Kemal Derviş, AKP'li olmadığı için IMF Başkanı olamaz mı?

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Beklenmedik olaylar, Kemal Derviş'in IMF Başkanı olma şansını artırdı.

Ne var ki bu defa da içeride beklenmedik bir gelişme ortaya çıktı. AKP yetkilileri, "IMF'ye bir Türk başkan olacak ise Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmalı" diyerek Kemal Derviş'in isminin üzerine çizik attılar..

IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn'ın, kısa bir süre sonra IMF Başkanlığı'ndan ayrılması gündeme geldiğinde, yerini alacak adaylar arasında Kemal Derviş'in adı geçmeye başlamıştı.

Starur-Kahn'ın taciz veya tecavüz iddiası ile gözaltına alınması IMF Başkanlığı adayı Kemal Derviş'in şansını artırdı..

ABD'de şimdilerde taciz, cinsel saldırı ve tecavüz çok ciddi yaptırımları olan suçlar haline geldi. Özellikle işyerlerinde bir erkeğin, bir kadına ileri ölçüde iltifatta bulunması taciz sayılıyor. El ile müdahale cinsel saldırı olarak kabul ediliyor. Kadının elbisesi sıyrıldı mı olay tecavüz kapsamına giriyor. Kadın şikayetçi olduğunda önce maddi tazminat, ardından hapse varan cezalar geliyor.

IMF ve Dünya Bankası'nın başkanlık koltuklarına atanacaklar için ABD ile Avrupa ülkeleri arasında yazılı olmayan bir anlaşmadan söz edilir. Bu anlaşmaya dayalı olsa gerek, IMF başkanları Avrupa ülkelerinden, Dünya Bankası başkanları ise Amerikalılar arasından seçile gelir.

Küresel kriz çok şeyi değiştirdiği gibi yazılı olmayan bu anlaşmayı da değiştireceğe benziyor. IMF Başkanlığı'na gelişmekte olan ülkelerden de başkan seçilebileceği konusu tartışılmaya başlandı.

Brezilya Maliye Bakanı Guido Mantega, IMF ve Dünya Bankası Başkanlığı koltuklarının bugüne kadar adayların ekonomi ve maliye alanlarındaki başarına göre değil de, büyük ülkelerin kendi aralarındaki pazarlıklar sonucu seçildiğini, bunun artık değişmesi gerektiğini dile getirdi.

Mantega, çok sayıda gelişmekte olan ülkenin krizden daha çabuk çıktığına, kriz sonrası gelişmiş ülkelere göre daha hızlı büyüdüğüne işaret ederek, IMF Başkanlığı'na bu ülkelerde deneyimi olan, başarıya imza atmış devlet adamlarının, iktisatçıların, maliyecilerin getirilmesinin doğru olacağını söyledi.

Washington'daki Brooking Enstitüsü'nün danışmanlarından Eswar Prasad, Strauss-Kahn'ın gözaltına alınmasının, gelişmekte olan ülkelerin adaylarının şansını artırdığına işaret ettikten sonra IMF'nin başkanlık koltuğuna Kemal Derviş'in, Singapur Maliye Bakanı Tharman Shanmugaratnam'ın ve eski Güney Afrika Maliye Bakanı Trevor Manuel'in aday olabileceğinden söz etti.

Guardian Gazetesi ise Strauss-Kahn'ın yerine, Güney Afrika'nın eski Maliye Bakanı Trevor Manuel, Hindistan Merkez Bankası Başkanı Sridhar ve yine Hindistan'ın planlama komisyonunun başkan yardımcısı Montek Ahluwalia'nın gelebileceğini, BM Kalkınma Programı'nın eski Başkanı Kemal Derviş'in de IMF'nin yeni başkanlığı için isminin geçtiğini belirterek, ''Derviş, bir Türk olarak Avrupalıların desteğini kazanacaktır'' yorumunu yaptı.

Uluslararası kuruluşların sayısı çok. Bu çok sayıdaki uluslar arası kuruluşta bugüne kadar en tepelere çıkabilen tek Türk Kemal Dervis, Birleşmiş Milletler'in UNDP Teşkilatı'nın başkanlığını yaptı.

Daha önce Dünya Bankası'nda Atilla Karaosmanoğlu, Kemal Derviş başkan yardımcılıklarına kadar yükseldi ama işte o kadar.

Halbuki yıllardır Asya, Güney Amerika ve hatta Afrika ülkelerinden gelen çok kişi bu uluslararası kuruluşların tepe koltuklarında oturdu, oturuyor.

Bu tür atamalarda (1) Adayın nitelikleri önemli, (2) Ülkenin kulis yapması, pazarlık gücü önemli.

Bizde hükümetler neden ise bu tür atamalara ilgi göstermezler. Halbuki bizim ülkede bu işleri yapabilecek nitelikte çok sayıda insan var.

Kemal Derviş, eğitimi, dil bilgisi, akademik kariyeri, yaşam tarzı, konuşma ve ikna gücü ile ve de yurtiçinde ve dışındaki deneyimi ile günümüzde her türlü uluslararası kuruluşun başkanlık koltuğuna oturma ölçülerine tam olarak sahip bir vatandaşımızdır.

Anlaşılıyor ki, AKP Hükümeti Kemal Derviş'in IMF Başkanlığı'nı desteklemeyi istemiyor. Görüldüğü kadarı ile "Olacak ise bizim adamımız olsun. Bizim adamımız olmayacak ise Kemal Derviş de olmasın!" havası oluştu. Bu çok yanlıştır.

Yetişmiş insanlarımızı bizden olanlar,olmayanlar diye ayırır ve bizden olmayanları yok sayar, onlardan yararlanmaz isek, ülkeye yazık olur.

Tüm yazılarını göster