı varsayımına dayandırılmıştı. Ne var ki gıda grubunda fiyatlar geçen yıldan daha az artıyorsa da, yine de umulan ölçüde bir gerileme olmadı.

Örneğin ağustos ayındaki yüzde 0.40'lık artışın 0.33 puanı gıdadan kaynaklandı. Aynı şekilde ağustos itibariyle bir yılda yüzde 7.14 olan toplam artışa gıda 2.35 puanlık etki yaptı. Gıda grubunun TÜFE'deki ağırlığı yüzde 24 düzeyinde, ama son bir yıldaki artışın üçte biri gıdadan kaynaklanmış durumda. 

Yılın son aylarında gıdadan çok büyük baskı gelmeyebilir, o yönden bir rahatlama görebiliriz. Ama bu sefer de adeta sinsi bir şekilde bekleyen ve fiyatlara henüz yansımadığı kanısı yaygın olan kur etkisi var. Bu yansımayı bire bir ölçmek ve tüm sektörler için genel bir oran vermem mümkün değilse de, en azından söz konusu yansımanın henüz tam olarak yaşanmadığı söylenebilir. Kaldı ki, kurun bu düzeylerde kalacağı da şüpheli. Dolayısıyla önümüzde, enflasyon üstünde gıdanın baskısının biraz hafiflediği, ama diğer sektörlerin baskısının artış gösterdiği bir dönem uzanıyor gibi.  

Tüm yazılarını göster