Berkay Aytekin / Yatırım Finansman
Ağustos'un ilk günlerinde merkez bankaları toplantıları ve açıklamaları piyasaları oldukça meşgul edecek gibi duruyor. Özellikle Draghi'nin geçen hafta yaptığı açıklamalar ilgiyi Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) üzerine çekmiş durumda. AMB Başkanı geçen hafta AMB'nin Euro'yu korumak için ne gerekiyorsa yapacağını söylemiş ve piyasalarda sert yükselişler olmasını sağlamıştı.
Draghi, göreve geldiğinden beri piyasalara nakit sağlamak için daha önce iki kere uzun vadeli refinansman operasyonu (LTRO) gerçekleştirdi. AMB, bu operasyonlarda üç yıl vadeli %1 faizle bankalara borç verdi. Bankalar aracılığıyla tahvil piyasasına destek olmaya çalıştı. Başarılı da oldu, LTRO operasyonları süresince gösterge faizlerin aşağı geldiğini, piyasaların risk iştahının arttığını hep birlikte gördük (Bu olumlu hava daha sonra Yunanistan, İspanya ve İtalya endişeleriyle tamamen tersine döndü). Fakat piyasalar bu sefer Draghi'den doğrudan bir müdahale bekliyor. Piyasaların beklentisi ESM ve EFSF aracılığı ile ikincil piyasadan tahvil alımlarının yapılması. Draghi de bu yönde açıklamalar yapıyor, ESM'nin bankacılık lisansı almasını istiyor ancak AMB'nin görev ve yetkilerinin sınırlı olması Draghi'nin elini kolunu bağlıyor. Almanya hem ikincil piyasadan tahvil alımına, hem de ESM'nin bankacılık lisansı almasına karşı. İkna edilemedikleri sürece de AMB'nin piyasa beklentilerini karşılama şansı olmayacak gibi duruyor. İnatçı Almanları ikna etmek için Perşembe gününden önce yoğun bir görüşme programı gerçekleşiyor. Önce Pazartesi günü ABD Hazine Bakanı Geithner, Draghi ve Almanya Maliye Bakanı Schaeuble ile görüştü. Görüşmenin ardından Almanya ve ABD'nin ortak hareket edeceği mesajı verildi. Perşembe günü de Draghi'nin Bundesbank Başkanı Weidmann ile görüşmesi bekleniyor. Görüşmelerde Alman yetkililerin ikna edilip edilmediğini Perşembe günü göreceğiz. Henüz AMB'nin ne önlemler alacağı konusunda pek ipucu olduğunu söyleyemeyiz, fakat söyleyebileceğimiz tek şey piyasalara LTRO-III veya bir faiz indiriminin yetmeyeceği.
Okyanus ötesinde de FED'in Ağustos toplantısı bekleniyor. Yatırımcıların FED'in harekete geçeceğine dair ufak umutları olsa da; son zamanlarda bozulma emareleri gösteren ABD ekonomisi verileri, uzun süredir Bernanke'den beklenen niceliksel gevşeme (QE) programının gelmesini sağlayamayacak gibi duruyor. Analistlerin tahminleri FED'in bu toplantıda da QE-III'ü açıklamayacağı yönünde. Bernanke'nin 13 Eylül'deki toplantıda ekonomik büyümenin üçüncü çeyrekte ne durumda olduğunu gördükten sonra harekete geçmesi bekleniyor. Ayrıca FED'in ABD ekonomisinden gelen ilk olumsuz verilerle birlikte elinde bulundurduğu QE-III kozunu kaybetmek istemeyeceğini düşünüyoruz. Ne de olsa gerektiğinde piyasaları QE-III konusunda umutlandırıp, geçici de olsa karamsarlığı dağıtabiliyor. Elinizde böyle bir güç varsa, onu kolay kolay bırakmak istemezsiniz. Bernanke'nin bu akşam artık klasikleşen "Gerektiğinde ekonomiye destek olmak için FED her türlü adımı atmaya hazırdır" mesajını yineleyip, yeni bir program açıklamayacağını düşünüyoruz.
Piyasaların gözü kulağı bu iki toplantıda; Draghi geçen hafta konuştuğundan beri olumlu seyreden piyasaların özellikle AMB'nin bir şey yapmaması durumunda sert düşüşler yaşayacağını tahmin ediyoruz. Piyasalar, beklentilerinin karşılanması için yine dönüp dolaşıp Almanya'nın kararına kalıyor gibi gözüküyor. Almanya ikna edilebilirse, bir haftadır devam eden olumlu havanın daha da güçlenmesini bekliyoruz. Bakalım Draghi piyasaların Kara Şövalye'si olabilecek mi?