Kayseri'nin savunma sanayi düşleri

Mahmut SABAH KAYSERİ'den kayseri@dunya.com

İnsansız hava aracı denilince Aselsan, pilden bataryadan söz edilince 'Savaşan Şahinler'in akülerini üreten Aspilsan gelir akla... Aselsan Ankara'da, Aspilsan Kayseri'de işlevlerini savunma sanayi alanında sürdüren kuruluşlar.... İkisi de TSK'nın envanterinde üretim yapan, kendine özgü birer kamu kuruluşu...

Türk savunma sanayii sürekli arayış peşinde... Yine sektörün ufkunu açma uğraşı verenler, yine gelişimine katkı sağlama isteklilerine fırsat yaratma çabasına düşenler var. Örneğin; Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Kayseri'nin ilk Türk uçağını üreten ve ürettiği 247 eğitim ve keşif uçağıyla adını havacılık tarihine yazdıran bir kent olduğuna vurgu yaparak, “Kayseri Tayyare Fabrikası, bugünkü adıyla Hava İkmal Merkezi, Erkilet Havaalanı fasbat tesislerinin yanına taşınıyor. Kamulaştırma yoluyla orada sağlanacak 5 milyon metrekare alanın, kentte yeniden havacılık kümelenmesinin ve savunma sanayiinin önünü açacağına inanıyoruz” diyor.

Keza, 'Kayseri Sanayi 2015 Durum Raporu'nda yeterli potansiyel ve altyapıya karşın, kentte savunma sanayiinin yeterince gelişemediğine işaret edilerek, ” Kayseri'nin bulunduğu coğrafi konumun uygunluğu ve savunma sanayi için gerekli altyapısının bulunmasına rağmen, üretim açısından yeterli seviyeye gelinememiştir” deniliyor ve de girişimcilere yatırım çağrısı yapılıyor.

Kayseri 1933'de 'tayyare fabrikası'nın üretime geçmesi ile tanıdı sektörü... Tanımakla kalmadı gelişip büyümesi için çaba harcadı. Stratejik konumundan, tankların modernize edildiği Anatamir'inden, Aspilsan'dan, misket bombası üreten Taksan'ından söz edilip, “Altyapı hazır. İşte yan sanayi, işte insan gücü...” denilerek yatırımlardan pay alınmaya çalışıldı hep...

Bu isteklerin tutkuya dönüştüğü doksanlı yıllar ise bir bakıma umut yılları olmuştu Kayseri için... Nitekim 1991 yazında Hava İkmal Merkezi hareketli günlere sahne oldu. Güya İspanyollar'la anlaşma yapılmıştı. Askeri amaçlı CASA tipi hafif nakliye uçakları Kayseri'de üretilecekti. İş bununla da bitmiyordu. Kanada'nın Bell, Fransa'nın Aeropastiale, ABD'nin Skorsky firmaları ile helikopter üretimi için ön anlaşmalar yapılmıştı. Helikopter üretiminde Kayseri'nin payı yüzde 40 olacak, kalanı Eskişehir Hava İkmal Bakım Merkezi ile Güvercinlik ve Mürted' e ayrılacaktı Bunlar zamanın Milli Savunma Bakanı tarafından hükümet adına yapılan açıklamalardı.

İlginçtir... Yapıldığı söylenen ön sözleşme ve anlaşmaların üzerinden yıllar geçti. Ortada ne uçak ne de helikopter var. Anlaşılan, altyapıydı, potansiyeldi derken kendimizi avutmaktan öteye gidememişiz. Yan sanayiinin yeterli ya da üretilen sinai ürünlerin kaliteli olup olmadığını hiç hesaba katmamışız. Kalitenin önemini kavrayamamış, daha da önemlisi “ortak akıldan, birlik ve dayanışmadan güç doğar” ilkesinin bilincine bile varamamışız. Umarım yeni girişimler bir öncekilerin akıbetine uğrayıp atıl kalmaz.

Tüm yazılarını göster