Kafalara vura vura…

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Hani; "insanlar ikiye ayrılır ya da cerrahlar, fizikçiler, askerler, politikacılar ikiye ayrılır" gibi adeta sonu gelmez benzetmeler vardır ya, bu benzetmelere reel faizi de ekleyebilirsiniz:

"Reel faiz ikiye ayrılır; Türk vatandaşları için olan reel faiz, yabancılar için olan reel faiz…

Yabancılar için olan reel faiz ikiye ayrılır; dolar getirenler için olan reel faiz, euro getirenler için olan reel faiz…

Dolar getirenler için olan reel faiz ikiye ayrılır; Hazine kağıdına yatırım yapanlar için oluşan reel faiz, Borsa'da yatırım yapanlar için oluşan reel faiz…"

Uzatın uzatabildiğiniz kadar…

Biz bu konuyu, yani Türk vatandaşları ile yabancılar için reel faizin ne kadar farklı kavramlar olduğunu yazmaktan bıktık, ama ne yapmalı ki birileri hala anlayamıyor. Kafalara vura vura anlatmaktan başka çare de kalmıyor.

Bir dönemde elde edilen nominal faizin bir kısmı enflasyonla törpülendiğinde geriye reel faiz kalır, değil mi. Ama ya bu nominal faizi elde edenlerin, oluşan enflasyonla hiç mi hiç ilgileri yoksa… O zaman elde ettikleri nominal faiz olduğu gibi reel faize dönüşecektir. Bir de işin içine yabancı paralar giriyor ve onlarla hesaplama yapıldığında ele geçen faiz daha da artıyorsa, getiri biraz daha büyüyecek demektir. 

Türkiye'de yaşayanlar, daha doğru bir ifadeyle geliri TL olanlar için reel faiz hesabı belli. Bu durumdakiler TL kazanıyor, tasarrufları TL cinsinden. Kuşku yok ki, nominal faizi reele taşırken kullanılan enflasyon, TL ile ilişkili. Kazancı ve tasarrufu TL olanlar, uzunca bir dönemdir enflasyon nominal faizi aştığı için reel faiz kazanamıyor. Yani, Türkiye'de reel faizin negatif olduğu doğru. Ama, ya geliri TL değil de döviz olanlar, bu yüzden de Türkiye'deki enflasyonla hiç ilgileri bulunmayanlar…

"Bir kez daha mı" diye düşünenler çıkacaktır. Ama anlamayan, anlayamayanlar var!

Daha dün, Türkiye'nin enflasyon beklentisinin üstünde bir faiz vermediği, böylece sıcak parayı özendirici bir konumda olmadığı yazıldı. İnsaf! Türkiye sıcak parayı özendirici konumda değil, ama yabancılar çok saf oldukları için Cumhuriyet tarihinin en fazla sıcak parasını bu yıl getirdiler. Bir nedeni var mı acaba?

Basit bir hesap var, yine yapalım:

Kasım 2009; bir yabancı fon 1.000 dolar getiriyor Türkiye'ye. Geçen yılın kasımındaki ortalama dolar kuru 1.4890 düzeyinde, 1.000 dolar TL'ye çevriliyor, ele geçen para 1.489 lira. Geliyoruz bu yılın kasım ayına. 1.489 lira Türkiye'de hiç nemalandırılmasa bile, bu yıl kasım ortalamasında dolar 1.4295'e indiği için, 1.489 lira 1.4295'lik kurdan dolara çevrildiğinde ele 1.042 dolar geçiyor. Yani yüzde 4'lük bir kazanç söz konusu. Oysa geçen yıl getirilen ve TL'ye çevrilen 1.000 dolar, kasım ayında bir yıl vadeli olduğunu varsaydığımız Hazine kağıdına yatırılıyor. Ortalama faiz yüzde 8.51 düzeyinde. 1.489 lira yüzde 8.51 büyüyor ve 1.616 liraya çıkıyor. 1.616 lira, bu yıl kasımda 1.4295 olan kurdan dolara çevrildiğinde yabancı fonun eline 1.130 dolar geçiyor. Yani bir yılda dolar bazında yüzde 13 kazanç söz konusu.

Aynı hesabı euro için yaparsak, daha büyük bir kar oluştuğunu görüyoruz. Bu da, son bir yılda euronun daha fazla değer yitirmesinden kaynaklanıyor. Geçen yıl kasım ayında 2.2055 olan euro kuru, bu yıl 1.9626 liraya indi. 2.2055'ten bozdurulan euro, hiç nemalandırılmadan çıkarılsa bile bir yılda yüzde 12 kazanç sağlıyor. Yüzde 8.51'lik faiz geliri eklendiğinde toplam getiri yüzde 22'ye ulaşıyor.

Yabancı için Türkiye'deki enflasyon ne zaman bir anlam ifade eder, bu çok açık. TL'nin değeri, enflasyona paralel olarak düşer, bu durum ancak o zaman yabancı için bir anlam taşır. Ama Türkiye'de öyle olmuyor ki…

Sıcak para girdikçe TL değerleniyor, en azından değeri düşmüyor; TL değerli seyrettikçe sıcak para giriyor ve bu durum sürgit devam ediyor.

Başa dönersek… Türkiye, dünyada sıcak paraya en çok getiri sağlayan ülkelerin başında geliyor. Bakar mısınız, bir yılda dolara yüzde 13, euroya yüzde 22 kazanç sağlamışız. Zaten bu yüzden değil mi, yılın ilk dokuz ayında 13.5 milyar dolarlık portföy yatırımı girdi.

Hükümetin en yetkili ağızları da sıcak paraya karşı önlem alınması gerektiği konusunda görüş birliği içinde. Ancak bu önlem seçimden önce uygulanır mı, doğrusu pek kolay görünmüyor…

Tüm yazılarını göster