Prof. Dr. Erdoğan Alkin der ki "İyilikleri abartmaya gerek yoktur. Ekonomide de iyilik göstergeleri tek başlarına yeter de artar bile…Ama siz ekonomideki her olumlu gelişmeyi, her iyiliği abartırsanız yanlış yapmış olursunuz. Gerçeği saptırmış olursunuz. İyilik göstergelerinin abartılı olarak değerlendirilmesi, yanlış kararlara, ciddi risklere yol açabilir."
Yılbaşından sonra Türkiye'de bir çok göstergede iyilik eğilimi başladı. Dolar fiyatı aşağıya iniyor. Faizler ucuzladı. Borsa canlandı.
İçeride bunlar olurken Davos'tan içeriye her gün bolca "övgü" haberleri aktı.
İyi de…gerçek durum nedir? Türkiye, dünya krizinden tek başına ayrıştı mı? Türkiye sorunsuz olarak yoluna devam mı edecek?
Yerlisi yabancısı, işadamı, hane halkı bundan sonraki hesaplarını doların 175-180 bandına oturacağı, enflasyonun yüzde 5'e ineceği, faizlerin gerileyeceği, sınıf reel faizin gerçekleşeceği, borsanın coşacağı, ülkeye oluk oluk döviz gireceği varsayımına göre mi yapacak?
İş çevreleri ucuz döviz ile ucuz ithalatın devam edeceği, buna rağmen ihracatın coşacağı, iç talebin tırmanışa geçeceği varsayımına göre mi pozisyon alacak? Buna göre mi yatırım, üretim yapacak. İşi alacak?
İyilikleri görmezden gelemeyiz. İyiliklere mutlu olmak gerekir. Ancak (1) İyiliklerin kalıcı olması şart. (2) belli kesimdeki iyiliklerin, öbür kesimleri nasıl etkileyeceğini, belli kesimdeki kazancın, hangi kesimde risk yarattığını bilmek şart.
Bizde son zamanlarda ana göstergeler döviz, faiz ve borsa olunca genelde bankaların durumu ile İstanbul'daki büyük sanayi kuruluşlarının durumu gündeme geliyor.
Anadolu ne durumda? KOBİ'ler ne yapıyor? Üretimin alt kesimlerinde, farklı sektörlerde sorun nedir?
DÜNYA Gazetemiz, Anadolu'da olan biteni haberleriyle okuyucularına aktarıyor. Bugün DÜNYA'nın yayınlayacağı Anadolu'nun Nabzı anketi çok önemli.
Bu sütunda uzun süredir tekrarlanıyor. Bu işi TOBB'un yapması gerekiyor. TOBB, her sanayi ve ticaret odasından, her ay belli bilgileri toplayıp, bir araya getirerek yayınlamak mecburiyetindedir. Odalar. ne durumda olduklarını kimseye duyuramıyor, TOBB çatısı altındaki odalarda neler olduğunu bilmiyor.
İyimserler "En kötü göründü. Artık yukarıya çıkış başladı" diyorlar. Kötümserler "Bu maya tutmaz" diyerek uyarı yapıyorlar.
Genel bekleyiş her şeye rağmen Türk ekonomisinin 2012 yılında yüzde 4 dolayında büyümesi. Fakat ekonomi büyürken, hane halkının, iş çevrelerinin farklı durumlarla karşılaşabileceği unutulmamalıdır.
İşte bunun içindir ki, iyiliklere sevinelim. Fakat abartmayalım. İyiliklerin kalıcı olması zaman alabilir. Biraz beklemekte yarar var.