İstanbul'da öncelikler: Deprem mi su yolu mu?

Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Bu sene seçim süreci biraz alışılmışın dışında gelişiyor. Siyasi partilerin proje ağırlıklı bir seçim kampanyası yürütüyor olmaları alışık olmadığımız yaklaşımların başında geliyor..

Kamuoyu yoklamaları bu seçimde AKP'nin yeniden iktidar olma olasılığının yüksek olduğunu gösteriyor. Bu nedenle iktidar partisinin gündeme taşıdığı projeler daha ilgiyle karşılanıyor. 

AKP'nin projelerinin birkaç özelliği dikkat çekiyor. Bunlardan birisi projelerin heyecan verme özelliğinin ön plana çıkartılıyor olması. Projelerin  "çılgın" vb gibi tanımlarla sunuluyor olması heyecan unsuruna verilen önemi gösteriyor. Seçim sürecinde AKP'nin gündeme taşıdığı projelerin büyük ölçüde İstanbul odaklanıyor olması da dikkati çeken bir başka özellik. İstanbul projelerinin nerdeyse tamamının kenti büyütecek, yeni yerleşim bölgeleri açacak,  kente yeni bir kent daha ilave edecek, yeni ticaret alanları, yeni ulaşım akımları yaratacak türde imar projeleri olması da ilginç bir özellik olarak ön plana çıkıyor.                                             

Kamu projeleri akışı içinde benimsenen öncelikler ve buna göre yapılan sıralama açık ya da örtük biçimde karar vericinin siyasi tercihlerini yansıtır. Bu açıdan bakınca, 2023 yılına uzanan dönem için AKP'nin temel siyasi tercihinin ve proje önceliğinin İstanbul'a odaklanmak ve kenti büyütmek şeklinde belirlenmiş olduğunu düşünmek durumundayız. 

Bu bir siyasi tercihtir, bize ne deyip geçebilirsiniz. İstanbul çok kalabalık olacak  falan gibi eleştirilerle yetinebilirsiniz. Ya da daha fazlasını kurcalayabilirsiniz. Kendi adıma fazlasını kurcalamanın, soruna kamu kaynaklarının tahsisinde benimsenen kriterler açısından bakmanın daha doğru ve doyurucu olacağını düşünüyorum. 

                                             *                   *                   *

Bu noktada kısaca bir hatırlatma yapmama izin verin. Kamu alanındaki projelerin nasıl ve hangi kritere göre sıralandığı, önceliklerin neye göre belirlendiği  sadece karar vericinin siyasi hesapları açısından değil toplumsal refah açısından da önemlidir. Bu açıdan kamu projeleri ile özel yatırım projelerini biribirinden ayırmak gerekir. 

Özel alanda proje seçiminin temel kriteri karlılıktır. Karlılığın hesaplanmasında piyasa fiyatları kullanılır. Kamu projeleri bu açıdan farklıdır. Farklılıkta iki nokta özel önem taşır. Bunlardan birisi kamu  projelerinin  kar-zarar ekseninde değil fayda-maliyet ekseninde değerlendirilmesi gereğidir. İkinci nokta ise fayda-maliyet ekseninde yapılan değerlendirmelerde piyasa fiyatları değil "sosyal yarar, sosyal maliyet" unsurlarını yansıtacak şekilde hesaplanan özel fiyatların kullanılmasıdır.Kamu projeleri bu bağlamda yapılan değerlendirmelerin sonucuna göre sıralanır, öncelik kazanır.

AKP'nin İstanbul projelerini bu açıdan irdeleyince iki noktada ikna olmamız gerekiyor. Kente bir kent daha ekleme ya da  yeni bir su kanalı kazandırma  gibi projelerin sosyal yararı öteki projelere (kamu kaynaklarının alternatif  tahsis alanlarına) kıyasla daha yüksektir. Buna ikna olmamız gerekir. Proje akışında bu "çılgın" projelere öncelik verilmiş olmasının nedeni sosyal yarar açısından bunların açık ara önde gidiyor olmalarıdır. Bunu da kabul etmemiz gerekir. 

                                             *                   *                   *

Aslında bundan sonra herkes kendi değerlendirmesini yapabilir. Kendi hesabıma AKP'nin bize sunduğu yeni ve çılgın imar projelerinin İstanbul'da öncelik  kazanacak ölçüde sosyal yarar taşıdığına ikna olmuş   değilim.

Proje önceliği açısından aklımda bir örnek de var. İstanbul'un deprem tehdidi altında olduğunu biliyoruz. Beklenen depremin çok büyük can ve mal kaybı yaratacağı da biliniyor. Bu tehdidi göğüsleyecek, can ve mal kaybını asgari düzeye indirecek yatırımlara ihtiyaç olduğu da bağıra bağıra söyleniyor. Deprem hasarını en alt düzeye indirecek projelerin İstanbul açısından ciddi sosyal yarar taşıdığı da zaten bakınca görülüyor. Bütün bunlara rağmen merkezi ve yerel yönetimin gerekli ve yeterli kaynak tahsisini yapmaya yanaşmadığı, buna öncelikleri arasında yer vermediği de malum.

Şimdi eğri oturup, doğru konuşun. Siz iktidar olsanız İstanbul'da deprem projelerine mi yoksa "çılgın" su yolu projesine mi öncelik verirsiniz?

Tüm yazılarını göster