JMB etkisi TCMB'yi zorlayabilir

Atılım MURAT AYKIRI FİNANS amurat@etu.edu.tr
Geçen haftaki Japonya Merkez Bankası(JMB) toplantısından sonra, gelişmekte olan ülke tahvillerine girişler başladı. Japonya faizlerinin deyim yerindeyse yerlerde sürünmesi, yeni bir dalga yaratabilir. JMB'nin agresif önlemler açıklaması zaten bekleniyordu. Ancak kararlar beklentileri aştı. JMB, banka rezervlerini hızla artırmayı düşünüyor. Bir kıyaslama yaparsak; Fed'in beş yılda yarattığı rezervi, JMB iki yılda yapmayı planlıyor. Aylık operasyonlar, Fed'in operasyonlarının bir kat üstünde olacak. Milli gelirin bugün yüzde 20'sine denk gelen JMB bilançosunun, birkaç sene içinde milli gelirin yüzde 40'ına denk gelmesi bekleniyor. Bu hamleler, kur savaşlarına yeni bir boyut katabilir. IMF ve ABD kararları desteklerken, Kore ve Çin gibi ülkelerden tepkiler geliyor.
Düşük fon maliyeti ile yüksek getirili piyasalara yatırım yapma stratejisinin bittiğini savunanların aksine, spekülatörler Japon Yeni'nde(JPY) satış yaparak, gelişmekte olan ülkelerin tahvil-bonolarında yeni pozisyonlar açıyorlar. Japonya Finans Bakanlığı'nın haftalık olarak yayımladığı veri seti, ilginç mesajlar veriyor. Japon yatırımcıların, yılbaşından sonraki on üç haftanın sadece üçünde yabancı ülke tahvillerinde alım yaptıkları görülüyor. Japon mali yılının sona ermesi, JMB toplantısı öncesindeki tedirginlik nedeniyle, Japon yatırımcılar açtıkları pozisyonları kapatıp ülkeye geri dönmüşler. Kısacası; JPY borçlanarak pozisyon açanlar ağırlıklı olarak yabancı yatırımcılar olmuş. Japon kurumsal yatırımcılar, önümüzdeki dönemde yabancı tahvillere daha aktif olarak giriş yapabilirler. JMB yeni veri setini yarın yayımlıyor. Trilyonlarca dolarlık portföye sahip olan sigorta şirketleri ve emeklilik fonları, JMB'nin kararlarına hemen tepki vermeyebilirler. Büyük oyuncuların yeni pozisyonlar açmaları biraz zaman alabilir. TCMB Başkanı Başçı bir süre önce; ''Sermaye girişlerinde azalma gözleniyor'' demişti. Bu resim değişebilir.
Son günlerdeki sermaye hareketlerine göre; JPY satanlar, Türk Lirası, Meksika Pezosu, Brezilya Reali, Rus Rublesi gibi paralara giriş yapıyorlar. Aslında pariteler üzerinde merkez bankalarının büyük bir kontrolü var. Rusya Merkez Bankası, yoğun girişler nedeniyle değerlenen rubleye müdahale etti. TL'nin değeri konusunda, TCMB'nin hassas olduğu biliniyor. USD/TL kuru, son altı haftanın en düşük seviyesi olan 1.78'e indi. Kur 1.7740-1.7750 bölgesindeyken TCMB devreye girmişti. Başçı, politika faizinde bir indirimin sinyalini geçtiğimiz günlerde verdi. TL'nin durumuna göre, gelecek hafta faiz koridorunun alt sınırı da indirilebilir. Para girişleri hızlanırsa, merkez bankasından daha sert önlemler de gelebilir.
JMB'nin likidite çılgınlığına katılması ve bunun olası etkileri dışında, Türkiye'nin farklı bir hikayesi oluşuyor. 2012'nin ikinci ve üçüncü çeyreklerinde, not artışı fiyatlanmıştı. Yılın son çeyreğinde artış geldi. 2013'te S&P notumuzu artırdı. Moody's de notumuzu artırabilir. Hadi ''S&P geriden geliyor'' diyelim. Moody's not artırırsa, bu her açıdan pozitif olur. Sermaye girişleri hızlanır. Doğrudan yatırımlar artar. Açıkçası, kronik rahatsızlıklarımız olan cari açık ve enflasyon pencerelerinden baktığımızda, not artışlarını açıklayamıyoruz. Mevzu Türkiye olunca, bu kuruluşlar kararlarını farklı temeller üzerine inşa edebiliyorlar. 
Hem sermaye girişlerindeki hızlanma, hem de yeni bir not artışının fiyatlanması, TCMB'nin işini zorlaştırabilir.     
 
Tüm yazılarını göster