İthalat bedellerinin ödenmesi ve cari açık

Hasan AKDOĞAN GÜMRÜK VE DIŞ TİCARET hakdogan@akddenetim.com

İthalat bedellerinin ödenmesinde öncelikle Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar esas teşkil ediyor. Tabi ki, bu karara ilişkin tebliğler, ithalatçı ile ihracatçı arasındaki sözleşmeler, uluslararası kurallar ve bankacılık teamülleri de bedel ödemelerinde önem teşkil ediyor. Bu ödemeler bankalar aracılığıyla döviz veya TL olarak gerçekleştiriliyor.


İthalat işlemleri uluslararası kurallar ve bankacılık teamülleri çerçevesinde; "akreditifli ödeme", "vadeli akreditifli ödeme", "vesaik mukabili ödeme", "mal mukabili ödeme", "kabul kredili akreditifli ödeme", "kabul kredili vesaik mukabili ödeme", "Kabul Kredili mal mukabili ödeme" ve "peşin ödeme" şekillerine göre gerçekleştiriliyor.
 

Ödeme şekilleri gümrük işlemleri açısından da büyük önem taşıyor. Örneğin hesaplanacak Kaynak Kullanım Destek Fonu (KKDF) miktarı ödeme şekli ile doğrudan ilişkili bulunuyor.
Esasen gümrük işlemlerinde ödeme şekline göre ibraz edilmesi istenen belgeler de değişiklik gösteriyor.
 

Şöyle ki;
Peşin ödeme, peşin akreditif veya vesaik mukabili ödemede döviz satım belgesi/banka yazısı, mal mukabili ödemede ve vadeli akreditif ile kabul kredili mal mukabili ödemede KKDF makbuzunun gümrük idaresine ibrazı gerekiyor.
Dış ticaret ile meşgul firmalar bu ödeme şekillerinden birini kendi durumlarına göre tercih ettikten sonra ödeyecekleri bedelleri;
- Banka kaynaklarından,
- İthalatçıya ait DTH'den,
- Kredi kartından,
- İthalatçı tarafından ihracat bedeli olduğu beyan edilen alışı yapılmamış ihracat bedelinden,
- Sermaye hareketlerine ilişkin hükümler çerçevesinde sağlanan kredilerden karşılanmak suretiyle ödeyebiliyorlar.


İthalat bedeli, ihracatçının veya bankasının talimatına istinaden Türkiye'de bu ihracatçı adına açılan DTH'ye veya TL mevduat hesabına yatırılmak suretiyle ödenebiliyor.
Mal mukabili ithalatta firmaların mal bedelinin transferine ilişkin talepleri firmanın yazılı olarak beyan edeceği gümrük beyannamesi tarih ve numarasına istinaden bankalarca yerine getiriliyor.
Bankalarca aracılık edilen ithalat ödemeleri kapsamında firmalarca talep edilmesi halinde bu ödemelere ilişkin bilgileri içeren yazı veriliyor. Bu yazıya istinaden gümrük işlemlerinin bir bölümü gerçekleştirilebiliyor.


Vadeli akreditif, kabul kredili ve mal mukabili ödeme şekline göre yapılan ithalatta, firmaların beyanına istinaden görünmeyen işlemlere ilişkin hükümler çerçevesinde faiz transferi de yapılabiliyor.
 

Bankalarca, Türkiye dışındaki bir ülkeden diğer bir üçüncü ülkeye mal ithalatı yapacak yurt içinde veya dışındaki firmalar lehine bankacılık teamüllerine göre bedelleri kendi kaynaklarından veya firmaların DTH'lerinden karşılanmak üzere üçüncü ülkelerdeki (serbest bölgeler dahil) bankalar nezdinde akreditif açılabiliyor ve uluslararası kurallara göre mal bedeli için transfer yapılabiliyor.
Türkiye'de yerleşik faktoring kuruluşu ile ihracatçı firma arasında imzalanan faktoring sözleşmesi kapsamında faktoring kuruluşu tarafından ithalden önce ithalatçı firma adına yurt dışına transferi gerçekleştirilen tutarlar, ithalat ve ihracat faktoring sözleşmelerinin transferi gerçekleştiren bankaya ibrazı kaydıyla peşin ödeme olarak dikkate alınıyor.


Transit ticaret alış bedellerinin ödenmesinde ithalat bedellerinin ödenmesi için geçerli olan kurallar uygulanıyor.
Türkiye'nin ithalat bedellerini ödemesinde bir güçlük bulunmamakla birlikte özellikle enerji alımlarından kaynaklanan ödemelerin cari açığın çok büyük bir bölümünü oluşturduğu biliniyor ama diğer ithalat kalemlerinde de bir kısıntıya gitme üzerinde çalışmak gerekiyor.
Ancak, bu sanıldığı gibi kolay bir çalışma değildir. Çünkü uluslararası anlaşmalar büyük ölçüde yapılabilecekleri kısıtlıyor. Dünya ticaretindeki serbestleşme kurallarını Türkiye olarak kabul etmiş durumdayız. Keza; AB ile gümrük birliği kurmuş durumdayız. İstediğimiz zaman istediğimiz ürüne istediğimiz kadar vergi koyamıyoruz. Kaldı ki; ihracattaki rekabetimiz açısından hammadde ve ara malı ithalatını da düşünmek gerekiyor.


Tarife dışı engeller ya da dolambaçlı yollarla ithalatın istenilen boyutta küçültülmesi beklenmemelidir. Esas olan katma değeri yüksek ürün ihracatının arttırılmasıdır. Keza; enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve çoğaltılması çalışmalarının da hızlandırılması gerekiyor. Yani, iktisadi kuralların uygulanmasında doğru tercihlere yönelmek gerekiyor.

Tüm yazılarını göster