KDV temmuzda yüzde 100'den fazla artacak

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Yanlış anlaşılmasın, sözünü ettiğimiz artış, vergi oranında yapılacak bir artış değil! Biz, KDV tahsilatında ortaya çıkacak artıştan söz ediyoruz. Açalım...
Dahilde alınan KDV, haziran ayında geçen yıla göre dramatik bir düşüş gösterdi. Geçen yılın haziran ayında 3.2 milyar lira olan dahilde alınan KDV, bu yıl 2.4 milyar lirada kaldı. Gerilemenin oranı nominal bazda yüzde 26.6'yı buldu. Haziran ayları itibariyle son bir yıldaki yüzde 8.9'luk TÜFE artışıyla ilişkilendirildiğinde, KDV'deki gerilenin oranı yüzde 32.6'ya ulaşıyor.
Bu duruma yol açan ne? İşler geçen yıl çok iyiydi, piyasa canlıydı ve bu sayede KDV tahsilatı yüksek gerçekleşmişti de, bu yıl tersi mi yaşanıyor? Pek öyle sayılmaz. Yeniden yapılandırma uygulaması sayesinde geçen yıl hazirandaki tahsilat belirgin bir sıçrama gösterdi. KDV, genel olarak ocak aylarında yüksek gerçekleşir. Dolayısıyla kıyaslamayı şubat-mayıs dönemine bakarak yapmakta yarar var. 2011'in şubat-mayıs döneminde aylık ortalama 2.1 milyar lira olan dahilde alınan KDV, haziranda 3.2 milyara fırladı.
Ama bu yıl yeniden yapılandırma yok; varsa da geçen yılki düzeyin çok çok uzağında. Böyle olunca da, bu yıl şubat-mayıs ortalaması 2.3 milyar lira olan dahilde alınan KDV, haziranda 2.4 milyar lira düzeyinde gerçekleşti.
Temmuzda rekor bir artış var
Biraz falcılık yapıp dahilde alınan KDV'nin temmuzda geçen yıla göre rekor bir artış göstereceğini söyleyebiliriz. Geçen yıl bu vergide yaz aylarında müthiş bir zikzak oluştu. Hazirandaki 3.2 milyar liralık tahsilattan sonra temmuzdaki tahsilat yalnızca 417 milyon lira oldu. Bunda büyük ölçüde mali tatilin de etkisi vardı. Ağustosta ise bu kez piyasanın canlanması, Ramazan'ın etkisi, yeniden yapılandırma çerçevesindeki ödemeler derken dahilde alınan KDV'de 5.1 milyar liralık bir düzeye ulaşıldı.
Bu yıl temmuzda normal eğilim sürse bile geçen yılın 417 milyon liralık gerçekleşmesinin birkaç katına çıkan bir tahsilat beklenmeli. İşte temmuz için rekor artış dememiz, bundanÖ
Ama temmuzda nasıl rekor bir artış göreceksek, ağustosta da hazirandakinden daha yüksek oranda bir gerileme göreceğiz.
Dolaylı vergilerin tümü geriliyor
Dolaylı vergiler, gelir dağılımı adaletsizliği yaratan pek sevilecek vergiler değil. Ama iyi tarafları, piyasadaki gidişi anında ortaya koyuyor olmaları.
İlk altı ayda merkezi yönetim bütçe gelirleri yüzde 11 artarken, vergi gelirlerindeki artış yüzde 6.9'da kaldı. Bu dönemde, dahilde alınan KDV yüzde 1.7, özel tüketim vergisi yüzde 5.4, ithalde alınan KDV ise yüzde 0.3 arttı.
TÜFE'de altışar aylık dönemlerin kıyaslamasına göre ortaya çıkan yıllık artış yüzde 9.9 olarak bulundu. Vergilerdeki nominal artışlar yüzde 9.9'la ilişkilendirildiğinde, toplam vergi gelirlerinin yüzde 2.7, dahilde alınan KDV'nin yüzde 7.5, özel tüketim vergisinin yüzde 4.1, ithalde alınan KDV'nin ise yüzde 8.7 gerilediği görülüyor. Söz konusu vergiler dışında kalan vergilerde ise yüzde 1.9 artış var.
Ne kadar canlılık, o kadar vergi!
Dolaylı vergilerin enflasyon kadar bile artmaması ekonomide durgunluk yaşandığının tipik bir işareti. Nitekim ilk çeyreğe ilişkin GSYH verileri, bu dönemde özel tüketimin hiç artmadığını ve geçen yılla aynı düzeyde kaldığını ortaya koymuştu. Vergiye ilişkin altı aylık rakamlar da bu doğrultuda. Ancak, dahilde alınan KDV'de baz etkisinden kaynaklanan önemli gerilemenin etkisi gözden uzak tutulmamalı.
Bakan kaygılı mı, kaygılı mı görünmek istedi?
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, önceki gün bütçenin haziran sonuçlarını açıklamak için düzenlediği basın toplantısında hem politikacı arkadaşlarına mesaj verdi, hem de bir anlamda toplumu yeni vergilere hazırlamaya çalıştı. Şimşek, her ne kadar bütçede ilk altı ayda oluşan açığın, yıllık açık öngörüsünün üçte birine ancak ulaştığını belirtse de, gidişin pekiyi olmadığının altını çizdi ve yeni ödenek talebiyle gelinmemesini istedi. Şimşek ayrıca, 2013 bütçesini yaparken ihtiyaç duyulması halinde yeni vergilerin, yeni önlemlerin gündeme gelebileceğine vurgu yaptı.

Tüm yazılarını göster