‘İştahları Ayarlama Enstitüsü’

TÜİK’e göre Haziran ayında ticari süt işletmelerinde toplanan inek sütü miktarı Mayıs’a göre yüzde 8,2 azalarak 867 bin 11 ton oldu. Perşembenin gelişi 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5,6 azalarak 17 milyona düşen hayvan sayısından belliydi, önlem almadık.

Mine ATAMAN Dünya israf atlası mine.ataman@dunya.com

TÜİK’e göre Haziran ayında ticari süt işletmelerinde toplanan inek sütü miktarı Mayıs’a göre yüzde 8,2 azalarak 867 bin 11 ton oldu. Perşembenin gelişi 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5,6 azalarak 17 milyona düşen hayvan sayısından belliydi, önlem almadık.

BM, 2019 ile 2028 yılları arasını “Aile Çiftliği 10 yılı” ilan etti. Ulusal gıda güvenliği, doğal kaynakların etkin kullanımı, çevreyi koruma, kırsal kalkınmayı destekleme gibi amaçları olan proje kapsamında bir dizi çalışma yapıldı.

Vizyonu; “dirençli kırsal ve kentsel toplulukların; dünyada, onurlu ve eşit bir şekilde yaşadığı, açlık ve yoksulluktan arınmış, toplumların yaratılması” olan program ile küresel gıda güvencesi ve küçük çiftliklerin iklime dayanıklılıkları artırılmaya çalışılıyor. Amaç, küçük çiftliklerde geçimlik üretimden gelir yaratma, onları hayatta tutma. Yoksa 2050 yılında küçük çiftliklerin yüzde 50’si yok olacak.

FAO’ya göre, dünyadaki 570 milyon tarımsal işletmenin yüzde 70’i aile içi emeğe dayalı, emekçiler her geçen gün yaşlanıyorlar. Küresel gıda üretiminin yüzde 80’nini aile işletmeleri yapıyor. Bill Gates gibilerin hayret uyandıran ilgisine rağmen, tarımsal arazilerin hala yüzde 70’i küçük çiftçilerin. Türkiye’de ortalama işletme büyüklüğü 6 hektar, her ülkeye göre değişiyor, ABD en yüksek yüz ölçüme ve verime sahip.

Türkiye’de 3 milyon tarım işletmesinin yüzde 65’i, 50 dekardan daha küçük araziye sahip, çoğu girdi maliyetleri karşısında savunmasız. Süt üretiminin yüzde 75’ini ortalama 15 hayvanı olan küçük işletmeler yapıyor, kapılarına kilit vurulması an meselesi. İşletmeler büyüdükçe ülkelerin gıda kırılganlığı riskleri değişiyor. On binlerce hayvanın olduğu bir işletmede ortaya çıkabilecek bir hastalık, tüm ülkenin gıda güvencesi ve güvenliğini tehlikeye atarken fiyat kartellerinin de oluşmasına neden olabilir.

Büyüklerin gıda üretimine etkilerinin artması, beslenme kültürünü kökten değiştiriyor. Wagner’in dünya savaşlarına yön vermeye başlaması gibi tarımda da bazı şirketler beslenme politikalarına yön veriyor. Tohumla, gübreyle, tüm endüstriyi etkileyecek stratejilerle. “İştahları Ayarlama Enstitüsü” tik tak çalışıyor; gıdayı istediği gibi paylaşabilir, istemediğine sus payı.

Ağlayana ekmek hapı, yoksula yapay gıda. “Metro Usulü Sürdürülebilir Balıklarla Beslenme” projesi antroposen beslenme kültürünü yeni bir seviyeye taşıyor. Metro Türkiye, “alg yemi” ile beslenen balıklar ile aile işletmelerini korurken akarsu deniz ekosistemini güçlendiriyor.

Ülkeler gıda güvenlikleri için ürün stoklarına odaklanıyor. Metro Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Alkaç’a göre; gerçek sürdürülebilirlik için “denizlerdeki balık stoğuna, mavi ekonomiye, ekosistemlerin sağlığına odaklanmak gerek.” “Yediği önünde, yemediği yarında” projesiyle, alglerle yetiştirilen balıklar “kendi geleceklerini beslerken, tarım ekosistemlerini güçlendiriyor.”

Değirmen ve Sektör Makineleri Üreticileri Derneğinin 2022 yılı ihracatı sessiz sedasız 3,4 milyar dolar. Savunma Sanayii’nin dillere destan 4,3 milyar dolarlık rekorunu yakalamak üzereler. 167 ülkeye Türkiye’nin değirmencilikteki ileri teknoloji ve know how’ını ihraç eden firmalar, Türk tarımının en önemli marka temsilcilerinden.

Türkiye’nin 1,44 dolarlık ihracat birim değerine karşın, değirmencilik sektörünün kilogram değeri 77 dolar. Her zerresinde; akıl, Ar-Ge, disiplin var. Ezcümle tarıma değer katan, “kendi kendini besleyebilen tarım endüstrisi” için; “özene, bilime en çok da ilgiye” ihtiyaç var. Zira BM Genel Sekreteri Guterres’in tabiriyle “küresel kaynama noktasından” sonraki aşama haşlanma, dahası yok oluş

Tüm yazılarını göster