İşsizlikte bu düzeyi çok arayacağız gibi

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

İşsizlik oranı mayısta yüzde 9.3 olarak gerçekleşti. Nisana göre tabii ki bir gerileme var. Bu olağan bir gelişme ve mevsimsel etkenlerden kaynaklanıyor. Önemli olan geçen yıla göre olan durum. Geçen yılın mayıs ayındaki işsizlik yüzde 8.8 düzeyinde bulunuyordu. Yani, geçen yıla kıyasla bir iyileşme görmüyoruz.

Bu köşede işsizlikle ilgili olarak uzunca bir süredir son dört yılın gerçekleşmesini grafikle sizlere sunuyoruz. Bu grafikte dikkat çeken en önemli yön, her yılın oranlarının, ay itibariyle tabii ki, bir sonraki yıl daha yukarıda oluşuyor olması. Yani hiçbir yıl birbirini keserek gitmiyor. Her yıl, bir önceki yıldan daha kötü geliyor. 

Veri yorumlama konusunda "uzman" olan bazı "üstatlar", işsizliğin Türkiye'deki genel eğiliminden ve işsizliğin hangi nedenlerle ve ne zaman artıp azaldığından tümüyle habersizmişçesine "İşsizlik önceki aya göre şu kadar düştü" gibi çok yaratıcı değerlendirmeler yapıyorlarsa da, güneş balçıkla sıvanmıyor. 

İşsizlik verilerinin nasıl okunacağı belli. Türkiye'de işsizliğin ocak ve şubat aylarıyla zirve yaptığı, yine kasım ve aralık aylarının da çok yüksek geçildiği bir sır değil ki. Hemen hemen her yıl bu durum yaşanıyor zaten. İşsizlik yılın tümü düşünülürse bir çanak eğrisi çiziyor. Bunun nedeni de açık; tarım ve turizmdeki istihdamın artmasıyla hizmetler sektörü istihdamı belirgin bir ivme kazanıyor ve bu sayede yaz aylarında işsizlik düşüyor. Ama bu her yıl tekrarlanan bir durum ve bu yüzden de değerlendirmeyi bir önceki yılın aynı ayıyla kıyaslamak suretiyle yapmak gerekiyor.

Dip görülmüş olabilir 

Biraz önce de belirttik; 2012'den beri yıllar birbirini hiç kesmeden hep yukarıda oluşacak şekilde bir seyir izliyor. Bu dört yılın en yükseği de bu yıl oluşuyor. 

2012 ve 2013 yıllarında haziran ayındaki işsizlik oranı mayısa göre gerilemişti. Geçen yıl ise yılın en düşük oranı mayısta görülmüş ve hazirandan itibaren çıkış başlamıştı. Bu yıl da 2012 ve 2013 yıllarındaki gibi haziranda da düşüş yaşanır mı, yoksa geçen yılki gibi mayıs dip mi olur, göreceğiz. 

Şu an itibariyle haziranda işsizlik oranının mayıstan daha iyi gelmesini sağlayabilecek herhangi bir işaret yok. Dolayısıyla bu yıl için mayısta oluşan yüzde 9.3’ü yılın en düşük oranı olarak görebiliriz.

Her ne kadar haziranda sanayi üretimi çok iyi gelmişse de, bunun istihdama kayda değer bir etkisinin olacağını düşünmek zor. Hem işsizlik oranını yaz aylarında aşağı çeken biliniyor ki hizmetler sektörü. Orada da sorun var. 

Belki asıl sorun hazirandan sonraki dönemde, özellikle de hükümetin kurulamayacağının anlaşıldığı ve doların tırmanışa geçtiği içinde bulunduğumuz dönemde karşımıza çıkacak. Ama bugünlerin istihdam verilerini görebilmek için üç ay beklememiz gerekecek. (Bu satırların kaleme alındığı saatlerde Davutoğlu-Bahçeli görüşmesi sürüyordu ama kabul etmeli ki bu görüşmeden bir hükümet çıkacağı beklenmiyordu.) 

Çok yükselebilir 

Dolar 2.86'ya ulaşmış durumda ve artık 3 konuşuluyor, 3.10'dan söz ediliyor. Gerçi 3.10 çok şaşırtıcı bir rakam değil. Gazeteniz Dünya'yı izleyenler, 11 Mart 2015'te başka bir hesaplama yöntemine dayalı olarak 3.10'luk dolar kurunun olması gereken kur olarak karşımıza çıktığını zaten okumuşlardı. O zaman için bu hesaplama başka bir dayanakla ortaya konulmuştu, şimdi daha çok siyasi etkenlerle hesaplama yapılıyor. 

3 olur, 3.10 olur ya da biraz altı, biraz üstü. Önemli olan Türk parasının hızlı bir değer yitirme sürecinde olduğu. Biz hala mezarlıktan geçerken ıslık çalma pozisyonumuzu koruyoruz. Bu koşullar, önümüzdeki dönemde hizmetler sektöründeki istihdam sıkıntılarına, sanayiyi de eklerse, ne yapacağız...

Üniversiteli işsizler  

Üniversite mezunu işsiz sayısı mayıs ortalamasında nisana göre 19 bin kişi artarak 619 bin kişiye çıktı. Bu işsizlerin 259 bini erkek, 360 bini kadın.

Üniversite mezunu işsizlerde yoğunlaşma 304 bin kişiyle 25-34 yaş grubunda. İkinci sırayı ise 186 bin işsizle 20-24 yaş grubundakiler alıyor. 

Tüm yazılarını göster