Kırılganlık alametleri!..

Uğur CİVELEK ARKA PLAN dunyaweb@dunya.com

Gergin bekleyişin ardından Federal Reserve Açık Piyasa İşlem Komitesi’nin tercihi küresel düzeyde hem fiyat oynaklığını arttırdı, hem de beklentilerin düzelmesini sağlayamadı. Finansal piyasa baskısına boyun eğmek zorunda kalmak doları yıpratır iken kafaları karıştırdı, gelişmekte olan ülkelerde tepkisel olarak yaşanan aşırı iyimserliğin ömrü iki işgününü tamamlayamadı. Sürdürülebilir olmayan eğilimlere bağlı olarak çoğunluğun mevcut risklerini azaltma eğilimine yönelmiş olması bu sonuçta belirleyici oldu. Bu tablo tüm taraflar açısından evde yapılan hesapların çarşıya uymayacağı kanaatini güçlendirdi.

Federal Reserve artık gündem belirleme yeteneğini kaybeder iken kendisi gündem olmaya başlayan kurumlar kervanına katılacak gibi görünmüyor. Diğer taraftan finansal piyasaların durumu da benzer şekilde kritikleşiyor. Almanya’daki seçimler sonrasında ertelenen düzenleme eylemlerinin devreye girecek olması, ABD borç tavanına ilişkin bomba niteliğindeki belirsizlikler ve gelişmekte olan ekonomilerin hızla durgunlaşıyor olması gibi konular çok sıkıntılı bir döneme girildiğine işaret ediyor. Bu aşamada sormak gerekiyor: Herkes risklerini pasif bir şekilde azaltmaya çalışıyor ise piyasalarda ne tür fiyat hareketleri yaşanacak? Yaşanacak fiyat hareketlerine katlanma şansı bulunmayan finansal yapı bunu nasıl önleyecek? İşte bu ve benzeri sorular Federal Reserve Açık Piyasa İşlem Komitesi’ni tükürdüğünü yalamak zorunda bıraktı, itibarını sarstı.

Kurumsal yapı, günü kurtarmak adına herkesin elden çıkardığı riskleri almak zorunda kalacak ve merkez bankaları bu kısır süreci desteklemek zorunda kalarak yıpranmaya devam edecek. Son on yıldır bunu yaşıyoruz bugün de kırılganlığın artmaya devam ediyor olması ve siyasilerin basiretsizliği hiç bir şeyin değişmeyeceği anlamına geliyor. Bernanke göreve başladığında Federal Reserve likiditeyi sıkmadan kısa vadeli faizleri yükseltiyordu. Amaç hem enflasyon baskısını hem de uzun vadeli faizleri etkileyerek balonlaşma eğilimini kontrol altına almaktı. Fakat 2006 yılı Mayıs ayındaki dalgalanma Bernanke’yi değiştirdi, inandığı doğruları uygulamaya çalışmak yerine teslimiyeti tercih etti... Giderayak bir erkeklik yapmaya kalktı yine olmadı!.. Yanlış veya eksik hesap tutmadı!..

Bugün küresel düzeyde yaşanan sıkıntıların temelinde merkez bankalarının ya finansal piyasalara ya da basiretsiz siyasilere teslim oluşunun etkili olduğunu dikkate almak gerekiyor. Bu durum sorunların küçük iken çözülmesini önledi, kırılganlığı arttırdı. Finansal kesim ile reel kesim arasındaki etkileşim azaldı, dikatomi oluştu. Sıra merkez bankaları yıpranır iken siyasiler ile sermayenin hesaplaşmasına gelmiş olabilir. Hangisinin daha az kusurlu olduğu bu saatten sonra pek önemli değil, her iki kesim de canı yanacakların güvenilmezlik listesinde en üst iki sırayı paylaşıyor.

Merkez bankalarının itibar kaybı ana sarsıntının çok uzakta olmadığı anlamına geliyor olabilir. Medya kanalı ile söz konusu kurumların farklı gösterilmesi durumu değiştirmez. Sahte rakamlar değil, yakıcı fiyatlar dönemi ufukta göründü!..

Tüm yazılarını göster