Konut satışındaki gerileme can sıkıyor, kaygı veriyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Konut satışı temmuz ayında 85 binde kaldı ve geçen yılın aynı ayındaki 107 bine göre beşte bir oranında azaldı. Temmuzdaki yüzde 20’lik oran, bu yıl kaydedilen en yüksek azalmaya işaret ediyor. Önceki aylar görece daha iyi geçtiği için yılın ilk yedi ayındaki azalmanın oranı yüzde 9.7’de kaldı. Geçen yılın ilk yedi ayında 676 bin olan konut satışı, bu yıl 610 bin düzeyinde gerçekleşti. 

TÜİK, konut satışına ilişkin istatistikleri “kredili (ya da ipotekli) satışlar ve diğer satışlar” ve “ilk ve ikinci el satışlar” başlıklarında izliyor. Konut satışına ilişkin verilerin kaynağının Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü olduğunu da belirtelim. Bu başlıklar bazında değerlendirildiğinde en büyük sıkıntının kredi satışlarda yaşandığı gözleniyor. Kredili konut satışı, temmuzda da, ilk yedi ayda da yaklaşık üçte bir azaldı. 

Bu, kabul etmek gerekir ki çok yüksek bir oran. Geçen yıl kredili olarak 3, bu yıl ise yalnızca 2 konut satılabilmiş. Çok dramatik olarak nitelenen bu gerileme çok sayıda müteahhidi fena halde sıkıntıya sokabilecek gibi görünüyor. 

İlk satış başlığı altında toplanan satışların hemen hemen tümü müteahhitler tarafından gerçekleştirilen satışları gösteriyor. Temmuz ayı verilerine bakıyoruz, kredili ilk satışlar, geçen yıl yaklaşık 21 bin düzeyindeyken, bu yıl 14 bine inmiş. Söz konusu satışlar, ilk yedi ay toplamında da 126 binden 87 bine gerilemiş. 

Kredili ikinci el satışlar 25 binden 17 bine, yedi aydaki satışlar 165 binden 109 bine düşmüş. 

Kredili toplam satış da temmuz ayları itibariyle 46 binden 31 bine, yedi ay toplamında 291 binden 197 bine gerilemiş. 

Kredili olmayan ve diğer başlığı altında toplanan satışlar ise temmuzda geçen yılın yüzde 11 altında kalmış, ancak ilk yedi ay toplamında geçen yılın yüzde 7.5 üstüne çıkılmış. 

Sünnetçinin duası gibi! 

Tablo öyle açık ki... Kredi faizleri hızlı bir şekilde aşağı düşmediği takdirde kredili konut satışında, değil geçen yılki düzeyi yakalamak, makasın daha da açılmasını önlemek bile mümkün olmayacak. Hani sünnetçi “Allahım, şu Çinliler bir Müslüman olsa” diye dua edermiş ya, bizde de elinde konut stokuyla kara kara düşünen müteahhitler adeta “Şu kredi faizleri bir an önce düşürülse” diye dua edecek. 

Kendi açılarından haklılar elbette. Ama ekonominin genel durumu, bir faiz indirimine elverişli mi, o çok tartışılır. Hele hele enflasyonun geldiği son düzeyden (TÜFE’de temmuz itibariyle yüzde 9.32) ve ortaya çıkan artış eğiliminden sonra. 

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu yarın ağustos ayı toplantısını yapacak. Merkez Bankası’nın faizi değiştirmemesi gerektiği görüşünde olanlar çoğunlukta. Ancak faiz indirilse bile bunun 0.25 puanla sınırlı kalacağı görüşü yaygın. 

Dolayısıyla Para Politikası Kurulu’nun yarınki toplantısından çıkacak karar, hiçbir şekilde, tamamladığı konuta müşteri bekleyen müteahhidi mutlu etmeyecek. Ama ülkenin faiz politikası da konut stokunun eritilmesi amacına hizmet etmek üzere belirlenemez ki... 

Konutta satışın gerilemesi, konut yapımının azalmasına bağlı gelişen bir durum olsa, sorun yok elbette. Ama biliniyor ki konut yapımı da rekor kırarak artıyor. Bu konudaki son verileri bugün göreceğiz. 

TÜİK bugün yılın ikinci çeyreğine ilişkin yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi istatistiklerini yayınlayacak. Yapı ruhsatı verilen daire sayısı ilk çeyrekte geçen yıla göre yüzde 71, yapı kullanma izin belgesi verilen daire sayısı ise yüzde 66 artış göstermişti. İkinci çeyrek rakamlarının da çok farklı gelmesi beklenmiyor. Yani sonuçta konut arzı hızlı bir şekilde artıyor. Dolayısıyla, konut satışındaki azalma arzdaki gerilemeden değil, talepteki gerilemeden kaynaklanıyor. İşte inşaat sektörünü kara kara düşündüren tablo da bu. 

İnşaat sektöründeki sıkıntılara bağlı olarak, bu sektörden beslenen sanayi kollarında darboğazlarla karşılaşılması, ödemelerin aksaması kaçınılmaz hale gelecek. Bu durum belli ölçüde şimdi de yaşanıyor. Ama sorun çok daha büyüme eğilimi göstermiyor da değil.

Tüm yazılarını göster