Koç Ailesi, 100.000’e dayandı

Kerim ÜLKER Perde Arkası kerim.ulker@dunya.com

TÜİK’e göre Türkiye’de istihdam edilenlerin sayısı özel sektörün öncülüğünde 27 milyon. Peki özel sektörün en büyük işvereni kim? Bu sorunun yanıtı Koç Holding. Koç’ta çalışan sayısı 100 bine dayandı. Koç’un istihdam ettiği nüfus, 80 binlik Bayburt ve 86 binlik Tunceli’den fazla. Koç Ailesi, dünyanın 50 ülkesinden daha kalabalık. Geçtiğimiz hafta Türkiye İstatistik Kurumu, iş gücü verilerini açıkladı. Haziran ayı verileri, işsiz sayısının haziran ayında 247 bin kişi artarak 3 milyon 127 bin kişi olduğunu ortaya koydu. TÜİK’in verilerine göre Türkiye’de istihdam edilenlerin sayısı da 390 bin kişi artarak 27 milyon 651 bine ulaştı. Bu artışta özel sektörün payı büyük.


TÜİK’in rakamlarına bakarken özel sektörde en fazla istihdam sahibi olan şirketin rakamlarını incelemek istedim. Otomotivden enerjiye, finanstan beyaz eşyaya bir çok alanda lider şirketiyle Türk ekonomisinin lokomotifi, amiral gemisi olan Koç Holding’in yani...

Koç Topluluğu... İhracata olan katkısı, borsadaki yeri hep gündemdedir ama yarattığı istihdam biraz daha geride kalır genelde... Öncelikle Holding'deki istihdam artışında Mustafa Koç döneminin en dikkat çekici zaman dilimi olarak bilindiğini hatırlatalım. 2006 yılında 'Meslek Lisesi, Memleket Meselesi' sloganıyla başlattığı, sanayiye iş gücü açılımı projesi, hâlâ binlerce gence destek oluyor.

Rahmetli Mustafa Koç, 2003’te Koç Holding ’in direksiyonuna geçtiğinde çalışan sayısı 50 bin 19'du. 13 yılda bu rakam 94 bin 513'e çıktı. İkinci çeyrek rakamlarını açıklayan Holding ’de sayı 95 bini aştı. Şimdilerde ise hem Holding hem de Türkiye için bir ilk yaşanmak üzere. 

BAYBURT VE TUNCELİ’DEN DAHA KALABALIK

Temmuz ayında Arçelik’in bünyesine kattığı Pakistan’ın en büyük beyaz eşya ve ev aletleri üreticisi Dawlance’taki 3 bini aşan çalışanı da istihdam ordusuna ekleyen Koç Holding ’de rakam 100 bin sınırına dayandı. Kasım ayında açıklanacak 3’üncü çeyrek raporunda çalışan sayısı (eğer bir satış süreci yaşanmazsa) 100 bin olarak belirtilebilir. Eğer gerçekleşirse; böylece Türkiye’de ilk kez bir şirket, 6 haneli bir sayıya ulaşacak.

Peki bu rakamın ne önemi var?

Geçtiğimiz hafta açıklanan Türkiye’nin iş gücü rakamlarıyla karşılaştıralım. Haziran ayı dönemi verilerine göre Türkiye’de istihdam edilenlerin sayısı 27 milyon kişi.

Yani Türkiye’de her 270 kişiden 1’i Koç Holding bünyesinde ekmek parasını kazanıyor.

100 bin rakamı öyle hafife alınacak bir sayı da değil...

Bayburt’un 80 bin, Tunceli’nin 86 bin olan toplam nüfusunu düşünün...

Koç Holding ’i bir ülke olarak bile ansak yeridir aslında...

50 ÜLKENİN NÜFUSUNU GERİDE BIRAKTI

Birleşmiş Milletler’in hazırladığı raporda Koç, dünyadaki 50 ülkeden daha fazla nüfusa sahip. 233 ülkenin sıralandığı listede Seyşeller’in 97 bin ile 183’üncü ülke olduğunu kenara not edelim...

Avrupa’da düzenlenen futbol turnuvalarında milli takımımızın karşısına çıkan Faroe Adaları’nın 69 bin, Andorra’nın 48 bin, San Marino’nun 31 bin olduğunu kesinlikle unutmayın... O zaman 100 bin rakamın önemi daha iyi anlaşılıyor.

Bosna’nın ilk Hilton’u Türklerden

1987’ de Avrupa Birliği’ne 'Tam Üyelik' başvurusunu yapan Türkiye, hala tabir-i caiz ise kapıda bekletilmeye devam ediyor. Kimileri bu bekletilmeyi, AB’nin dini bir kulüp olduğununu düşünüp alınmadığımızın sebebi olarak görüyor. Ve bunların sayısı her geçen gün daha da artıyor.

