İstenmeyen kısa mesajlar sona erecek

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Gittiniz bir alışveriş merkezine; bir gömlek ya da pantolon aldınız. Fişiniz veya faturanız kesilirken, sizden masumane bir şekilde telefonunuz istenir genellikle. Verirsiniz; aklınıza pek bir şey gelmez. Sonra başlar kısa mesaj yağmaya; olur olmadık saatlerde. “Bir alana bir bedava, şu kadar indirim, kaçırılmayacak fırsat...”

Hayıflanırsınız kimi zaman, keşke vermeseydim telefonumu, diye. Ama o da ne; telefonunuza, hiç işinizin olmadığı bir bankadan da mesaj gelmeye başlar, kapısından girmediğiniz bir mağazadan da... Şaşırırsınız, bunun nasıl olabildiğine anlam veremezsiniz çünkü. Nereden almışlardır ki telefonunuzu. İlk aklınıza gelen GSM şirketleridir, onların telefonları her isteyene verdiğini düşünürsünüz. Oysa gerçek pek de öyle değildir. GSM şirketlerinin telefonları birilerine vermesi mevzuata aykırıdır.

Öyleyse 1 lira bile yatırmadığınız, kredi kartını kullanmadığınız banka sizin telefonunuzu nereden bilmekte ve mesaj göndermektedir ki... Ya da hiç alışveriş yapmadığınız bir mağazadan nasıl olur da mesaj yağar ki...

A bankasında telefonunuz vardır, o banka portföyündeki telefonları B mağazasıyla paylaşabilir, havuz büyür. B mağazası da C bankasıyla paylaşıma gider. Sizin hiç ilginiz olmayan C bankasından da böylece mesaj gelmeye başlar.

Son zamanlarda neredeyse kısa mesajları aratan bir duruma da gelindi. Telefonunuz çalıyor, bir bant kaydı çıkıyor karşınıza, çoğu kez dinlemeden kapatıyorsunuz. Şimdi iş daha da “büyütüldü”, karşınızda biri var ve sizi belli konularda bilgilendirip pazarlama gücünü kullanmaya çalışıyor.

Düzenleme geliyor

Adalet Bakanlığı’nca hazırlanan ve Meclis alt komisyonunda kabul edilen elektronik ticaretin düzenlenmesi hakkında kanun tasarının yasalaşmasıyla artık işletmelerin tüketicilere “onayları olmadan” reklam ve tanıtım amacıyla kısa mesaj göndermesi önlenecek. Yalnızca kısa mesaj değil tabii ki, kapsamında kısa mesajın bulunduğu tüm elektronik iletiler için düzenleme yapılacak.  

Tasarıya göre, ticari elektronik iletiler, alıcılara ancak önceden onayları alınmak kaydıyla gönderilebilecek. Bu onay, yazılı olarak ya da her türlü elektronik iletişim araçlarıyla alınabilecek.

Bu aşamada tüketiciye yine görev düşüyor. Tasarıdaki şu hüküm önemli:

“Kendisiyle iletişime geçilmesi amacıyla alıcının iletişim bilgilerini vermesi halinde, temin edilen mal veya hizmetlere ilişkin değişiklik, kullanım ve bakıma yönelik ticari elektronik iletiler için ayrıca onay alınmaz.”

Her ne kadar bu tür durumlarda gönderilecek iletilerin “temin edilen mal veya hizmetlere ilişkin değişiklik, kullanım ve bakıma yönelik” olacağı belirtiliyorsa da, “elini kaptıran kolunu kurtaramaz” misali, yine de dikkatli olmakta yarar var. “Telefonunuzu ya da diğer iletişim bilgilerinizi siz vermişsiniz, biz de aslında yeni bir tanıtım değil, aldığınız mal ve hizmete ilişkin bilgi veriyoruz” türü bir gerekçe her zaman tüketicinin karşısına çıkabilir.

Bu arada hemen belirtelim; esnaf ve tacirlere önceden onay alınmaksızın ticari elektronik ileti gönderilebilecek, yani bu durumda olanlar açısından herhangi bir değişikliğe gidilmeyecek.

Alıcılar, diledikleri zaman ve hiçbir gerekçe göstermeksizin ticari elektronik ileti almayı reddedebilecek. İleti almak istenmediğine ilişkin isteğin iletilmesinden itibaren üç işgünü içinde alıcıya elektronik ileti gönderilmesi durdurulacak.

Tüketici rahat nefes alacak

Olmadık saatlerde gelen kısa mesajlar, kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte sona ermiş olacak. Kullanıcıların iletişim bilgileri artık önceden izin alınmadan pazarlama amaçlı haberleşme iletileri için kullanılamayacak.

Normalde uygulanmasında pek de sakınca olmayan medeni bir iletişim kanalını, istismar ede ede tümüyle kapatmak durumunda kalacağız. Tabloyu herhalde böyle özetlemek yanlış sayılmaz.

Tüm yazılarını göster