Japonya

Şant MANUKYAN Ekofobi dunyaweb@dunya.com



Ana gündem Euro ve Yunanistan olsa da çok uzun zaman önce ve birkaç kez bu konuya değindiğim için bu yazıyı başka bir ülkeye, Japonya'ya ayırmak istiyorum. Euro krizi Yunanistan siyaseti ile ilgili bir kriz değil, dolayısı ile Eurodan çıkış kararı da siyasi değil ekonomik gerçeklerin dikte ettiği bir karar (özellikle Ispanya için). Gelelim önceki gün notu düşürülen Japonya'ya. 1989'da Japonya'da balon patladığında Kamu borcunun GDPye oranı 22% civarındaydı. Şimdi ise 200%e gelmiş durumda. Son aylarda Japonya ile ilgili trendlere baktığınızda (deprem etkisini göz ardı edemeyiz ama) 2011de ticaret açığı ve geçtiğimiz aylarda cari açık verilmesi ve genelde cari fazlanın azalması gibi bir durum söz konusu. Nitekim çarşamba günü de 500 milyar yen civarında bir ticaret açığı açıklandı. Bu durumda 22%den 200%ye çıkan borca rağmen yüksek tasarruf oranları sayesinde içeride çok ucuza borçlanabilen Japonya şayet kalıcı bir şekilde açık verecekse dışarıdan borçlanma durumunda kalacak. Ve bunun "ucuza" olmayacağı kesin.

P. Krugman vb ekonomistler kötü dengelerine rağmen Japonya'nın ucuza borçlanmasının altını çizerek ABD'nin sıkı bütçe uygulamasına gitmemesi gerektiğini ve borçlanabildiği kadar borçlanıp harcamasını savunuyor. Fikrin doğru veya hatalı olduğu ayrı bir yazı konusu ancak yukarıda da belirttiğim gibi Japonya ucuza borçlanma döneminin sonuna geliyor olabilir.

OECD verilerine göre  1996da 11.4% olan hane halkının tasarruf oranı  (balonun zirvesi olan 1989da 16%)  şu anda 2%ye gerilemiş durumda. Vergilerin kamu harcamasını karşılama oranı 50%. Yukarıdaki borç oranını da bu verilerle düşünürsek parlak bir resim söz konusu değil.Japon bonoları başta özel sektör ve emeklilik fonları olmak üzere pek çok kurumdan talep görüyor olsa da kamuya ait Government Investment Pension Fund ödemeleri karşılamak için geçen yıl bonolarda net satıcı durumuna geçti. Japonya (ve diğerlerinin) demografik gidişatının da bir felakete doğru olduğuna daha önceki yazılarımda değinmiştim.

Tüm bu sorunların temelinde bankacılık sisteminin krizin üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen temizlenmemesi ve hatalı kamu politikaları oluşturuyor. Bir analizde belirtildiği gibi "mezarlıklar Japonya bonolarının çökmesine oynayanlarla dolu" ancak bu kez konu Japonya değil Japonya'nın da içinde olduğu Global eski dengelerin yerini yeni dengelere bırakıyor olması. Bu elbette bir anda olmuyor ancak olduğunu tam olarak görmeyi beklersek çok geç kalınmış olacak
 

Tüm yazılarını göster