Konya'daki toplantının anlamı

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Konya'da dün gerçekleştirilen toplantıyı kuşkusuz klasik bir Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısı gibi görmek mümkün değil. Biliyoruz ki, bu kurulun toplantıları Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın başkanlığında ve içeride konuşulanların kamuoyuna hiçbir şekilde yansımadığı, haydi gazetecilik diliyle söyleyelim, sızmadığı toplantılar şeklinde geçer. Bugüne kadarki toplantılar böyle oldu. Kimi toplantılardan sonra küçük açıklamalar yapıldı, somut herhangi bir kararın alınmadığı toplantılarla ilgili olarak ise doğal olarak açıklama da gelmedi. Oysa bu kez kurulda yer alan bakanların yanı sıra ekonomiyle ilgili sivil toplum örgütlerinin liderlerinin, yöredeki sanayi ve ticaret odalarının temsilcilerinin katıldığı bir toplantı yapıldı. Böylesine geniş katılımlı bir toplantıyı tümüyle kapalı yapmanın gereği yoktu, hem zaten amaç biraz da bu toplantının olabildiğince geniş kitlelere ulaşmasıydı, bu yüzden canlı yayınlara bile izin verildi. Toplantı daha sonra basına kapalı olarak sürdürüldü.

Dolayısıyla dünkü toplantı gerçek anlamda bir Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısı değildi, zaten bölgesel toplantı diye adlandırıldı. Hükümetin ekonomi kanadı, işadamlarıyla bir araya geldi. Toplantıyı böyle görmek, değerlendirmek gerekir. Benzer bir toplantı, 18 Ağustos'ta Şanlıurfa'da yapılacak.

Toplantıda konuşan Başbakan Yardımcısı Babacan, orta vadeli program (OVP) ve orta vadeli mali plan (OVMP) hazırlıklarının sürdüğünü, bu program ve planın Türkiye'nin krizden çıkış stratejisini oluşturacağını söyledi. Ancak Babacan, mayıs ve haziran aylarında açıklanması gereken bu dokümanlar için neden böylesine gecikildiği konusunda herhangi bir bilgi vermedi; ayrıca hazırlıkların ne zaman bitirilebileceğini de söylemedi.

Toplantıya katılan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu konuşmasında bütçe açıklarına dikkat çekerek, mali disiplinin yeniden oluşturulmasının önemini vurguladı.

TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ da, hem dünya ekonomisinin, hem Türkiye ekonomisinin krizde en kötü dönemi geride bıraktığını, ancak bunun krizden çıkışın hızlı olacağı anlamına gelmediğini dile getirdi. Üç-dört yıl önceki ekonomik canlılığa ulaşmanın zaman alacağını vurgulayan Yalçındağ, bütçe açığı sorununun da faiz üstünde baskı yaptığını belirtti. TÜSİAD Başkanı bütçedeki sorunun, önlem alınmadığı takdirde ekonomi için ciddi bir risk oluşturacağına dikkat çekti. Yalçındağ, işadamları olarak beklentilerinin öncelikle güven ve istikrarın sağlanması ve öngörülebilir bir ortam yaratılması olduğunu söyledi.

Konya'daki toplantı, iş aleminin çeşitli platformlarda dile getirdiği isteklerini, muhataplarına doğrudan ulaştırabildiği bir ortam yaratmış oldu. Hükümet de, iş alemine, özellikle de yöredeki sanayici ve işadamlarına "yanınızdayız, sorunların farkındayız ve boş durmuyoruz" mesajı vermek istedi.

Kim bilir, bu toplantıyı ve daha sonra yapılacak benzeri toplantıları, son günlerin popüler deyimiyle, ama biraz değiştirerek "ekonomik açılım" diye yorumlamak gerekiyor.

Açıklama, düzeltme ve özür: "Ödemeler dengesindeki yanlış nerede" başlıklı dünkü yazımın net hata ve noksanın oluşumuna ilişkin madde madde sıraladığım bölümünü tam anlatamadığım anlaşılıyor. Cari denge ve finans kalemi toplamının teorik olarak sıfır olması gerektiğini, ödemeler dengesiyle ilgili hedeflerde de zaten net hata noksan kaleminin sıfır öngörüldüğünü vurguladıktan sonra, söz konusu maddeleri daha da açarak yeniden sıralamak istiyorum.

1-Cari denge ile finans kalemi toplamı pozitifse (net anlamda döviz girişi varsa) ve bu rakam kayıtlara herhangi bir nedenle olması gerekenden az yazılmışsa, negatif net hata noksan küçülüyor.

2-Net döviz girişi olması gerekenden fazla yazılmışsa negatif net hata noksan büyüyor.

3-Cari denge ile finans kalemi toplamı negatifse (net anlamda döviz çıkışı varsa) ve bu rakam olması gerekenden az yazılmışsa, pozitif net hata noksan küçülüyor.

4-Net döviz çıkışı olması gerekenden fazla yazılmışsa, pozitif net hata noksan büyüyor. Yani son dönemde olan da bu.

Bir de düzeltme yapmam gerekiyor. Dünkü yazımın sondan bir önceki paragrafında yer alan "Yani her güne yaklaşık 10 milyon dolar düşer" ifadesindeki "gün", "saat" olacaktı. Düzeltir, özür dilerim.

Tüm yazılarını göster