İsviçre düşük karbonlu dünyaya liderlik etmeye hazır

DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

“İklim değişikliğinden en çok etkilenecek olan benim kuşağım ve benden sonra gelecek olanların kuşağı. Büyükler gezegende bir parti verdiler, şimdi de biz çocuklara ‘ortalığı silip süpürmek size kaldı’ dediler… Ama bu, insanı duraklatacak bir şey değil. Aksine, tam bir fırsat aslında: Şu çağda doğmuş olmaktan daha büyük nimet olur mu? Çünkü bu kuşağın, bu salondakilerin, yandaki komşuların, hepimizin önünde tarihi yeniden yazmak, tüm toplumun temel inanışlarını değiştirmek için önemli bir fırsat var.”

Bu sözler 14 yaşındaki aktivist rapçi Xiuhtezcat Martinez’e ait. Bu sözleri bize hatırlatan ise, “İklim İçin Ben de Varım!” kampanyası kapsamında Açık Radyo’nun kurucusu Ömer Madra oldu.

2015 Aralık ayında Paris'te yapılacak iklim zirvesine kadar çeşitli etkinliklerle hükümetler ve şirketlerin dikkatini çekmeyi hedefleyen "İklim için ben de varım!" kampanyası geçtiğimiz cumartesi İstanbul’da başladı.  

Geçen sene, tüm dünyada milyonlarca insan iklim değişikliği konusunda devletlere “artık gezegen için harekete geçin” demek için sokağa çıkmıştı. Cumartesi günü Tatavla Sahne’de gerçekleşen etkinlikte de, Aralık 2015'te Paris'te toplanacak olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sözleşmesi Taraflar Konferansı (COP21) kapsamında çıkacak anlaşmanın önümüzdeki dönemde dünyanın kaderini belirleyeceğinin altı çizildi. Eğer Paris’te bağlayıcı, etkili ve gezegenin geleceğini koruyacak bir sözleşme gerçekleştirilemezse, iklim adaletini sağlamak bundan sonra mümkün olmayacak.

Bu açından en fazla takdiri hak eden ülkenin İsviçre olduğunu söyleyebiliriz. İsviçre, Paris Anlaşması öncesinde, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında yeni iklim hareket planını açıklayan ilk ülke oldu. BM ise İsviçre’yi çevre konusunda gösterdiği liderlik ve kararlılık nedeniyle tebrik etti.
Hedef CO2 emisyonlarını

2030’a kadar yüzde 50 azaltmak 

2012 yılında sona eren Kyoto Protokolü tüm Birleşmiş Milletler üyelerince onaylanmaması nedeniyle istenilen başarı çizgisine ulaşamadı. Fakat bu kez, Paris öncesinde ülkeler çevre konusunda çok daha duyarlı bir yaklaşım sergiliyorlar. Paris Anlaşması’nın 2020 yılından itibaren tüm dünya ülkeleri için geçerli olacak bir anlaşma olması hedefleniyor. İsviçre bu kapsamda tüm ülkelere örnek oluşturabilecek bir hareket planına sahip. Ülkenin hedefi 2030 yılına kadar CO2 emisyonlarını yüzde 50 oranında azaltmak. 

İsviçre ekonomisi küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 0.1’ine neden oluyor. Ülkedeki kişi başına düşen yıllık CO2 salımı da 6.4 ton gibi düşük bir düzeyde. İsviçre’nin, CO2 ile mücadele ön plana çıkardığı önlemler arasında ısınmada kullanılan yakıtlara yönelik vergi; yeni otomobillerde CO2 emisyonlarının azaltılması ve bina programlarını saymak mümkün.  

Sonuçta Paris’te imzalanacak olan anlaşma sonrasında, düşük karbonlu yeni bir ekonomi ve enerji sistemi hedefleniyor. Bu sisteme uyum sağlayanlar, Martinez’in dediği gibi tarihi ve dünya değerlerini yeniden yazacaklar. Umarız Türkiye de bu ülkelerden biri olur.  
 

Tüm yazılarını göster