Kadınlar kahraman oldu, Disney kazandı
Masallar genellikle kadınları çok iyi temsil etmezler. Hikaye çoğu zaman aynıdır: Zor durumda olan güzel bir prenses ancak bir prensle evlendiği takdirde, hayatının sonuna kadar mutlu yaşar.
Disney; Cesur (Brave), Lilo ve Stiç (Lilo&Stich) gibi kadın kahramanlar üzerine kurulan filmlerinin ardından, en son Karlar Ülkesi (Frozen) filmi ile geleneksel prenses hikayesine adeta meydan okudu.
Karlar Ülkesi, tarafından 2013 yılında üretilen bir film.
İlk bakışta “Disney’den yine bir prenses filmi” desek de; farklı pencereden baktığımızda Karlar Ülkesi’nin Disney adına bir ilkler filmi olduğunu söyleyebiliriz.
Karlar Ülkesi, 10 yaşındaki kızıma göre, son dönemde seyrettiği en iyi animasyon ve en iyi prenses filmi. Bu yorum kuşkusuz, dünya genelindeki çok sayıda kız çocuğu için de farklı değil. Nitekim film, Oyuncak Hikayesi 3’ü geride bırakarak tüm zamanların en fazla izlenen animasyon filmi oldu. Prenses Elsa ve Anna’nın hikayesi dünya genelinde 1.2 milyar dolar hasılata ulaştı.
Karlar Ülkesi aynı zamanda, bir kadın yönetmenin 1 milyar dolar üzerinde hasılata ulaştığı ilk film oldu.
Film, en iyi şarkı ve en iyi animasyon dalında iki Oscar aldı.
Disney, filmin DVD’si piyasaya çıkmadan, yarım milyon adet Elsa ve Anna bebeği sattı. Disney mağazalarında kız çocuklarının en fazla tercih ettiği ürün, Elsa’nın kostümü oldu. Sınırlı sayıda üretilen bazı oyuncak bebekler ve kostümler e-Bay’de 2 bin Euro’nun üzerinde satışa sunuldu.
Filmin orijinal müziği olan Let It Go’nun klibi, YouTube’da 223 milyon kişi tarafından izlendi. Şarkı 13 hafta boyunca Billboard listelerinden inmedi.
Ve sonuçta Disney’in ikinci çeyrek net karı yüzde 27 oranında artış gösterdi.
Disney’in “ilk feminist filmi”
Karlar Ülkesi’nin Disney için gerçek bir başarı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Disney yöneticilerine göre, Karlar Ülkesi, “Her seviyede, beklentilerin çok üzerine çıkarak, küresel bir fenomene dönüşmüş durumda.” Bazı eleştirmenler ise, filmin başarısındaki en önemli etkenin, kadın kahramanlar olduğunu ifade ediyorlar. Hatta Karlar Ülkesi’ni Disney’in “ilk feminist filmi” olarak görenler de var.
Filmin hikayesine kısaca bakacak olursak: Karlar Ülkesi, Elsa ve Anna adında, çocukluklarında birbirlerine çok yakın olan iki İskandinav prensesinin hikayesi. Elsa’nın kontrol edemediği sihirli güçleri vardır ve bu güçler yüzünden bir gün kazara kardeşi Anna’yı yaralar. Bunun üzerine, odasında tek başına büyümesine karar verilir. Elsa’nın kraliçe olarak taçlandırılacağı gün, Anna ve Elsa kavga etmeye başlarlar. Bunun nedeni Anna’nın daha yeni tanıştığı bir prensle evlenmek istemesidir.
Karlar Ülkesi’nde her iki prenses de, bağımsız, güçlü, yetenekli ve akıllılar. Filmin gerçek kahramanı onlar ve sonunda işlerin yoluna girmesi için “prenslerin” duruma müdahale etmesi gerekmiyor.
Kadınların gerçek hayattaki başarıları, masalları da etkiliyor kaçınılmaz olarak. Prenses hikayelerini kadınlar anlatınca, prensesler daha çok konuşuyorlar, daha çok karar veriyorlar.
Ve daha da önemlisi, beyaz atlı prenslerini beklemek yerine, atlarına atlayıp kendi geleceklerine doğru ilerlemeye cesaret edebiliyorlar.