Şevket Keresteci / Finansinvest
Avrupa'da geçtiğimiz hafta üzerinde uzlaşılan kapsamlı kurtarma planı, piyasa şokları önünde bir kordon çekmiş gibi görünmüştü ki, Yunanistan hükümetinden planın referanduma sunulacağı ve öncesinde de bu hafta parlamentoda güvenoyu aranacağı haberleri geldi. Papandreou güvenoyu alabilirse, referandumun Aralık / Ocak gibi yapılmasına ihtimal veriliyor. Avrupalı liderler ise bir an önce yapılması için Yunanistan'a baskı yapıyorlar. Hafta sonu gelen haberlerde, Yunan halkının %59'unun plana karşı olduğu ve %54'ünün referanduma sunulması gerektiğine inandığı belirtilmişti. Papandreou, ülkenin temerrüde düşmesi veya euro'dan çıkması kozunu oynayarak halktan plana destek isterken, bir yandan da Avrupalı liderleri kurtarma planının koşullarının çok katı olmamasına dair ikna etmeye çalıştığı bir "politik kumar" oynar görüntüsünde.
Olası bir referandumun Yunanistan'ın borç yapılandırma planı ve EFSF'nin büyütülmesi gibi detaylara doğrudan etkileri olabilecek. Referandum ayrıca EFSF'ye destek olması umulan G20 ülkelerin tutumunu da etkileyebilecek. Piyasaların Yunanistan'daki gelişmeleri düşünerek İtalya için daha fazla risk primi istemeleri de yine gündeme gelebilecek.
Ancak bunun çok daha öncesinde, öncelikle bu Cuma akşamı ülkede yapılacak güven oylaması yakından izlenecek. Hükümet güvenoyu alırsa referandum sürecinin belirsizliği ile piyasalardaki risk primi halen yüksek kalabilir. Hükümet güvenoyu alamayacak olursa, ülkede erken seçim gündeme gelecek. Bu senaryoda da kurtarma planına destek verecek yeni bir hükümetin kurulması ve Yunanistan'a yardım dilimlerinin nasıl etkileneceği gibi konular piyasaları huzursuz edebilecek.
Olası bir referandumun Yunanistan'ın borç yapılandırma planı ve EFSF'nin büyütülmesi gibi detaylara doğrudan etkileri olabilecek. Referandum ayrıca EFSF'ye destek olması umulan G20 ülkelerin tutumunu da etkileyebilecek. Piyasaların Yunanistan'daki gelişmeleri düşünerek İtalya için daha fazla risk primi istemeleri de yine gündeme gelebilecek.
Avrupa kurtarma planı liderler tarafından ilk etapta olabilecek en iyi şekline getirilmiş gibi görünse de, kritik detayların boşlukta kalması piyasaları rahatsız ediyor.
Özetle, Avrupa kurtarma planının başarıya ulaşmasının önünde bunca detay ve soru işareti varken, şimdi bir de Yunanistan'da hükümet ve referandum belirsizlikleri fiyatlanacak. Yüksek belirsizlik ortamında, piyasalarda volatilitenin yılın geri kalanında da devam etmesi beklenebilir. Bu ortamda, riskli varlıklara olan iştahın kalıcı olarak toparlanabilmesi zor görünüyor. Avrupa'da borç krizi endişeleri yatışmazsa, "son kredi mercii" olarak AMB'nin halen para basma seçeneği dahil olmak üzere sorunlu ülkelerin borçlarına daha fazla destek vermek zorunda kalabileceğini düşünüyoruz.Perşembe günü açıklanan TÜİK tarafından yapılan açıklamada Ekim ayında TÜFE'nin %3,27; ÜFE'nin ise %1,60 artış gösterdiği belirtildi. Böylece yıllık bazda TÜFE %7,66; ÜFE ise %12,58 olarak gerçekleşti. İlk bakışta enflasyon verisinde rol oynayan en önemli faktörlerin tütün, elektrik ve doğalgaz zamlarının yanı sıra olumsuz hava koşullarına bağlı olarak yükseliş kaydeden işlenmemiş gıda fiyatları olduğu görülüyor. Salı günü banka ekonomistleriyle yaptığı toplantıda MB Başkanı Erdem Başçı, Ekim ayında yıllık enflasyonun %7 - %8 bandına yükselmesini beklediklerini belirtmişti. Dolayısıyla piyasaların Ekim ayı enflasyonundaki yükselişe hazırlıklı olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle açıklanan rakam ortalama piyasa beklentilerinin üzerinde olmasına rağmen çok fazla sürpriz etkisi yaratmayabilir. Ancak, TL faizlerde yukarı yönlü baskıyı destekleyecektir.
İMKB'de yurtdışından kaynaklanan risklerin yüksek kalmayı sürdürmesi ve TL faizlerde yaşanan dalgalanma nedeniyle baskı sürüyor. Riski artırmak için acele etmeyin .Şu komşudaki yangın biraz yavaşlasın netleşsin .