Kooperatifçilik, küresel kriz ve iklim değişikliği…

Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN aey@dunya.com

Dünyadaki kooperatifler iklim değişikliğini ve küresel krizi tartışıyor. Uluslararası Kooperatifler Birliği'nin (ICA) Cenevre'de yapılan genel kurul toplantısında enerjiden, nükleer silahsızlanmaya, dünya barışından kooperatifçiliğin geleceğine bir çok konu ele alındı. Fakat, gündemin ana konusunu "İklim değişikliği ve küresel kriz" oluşturdu.

Genel kurulda alınan kararlarda kooperatiflerin şirketlere göre krize daha dayanıklı olduğu ve dünyada kooperatifçiliğin geliştirilmesi gerektiği ifade edildi.

Uluslararası Kooperatifler Birliği'nin iklim değişikliği ve ekonomik kriz konusunda aldığı kararlardan bazıları şöyle:

1- Uluslararası Kooperatifler Birliği, 2008 mali krizinden bu yana ekonomik koşulların hızla gerilediğinin farkındadır. Bu krizin aşırı pazar tutuculuğu merkezli kâr arayışı nedeniyle şirket kârlarını düşürdüğünün, işsizliği arttırdığının, doğrudan üretim faaliyetlerinde bulunan kooperatifler ve kooperatif ortaklarının gündelik yaşamları üzerinde etkileri olduğunun ve böylece kooperatiflerin mali durumlarında sıkıntılar yarattığının farkındadır. Bununla beraber, kooperatiflerin yatırımcıların sahip oldukları şirketlere oranla krizlere daha dayanaklı olduğunu da bilmektedir.

2- ICA, yükselen enerji fiyatları ve iklim değişikliklerinin dünyanın ekosistemi üzerinde oluşacak etkileri nedeniyle küresel ekonomik çöküş tehdidi altında olduğunun farkındadır. Politikaları oluşturanların net ekonomik vizyondan ve küresel ekonomik krizin ortadan kaldırılmasına yönelik, 21.yüzyılın enerji güvenliği ve iklim değişikliklerine çözüm olacak net bir eylem planı yoksunluğu içinde olduklarını görmektedir. ICA, üyelerini ve dünyadaki kooperatifçilik hareketini enerji kaynaklarının demokratikleşmesi amacıyla yeni çerçeveler oluşturulmasında aktif görev üstlenilmesi ve tüm sektörlerde faaliyet gösteren kooperatifleri yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmaları çağrısında bulunmaktadır.

3- Bu yüzyılın sonlarına doğru görülmesinden korkulan ve belli dereceleri geçen küresel ısınmanın görülmesi insanlar ve ülkeler üzerinde yıkıcı etkiler yaratacaktır. 2020 yılından geç olmamak üzere (tercihen daha erken bir tarihte) küresel sera gaz emisyonunun azaltılmasının garanti altına alınması ve 2050 yılına kadar en az yüzde 50 kadar azalıp 1990 yılı seviyesine inmesi gerekmektedir."

Türkiye Milli Kooperatifler Birliği Genel Başkanı Muammer Niksarlı, Genel Başkan Yardımcısı Cafer Yüksel, Genel Müdür Leyla Özgen Özcan ve OR-KOOP Dış İlişkiler ve Projeler Koordinatörü Ünal Örnek'in Türkiye'yi temsil ettiği genel kurulda ülkemiz açısından çok önemli bir gelişme de yaşandı.

Uluslararası Kooperatifler Birliği bünyesinde faaliyet gösteren ve dünya tarım kooperatifçiliğinin en büyük örgütü olan, 31 ülkeden ulusal tarım kooperatiflerinin üye olduğu Uluslararası Tarım Kooperatifleri Örgütü'nün (ICAO) yönetim kuruluna Türkiye'den Cafer Yüksel seçildi.

Avrupa üyelerinin ortak önerisiyle yönetim kuruluna aday gösterilen ve oybirliğiyle seçilen Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliği (OR-KOOP) Genel Başkanı Cafer Yüksel bu görevi 2013 yılına kadar sürdürecek. Yüksel'in bu göreve seçilmesi dünya tarım kooperatiflerinin deneyimlerinin Türkiye'ye aktarılması, uluslararası dayanışmanın sağlanması ve ülkemiz kooperatifçiliği açısından büyük öneme sahip.

Cafer Yüksel, genel kurulda "İklim Değişiklikleri ve OR-KOOP'un görüşü" konulu bir de sunum yaptı. Sunumda Türkiye'nin iklim değişikliği konusundaki çalışmaları anlatıldıktan sonra özetle şu görüşlere yer verildi:

"Türkiye, küresel ısınmanın özellikle su kaynaklarının zayıflaması, orman yangınları, kuraklık ve çölleşme ile bunlara bağlı ekolojik bozulmalar gibi öngörülen olumsuz yönlerinden etkilenecektir ve küresel ısınmanın potansiyel etkileri açısından risk grubu ülkeler arasındadır.

İklim değişikliği, Türkiye'nin özellikle çölleşme tehdidi altındaki yarı kurak ve yarı nemli bölgelerinde (İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Ege ve Akdeniz bölgelerinde), ormancılık ve su kaynakları açısından olumsuz etkilere yol açabilir. Son yıllarda Türkiye ormanlarında artış kaydeden toplu ağaç kurumaları ve zararlı böcek salgınları vb. afetlerin birincil nedeninin, kuraklık, hava kirliliği ve asit yağmurları olduğuna dair kuvvetli bulgulara rastlanmıştır.

İklim değişikliğinin sınır tanımadığı gerçeği ile hareket edilmelidir. Atmosferin bu dünyanın çatısı olduğunu ve dünyadaki ülkelerin bu çatı altında birlikte yaşamak zorunda olduğu gerçeğini göz ardı etmemelidir. Tüm ülkelerin el ele vermeleri zorunludur. Aksi halde bu çatının tüm ülkelerin üstüne yıkılacağı ve tüm dünyanın zarar göreceğini unutmamamız gerekmektedir."

Kooperatifçilerin sadece günlük sorunlarla uğraşmadığını dünya sorunları ile ilgilendiğini ve dünya kooperatifçiliğinde Türkiye'nin de söz sahibi olduğunu görmek gerçekten sevindirici.

Tüm yazılarını göster