Kıbrıs'ta sorun bankalar

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com
(AB tedbiri uygulansa da uygulanmasa da bankalar güç durumda)
 
 
Güney Kıbrıs'ta bankaların  durumunu öğrenmek için Güney Kıbrıs'ın merkez bankası ve bankalar Birliği sitelerine girdim.
Ocak ayı itibariyle bankalardaki mevduatın 68.4 milyar euro, kredilerin 72.1 milyar euro olduğu görülüyor.
Mevduatta 4 bankanın sırasıyla yüzde 22, yüzde 15, yüzde 19 ve yüzde 18 payı var. Kalan mevduat diğer bankalarda.
AB Maliye Bakanları'nın kararına göre Güney Kıbrıs bankalarında 100 bin Euro'nun altında mevduata yüzde 6,75, üzerindeki mevduata yüzde 9,9 kesinti  uygulanarak 5.8 milyar Euro toplanacak. IMF ve AB kaynaklarından da 10 milyar Euro gelecek. Böylece Güney Kıbrıs'ın batması önlenecek.
Bu kararın uzantısı olarak yapılan açıklamalara göre ise, Güney Kıbrıs bankalarında 63.9 milyar euro mevduat var. Mevduatın yüzde 29'u Rus yatırımcılara, yüzde 8'i diğer ülke vatandaşlarına, yüzde 63'ü Güney Kıbrıslılara ait. (100 bin Euro'ya kadarki mevduat devlet güvencesinde. Şimdi bundan da yüzde 6.75 kesinti söz konusu.)  
Güney Kıbrıs Merkez Bankası sitesinde verilen bilgilere göre,  Güney Kıbrıs'taki bankaların 6'sı yerli sermayeye ait banka. 5'i AB sermayeli, 3'ü AB iştirakli banka, 6'sı AB dışı  ülkelerden gelen sermaye ile kurulmuş banka.
Güney Kıbrıs'ta 1963 yılında kurulmuş bir Bankacılık Denetim Örgütü var. Bankalar  İngiliz Hukuku'na dayalı bir düzen içinde.
2011 Yılında 2 büyük bankaya AB otoriteleri stres testi uygulamış..
Bankalardaki mevduat  2009 yılında 58.1 milyar euro, krediler 57.8 milyar euro imiş.
2009 Yılından sonra hızlı artış var ama bugün gelinen büyüklüklere benzer büyüklükler daha önce de varmış.
Açık anlatımıyla bugünkü rakamlar sürpriz değil. Kaldı ki bütün bu rakamlar AB otoritelerinin gözleri önündeki rakamlar.
Milli  Geliri  17.5- 20.0 milyar euro olan bir ekonomide  72.1 milyar euro kredi nerede kullanılır? Kim kullanır? Bu kredi nasıl ödenir?
Bankalardaki mevduattan kesinti yapılacak. İyi de… Bankaların kasasında paralar birikmiş durumda değil ki. Kasaya girenden fazlası kredi olarak kullandırılmış.
Bankalar kredileri tahsil eder ise mevduat sahibine ödeyecek yerde Hazineye ödeyecek.
Bankaların ne kadar zor durumda olduğunun  göstergesi Güney Kıbrıs'lıların Rus'lara bankaları 1 euro bedel karşılığı satmayı teklif etmeleridir.
Güney Kıbrıs'ın nüfusu 1.1 milyon. Milli geliri 17.5 milyar euro. Kişi başı gelir 25 bin dolar dolayında. Bütçesi yılda 1.1 milyar euro açık verdiğinden (Milli gelirin yüzde 6.3'ü) kamu borcu milli gelirin yüzde 85'ine ulaşmış. Fakat genelde özel sektörün dış borcu büyük. Kamu ve özel sektör borcu milli gelirin 5 katı olmuş. 85-90 milyar euroya yükselmiş.
İthalat 8 milyar, ihracat 2 milyar euro. Aradaki farkı turizm gelirleri kapatamıyor. Bu nedenle cari açık büyüyor.
Anlaşılması güç bir durum da toplam borcun 15-17 Milyar euroluk kısmının kamuya ait olması.
Düşünülen yardım paketinin toplamı 15.8 milyar euro.
Bu para ile kamunun tüm borcu sıfırlanabilir. Demek ki sorun kamu borcunun sıfırlanması değil. Özel sektörün, bankaların borçlarının döndürülmesinin sağlanması.
Sorunlu bankalardaki mevduatlara vergi-kesinti getirdikten sonra o bankaların  yaşama şansının kalmayacağını bilmek için falcılık yapmaya gerek yok. 
Açık anlatımıyla Güney Kıbrıs için AB Maliye Bakanlarının IMF Başkanının desteği ile geliştirdikleri formülün uygulanma şansı görülmüyor.
Sonunda Güney Kıbrıs'ı kurtarmak için olmasa da yaşatmak için bir formül bulunur da, olan AB bankacılık sistemine olur. Çünkü  sakala bit girdi. Başta İtalya, İspanya, Portekiz  olmak üzere AB ülkeleri halkının bankalara güveni sarsıldı. Demek ki devlet güvencesi işe yaramıyor. Brüksel'de bürokratlar toplanarak karar verdiğinde bankalardaki mevduat hesaplarının bir bölümüne el konulabiliyor. Kimin için? Buna karar verenlerin alacaklarının tahsili için.
 
Tüm yazılarını göster