Kanserliysem tepkiliyim…

Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

Rusya ile dış ticaretteki açığın doğalgaz alımına bağlı olarak uzun yıllar daha artarak devam edeceğini yazmıştık geçtiğimiz hafta ve son 12 yılı kanıt göstermiştik.

İki ülke arasında 25 milyar dolara ulaşan açığın, Türkiye'nin rüzgâr, su, güneş gibi kaynaklarını kullanmaya başlamasıyla otomatik olarak düşmeye başlayacağını düşünen bazı büyüklerimden, tahminime yönelik tepkiler aldım.

 & & &

Kanseri anlatıyor doktor…

Anladığım kadarıyla aktarayım:

Vücudumuzu korumaya programlanan hücrelerden biri huy değiştirip, vücuttaki diğer hücreleri düşman gibi görmeye başlıyor.

Ve onları ele geçirmek için sinsi planlar yapıyor.

Önemli organlardaki hücrelerin aklını çelmeye çalışıp, bunu başarıyor.

Aklı çelinenlerin sayısı arttıkça güçleniyor ve gücü hissettiği anda saldırıya geçiyor.

Saldırıda önemli noktaları savunmasız kalan vücut saldırıda ölüyor.

Sinsi planların sahibi de farkında olmadan 'intihar' etmiş oluyor.

 & & &

Biz de ekonomide huy değiştirmiş hücrelere sahibiz.

Bu hücreler sağlıklı hücrelere de kancayı takmışken ve bizi yiyip bitirirken ve tüm bunlar gözümüzün önünde cereyan ederken bu tepki niye?

Üreteni, üretmek isteyeni yaptığından, yapacağından bezdiren; önüne yatırım sepeti adıyla 'kağıdı küreği' koyup medyasıyla, şusuyla, busuyla o parametrelere yönlendiren; sadece konuşmayı tercih eden bir sisteme tepkisiz kalış niye?

Kanserli hücrelere sempatiyle bakıp, elimizdeki parayla kriz dönemini fırsata çevirmek adına haraç mezat satılan malın mülkün peşinden koşup, üretimi bir kenara itişimiz, niye?

 & & &

Türkiye güneşini, rüzgârını, suyunu kullanacakmış!

Rüzgâr için o kadar lisans alındı. Ne oldu?

Enerji değil, kâğıttan para üretmek için satın alınan lisanslar çantacılarda şimdi.

 & & &

Gelelim güneşe…

Yenilenebilir enerji kaynakları (YEK) içerisinde, tüm dünyada en büyük ilgiyi güneş enerjisi görüyor.

Güneş enerjisinden elektrik üretilmesini sağlayan fotovoltaik (PV) panel sistemlerinin üretim ve satışındaki hızlı artış dikkat çekiyor.

İnce film teknolojili ve kristal silikon tabanlı paneller şeklinde üretilen bu sistemler, işletme maliyeti ve bakım gerektirmemesi yönüyle oldukça avantajlı olmasına karşın, kurulum maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle güneş enerjisi sistemlerinin kullanımını yavaşlatıyor. Panel maliyetlerinin yüksek olmasına karşın, Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu'nun yapmış olduğu araştırmaya göre PV güneş enerjisi kapasitesi, dünya genelinde inanılmaz bir hızla büyüyor.

2002 yılında panel satışları yaklaşık 3.5 milyar dolar iken, bu değerin 2012 yılında 27.5 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

9 bin 200 MW'lik toplam güneş enerjisi kurulu gücünün 4 bin 300 MW'lık bölümü Avrupa'da bulunuyor. 

Güneş enerjisini kullanarak elektrik üretimine ilişkin yasal düzenlemeleri ve teşvikleri 1999'da geçekleştiren Almanya, dünyada güneş alanında liderliği de elinde bulunduruyor. Almanya'daki, güneş enerjisi pazarı 5 milyar Euro'ya ulaşmış durumda.

Türkiye, coğrafi konumu itibariyle güneş kuşağı içerisinde yer alıyor ve güneş enerjisi kullanımının en uygun olduğu ülke olarak gösteriliyor.

Elektrik İşleri Etüt İdaresi tarafından yapılan çalışmalara göre, ortalama yıllık toplam güneşlenme süresi 2 bin 640 saat (günlük toplam 7.2 saat), ortalama toplam ışınım şiddeti 1.311 kWh/m 2 yıl olduğu tespit ediliyor.

Yani güneş enerjisinden elektrik üretme potansiyelimiz 380 milyar kW olmasına rağmen, bu potansiyeli kullanmıyor.

Buna karşılık Türkiye, güneş enerjisinin su ısıtma amacıyla kullanılmasında dünyada ilk üç içerisinde yer alıyor.

Ülkemizde güneş enerjisi kullanarak elektrik üreten santrallerin kurulmasının önündeki en büyük engel, alım garantisi ve alım süresinin bir kanunla net olarak belirlenmeyişinden kaynaklanıyor.

Güneş enerjisinin gelişmiş olduğu ülkelerde, yatırım yapılabilmesi için devlet, güneş enerjisiyle üretilen elektriği 35-40 €cent/kWh gibi normalin çok üzerinde bir fiyattan alarak sübvanse ediyor.

Almanya'da bu değer 40-45, Bulgaristan'da 40, İspanya'da ise 35-40 €cent/kWh seviyesinde.

 & & &

Ülkemizde, güneş enerjisi kullanarak, elektrik üretmek isteyen yatırımcıların en büyük beklentisi, yenilenebilir enerji kaynaklarına alım garantisi getiren kanun taslağıydı.

Enerji Bakanlığı tarafından hazırlanan hidroelektrik, rüzgar, güneş, jeotermal ve dalga enerjilerinden üretilecek elektrik için 10 ila 20 yıl arasında alım garantisi getiren kanun taslağı, TBMM Enerji Komisyonu'ndan jet hızıyla geçerek Genel Kurul'a gönderilmişti.

Yaz tatili öncesinde, Genel Kurul gündemine alınan YEK Teşvik Kanunu Taslağı 29 Haziran'da geri çekildi.

Nedeni sonradan anladık: Destekler Hazine'ye yük olurmuş.

Bu yasa Hazine'ye yük değil, katkı sağlar.

Bu yatırımlar sayesinde ithalatın önleneceğini, istihdamın ve vergi gelirlerinin artabileceğini düşünmeyenlere tepki yok, tersini düşünenlere tepki niye?

 & & &

Kanserli hücrenin hâlâ bazı hücreleri etkileyememesi, önemli noktaların savunma direncini kaybetmediğini gösteriyor.

Bu umut veriyor.

Sağlıklıların sadece savunma yapması ve tepkisiz kalışı ise üzüyor.

Tüm yazılarını göster