İşte tam bu süreçte geçen hafta bir gelişme yaşandı ve Bosna-Hersek’in Avrupa Birliği’ne 'Tam Üyelik' başvurusu kabul edildi. 5 milyon kişinin yaşadığı ve ülkenin yarısından fazlasının Müslüman nüfusun oluşturduğu Bosna-Hersek’in şubat ayında yapılan başvurusu 9 ay geçmeden yanıt aldı. Saray Bosna yönetiminin bu süreçte en önemli korkusu genç nüfusun beyin göçü yaşama ihtimali. Bu süreçte yatırımları artıracağı ve özelleştirme sürecini hızlandıracağı konuşuluyor.

Türk yatırımcının Avrupa’da geç kaldığı ülkeler arasında sayılıyor Bosna-Hersek. Genç ve eğitimli nüfusun yoğun olduğu, işsizliğin giderek düştüğü ülkenin Avrupa Birliği’ne girmesi Türk iş dünyası için de yeni bir şans oluşturuyor.

Bu fırsatlara bir de Avrupa Birliği süreci eklenince Türk yatırımcıların önümüzdeki dönemde artacağı aşikâr...

İÇ SAVAŞTA BOMBALANDI

Turizmde örneğin Türk yatırımcılar için yeni bir alan oluşuyor...

Bosna-Hersek’i turizmde üst bir lige taşıyacak proje devreye girmek üzere... 2006’da futbol antrenörü olarak geldiği Bosna-Hersek'te yaşamaya karar veren eski profesyonel futbolcu Fatih Kol’un kurduğu Kol Doo adlı şirket yapacak bu yatırımı. 10 milyon euroya mal olacak tesis, ülkedeki ilk Hilton oteli olacak. Yani Bosna, Hilton ile Türk işadamı Fatih Kol ile tanışacak. Bunun için imzalar da geçtiğimiz günlerde atıldı.

Yapılacak bina Yugoslavya’nın dağılma sürecinde harap olan kamu enerji şirketi Feroelektro’nun merkezi. Savaşta bombalanan bina tadilata girecek. Stari Grad’da bulunan binada yapılacak projenin 2017’ye kadar tamamlanması bekleniyor.

DOĞUŞ HIRVATİSTAN'A HYATT VERDİ

Konu “Ülkeleri yeni markalarla tanıştırmaya” gelmişken bir haber de Hırvatistan’dan geldi. Doğuş Grubu, kullanılmayan bir fabrikayı ve arazisini 2014'te almıştı. Zadar kentindeki Maraska adlı tesise yeniden hayat veren Doğuş Grubu’nun patronu Ferit Şahenk, bu yapıyı turizme kazandırmak için kolları sıvamıştı. Geçen hafta o proje için düğmeye basıldı ve Hırvatistan’ın ilk Hyatt oteli için çalışma başlatıldı. Hyatt Reğency Zadar Maraska adıyla hizmete girecek otel, 2019'da faaliyete geçecek. Doğuş Grubu, proje kapsamında 115 lüks rezidans ve restoran-kafeler de yapacak. Yatırımın toplam değeri 100 milyon euroyu aşıyor. Amerika’dan Asya’ya bir çok farklı coğrafyada turizm tesisi açan Türk yatırımcıların gittikleri ülkelere yeni markalar götürmesi Türk misafirperverliği için de ayrı bir öneme sahip.

Biliyor musunuz?

Cep telefonu dünyası merakla Nokia’nın akıllı telefon üretimine dönmesini bekliyor. Markanın bilindiği üzere iki yeni Android'i temmuzda basına sızmıştı. Nokia’nın geri dönüşü merakla beklenirken, şirketin hikayesindeki gibi “küllerinden doğacak” olması birçoklarını da heyecanlandırıyor. Cep telefonu yeni olsa da sabit telefonun tarihi 1876’da başlıyor. Graham Bell, 1876 yılında ilk kez “alo” diyor. Yani Nokia’nın tarihi, telefonun icadından bile eski. Hem de 11 yıl önce. Markanın doğuşu Finlandiya’nın güney batısında yer alan şimdilerde 32 bin nüfuslu Nokia kentinde başlıyor.

AYAKKABIDAN CEP TELEFONUNA

Maden mühendisi Fredrik Idestam tarafından bir kağıt-hamuru değirmeni olarak kurulan Nokia, zamanla iş anlayışını değiştiriyor. Bisiklet, otomobil lastiği, ayakkabı üreten şirket, daha sonra konsolidasyonlara giriyor ve modern teknolojiyle tanışıyor. Kablo, televizyon ve elektrikli ürünlerini marka portföyüne ekleyen şirket, cep telefonu ile asıl ilgi alanına kavuşuyor. 23 milyar euroyu aşan cirosu, 114 bin çalışanıyla Nokia, aynı ismi taşıdığı kentin bile 4 katı büyüklüğünde bir nüfusa ulaşıyor. Logosundaki değişim de Nokia’nın içinde bulunduğu çağa göre nasıl iş kolu oluşturduğunu ortaya koyuyor.

Tüm yazılarını göster