Konuta erişilebilirlikte iyi örnek uygulama: Aalborg East Projesi

Konuta erişilebilirlik, bireylerin veya ailelerin gelir seviyelerine göre uygun fiyatlı konutlara ulaşabilmesini ifade eder. Bu kavram, yalnızca ki­ralama veya satın alma maliyetlerini değil, aynı za­manda konutun sürdürülebilirliği, yaşam kalitesi, sosyal hizmetlere erişim gibi unsurları da kapsar.

Prof. Dr. Ali HEPŞEN ali.hepsen@dunya.com

Konuta erişilebilirlik, bireylerin veya ailelerin gelir seviyelerine göre uygun fiyatlı konutlara ulaşabilmesini ifade eder. Bu kavram, yalnızca ki­ralama veya satın alma maliyetlerini değil, aynı za­manda konutun sürdürülebilirliği, yaşam kalitesi, sosyal hizmetlere erişim gibi unsurları da kapsar.

Konut erişilebilirliğinde, sosyal konutlar ve uygun fiyatlı konutlar gibi farklı türler bulunmaktadır. Önemli bir unsur, konut maliyetinin hane halkı ge­lirine oranla dengeli olmasıdır; böylece diğer temel ihtiyaçlar karşılanabilir … Tüm bu anlatımı hayata geçirilmiş projeler özelinde çok iyi özetleyen bir kaynak var aslında: Avrupa Birliği Erişilebilir Ko­nut Konsorsiyumu tarafından yayımlanan “Erişi­lebilir Konut İyi Uygulamalar El Kitabı”…

Türkiye için iyi uygulama modeli

Türkiye’de uygulanabilecek iyi modellerden birisi, Aalborg East Projesi gibi sosyal konut ye­nileme odaklı bir proje olabilir. Bu projenin özün­de kapsayıcı bir ortaklık anlayışı benimsenmiş durumda: sosyal konut bölgelerinin yenilenme­si sırasında yerel halkın sürece dahil edilmesi ile özel ve kamu sektöründen gelen yatırımların dengeli kullanımı sayesinde başarıların elde edil­diğini görebiliyoruz. Özellikle, enerji verimliliği odaklı yenilemelerin yapılması, kira maliyetle­rini artırmadan bölgenin yaşanabilirliğini artır­maya yönelik adımlar atılması dikkate alındığın­da, bu projenin Türkiye’de uygulanabilir bir mo­del olabileceğini söylemek sanırım yanlış olmaz.

Aalborg East, Danimarka’nın Aalborg kentinde bir sosyal konut yenileme projesi aslında. Bu proje­de, özellikle sosyal konutların yaşanabilirliğini ar­tırma, enerji verimliliğini sağlama ve toplumsal uyu­mu güçlendirme gibi temel hedefler benimsenmiş.

Projenin başlıca özellikleri

-Katılımcı Planlama ve Yenileme Süreci:

Aalborg East projesi, yerel halkın aktif katılımı ile gerçekleştirilmiş. Yenileme sürecinde, halkın gö­rüşleri alınarak kararlar verilmiş, böylece bölge hal­kı yenilenme sürecinin bir parçası haline getirilmiş.

-Enerji Verimliliği ve Maliyet Tasarrufu:

Proje kapsamında eski yapıların enerji verim­liliği artırılmış, daha iyi yalıtım, yeni pencere ve kapı sistemleri ile enerji maliyetleri önemli ölçü­de azaltılmış. Güneş panelleri ve ısı pompaları gi­bi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılma­sı sayesinde ise yenilenme sonrasında enerji tü­ketimi %50 oranında düşürülmüş.

-Özel ve Kamu Sektörünün İşbirliği:

Proje, özel sektör ve kamu sektörünün güçlü bir işbirliği ile gerçekleştirilmiş. Özel yatırımcı­lar ve kamu fonları bir araya getirilmiş ve bu sa­yede projenin finansmanı sürdürülebilir kılın­mış. Aalborg East’in yenilenmesinde, Danimarka Ulusal Konut Fonu gibi kaynaklardan finansman sağlanmıştır.

-Sosyal İyileştirme ve Toplumsal Uyum:

Aalborg East, yalnızca fiziki bir yenilenme de­ğil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik entegras­yonu güçlendiren bir proje. Yerel iş fırsatları ya­ratılmış, halkın istihdamı teşvik edilmiş. Proje­nin ilk aşamalarında, işsiz vatandaşların geçici olarak çalıştırılması gibi sosyal içerikli politika­lar uygulanmış.

-Konut Tipolojisi ve Çeşitlilik:

Aalborg East projesinde, farklı demografik grupların ihtiyaçlarına cevap verecek konut ti­polojileri oluşturulmuş. Küçük dairelerden bü­yük aile konutlarına kadar farklı büyüklüklerde konutlar inşa edilmiş. Ayrıca, mevcut sosyal ko­nutlar yeniden düzenlenmiş, yeşil alanlar ve sos­yal alanlar eklenmiş.

Sonuç ve Türkiye’de uygulanabilirlik

-Enerji Verimliliği: Türkiye’de enerji ma­liyetlerinin yükselmesi, sosyal konutlarda ener­ji verimliliği projelerine duyulan ihtiyacı artır­makta. Aalborg East projesindeki gibi enerji ta­sarruflu yenileme uygulamaları, Türkiye’de de önemli kazanımlar sağlayabilir.

-Toplumsal Katılım ve İşbirliği: Halkın projeye katılımının sağlanması, projelere olan desteği artıracak ve uzun vadeli başarıyı sağlaya­caktır. Bu, kamunun, yerel yönetimlerin ve sosyal konut sahiplerinin işbirliği ile yapılabilir.

-Kamu-Özel Sektör Ortaklıkları: Türki­ye’de, yenileme projelerinin daha büyük ve kap­samlı olabilmesi için özel sektörle işbirliği önemli bir strateji olacaktır. Özellikle yenilenebilir enerji ve yeşil teknolojiler konusunda özel sektörle ya­pılacak işbirlikleri, maliyetleri azaltabilir.

Bu model, Türkiye’de özellikle büyükşehirler­deki sosyal konut bölgeleri için etkili bir çözüm olabilir. Hem enerji verimliliği hem de sosyal en­tegrasyonu destekleyen bu yaklaşım, Türkiye’nin kentsel dönüşüm hedefleriyle de uyumlu olacaktır.

Bir başka önerim ise toplumsal katılım, enerji verimliliği ve maliyet yönetimi konula­rındaki güçlü yönleriyle dikkat çeken Opengela Projesi olabilir. Bu proje, İspanya’nın Bask böl­gesinde yer alan sosyal konutların yenilenmesi üzerine kurulmuş yenilikçi bir projedir.

Ülkemizdeki karar vericilerin bu tür projeleri yakından incelemelerini öneririm…

Tüm yazılarını göster