Konya'yı ”anlamak”

Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

Konya hiç görmediğimiz, bilmediğimiz, izlemediğimiz bir yer değil.

En azından çeyrek yüzyıldan bu yana Konya'ya gidiyor, görsel ve yazılı medyadan bu yöremizdeki gelişmeleri izliyor; yörenin sivil toplum kuruluşlarının önderleriyle kimi gelişmeleri tartışarak bir kanıya varmaya çabalıyoruz.

İşin mutfağında olan insanlarla tartışmadan; tesisleri birebir görmeden, bireylerin ve grupların hayatı nasıl "kavramlaştırdığına" tanık olmadan bir yöreyi "anladığımız" ileri sürülebilir mi?

Sorunun yanıtı çok net: Eksik bilgiye dayalı fikir, içindeki ruşeymi alınmış buğday tanesi gibidir.Yeşeremez, sap veremez, buğday tanelerini çoğaltamaz ve insanlar için yarar üretemez.

Konya'da olup bitenleri "anlamak" için bir hafta oradaydım.

Bir hafta boyunca ne yaptığımızı anlatabilmek için "çalışma programımızın" listesini sizlerle paylaşmak istiyorum:

· Konya Organize Sanayi Bölgesi'nde tanıtım,

· Otomotiv yan sanayii,

· Ayakkabı imalat sanayii,

· Sağlık sektörü,

· Değirmen makineleri sanayii,

· Döküm sanayii,

· Un ve yem sanayii,

· Makine imalat- endüstri makineleri, araçüstü ekipmanlar ve hidrolik silindirler sanayii,

· Turizm sektörü,

· Tarım makineleri sanayii ortak akıl toplantıları…

· Konya Sanayi Odası Meclis Toplantısı, MÜSİAD Konya Şubesi'nde kriz konusunu işleyen iki interaktif tartışma,

· Konya'da 7 işyerinin gezilmesi ve gelişmelerin tartışılması.

Bir haftalık yoğun çalışma programının aksamadan yürümesini sağlayan, hiçbir desteği bizden esirgemeyen Konya Sanayi Odası ve Ticaret Odası'nın iki değerli başkanına, özenli çalışmaları ve iş disiplinlerini, sıcak insani katkılarını esirgemeyen odaların ilgili personeline içten teşekkürlerimi iletmek isterim.

DÜNYA Gazetesi Konya Bürosu çalışanlarının, çalışmaların "verimini" artırma konusundaki olağanüstü sabırlı ve özverili katkılarını da anmasam, insan emeğine saygısızlık etmiş olurum.

Bir çağrı: Ne kadar kulak verilir, bilemem

Konya'da "anladıklarımı" paylaşmadan önce, çalışmalarımızı güdüleyen temel varsayımı paylaşmalıyım:

· İstanbul-İzmit-Bursa'yı kapsayan Doğu Marmara yayında, bundan sonra "üretim-odaklı" gelişme "sorun yaratır"; havzada "hizmet-odaklı" yatırımlar yapılmalıdır.

· Eğer, yaşadığımız krizin yaratacağı "üretim hiyerarşisindeki yeni işbölümü"nün "mekan" planında "göçünü" ülkemiz adına bir "cazibe merkezi" haline getirerek kendi yararımıza yönlendirmek istiyorsak; Bursa- Bilecik- Eskişehir- Kütahya-Afyon-Konya eksenindeki yatırım hızını piyasa yasalarının "plansız vahşi yönlendirmesi" yerine, "eleştirel aklın planlı- ehlileşmiş yönlendirmesi" ile yönlendirerek başarlı oluruz.

Kendisiyle başedemeyenlerin, başka olay ya da olgularla başa çıkmasının olanaksızlığını biliyorsak; o zaman Bilecik-Eskişehir-Kütahya-Afyon ve Konya sanayi ve ticaret odaları ve belediye yetkilileri araya gelerek, dünya genelindeki eğilimler ile ülkemiz potansiyellerinin yarattığı "yeni güçleri" değerlendirelim.

Bu fırsatı değerlendirelim

İşleri "bekle-gör" mantığınız ilkesiz hoyratlığına bırakmak yerine; aklımıza, bilgimize, fikirlerimize, proje ve plan yapma yeteneğimize başvurarak; tarihi birikimlerimizi, uygun insan kaynağımızı, fiziksel altyapı eksikliklerimizi, hukuk sistemi boşluklarını, teknolojide yeterliklerimizi ve yetmezliğimizi, finansal erişebilirliği artıracak önlemlerimizi vb. bir dizi konuyu tartışalım.

Konya'yı "anlamaya" dönük analizlerimizin anlaşılması için bu temel varsayımımızı hep akılda tutulması gerekiyor. Çünkü sözünü ettiğim yeni "gelişme ekseni" ülkemizin geleceğini yakından ilgilendiriyor. Konya'ya zincirin çok önemli halkalarından biri… Halkalarının ne kadar sağlam olduğunu kavramak için "Konya'yı anlamaya" çalıştım; anladıklarımı da daha birçok yazı ile okuyucu ile paylaşacağım.

Tarihin önümüze serdiği bu fırsatı kaçırmamalıyız.

Tüm yazılarını göster