İşsizliği TÜİK rakam açıkladıkça hatırlıyoruz

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

TÜİK tarafından dün iller düzeyinde isitihdam ve işsizlik göstergeleri açıklandı.

TÜİK rakam açıkladıkça işsizlik sorunu gündeme geliyor, sonra unutuluyor. İşsizlik sorunu kendi kendine çözülmez. Doğru ekonomi politikaları ile azalır. Hükümet hangi politikaları uyguluyor ki işsizlik azalsın.

TÜİK tarafından dün yayınlanan rakamlar 2009 yılının göstergeleri. Açık anlatımıyla kriz nedeniyle işsizliğin arttığı dönemin durumunu yansıtıyor. Bu rakamların her ay yayınlanan işsizlik göstergelerinden farkı, iller itibariyle işsizlik oranlarını ortaya koyması.

Örneğin Türkiye genelinde 2009 yılında işsizlik oranı yüzde 14 ama, bu oran Adana'da yüzde 26.5 olarak belirlenmiş. Açık anlatımıyla iller itibariyle işsizlik sorununun boyutu farklı.

İşgücüne katılma oranı, 2009 hanehalkı işgücü araştırması yıllık sonuçlarına göre Türkiye genelinde % 47,9 olarak açıklanmıştı.

Dün açıklanan göstergelere göre işgücüne katılma oranının en yüksek olduğu iller sırasıyla, Rize (% 65,8), Artvin (% 64) ve Gümüşhane (% 62,4) olarak tahmin edilmiştir. İşgücüne katılım oranının en düşük olduğu iller ise sırasıyla, Mardin (% 32,3), Şırnak (% 30,7) ve Siirt (% 30,4)

2009 yılında Türkiye genelinde istihdam oranı % 41,2 olarajk açıklanmıştı

Dün açıklanan göstergelere göre istihdam oranının en yüksek olduğu iller, Rize (% 62,8), Artvin (% 60,4) ve Gümüşhane (% 59,6) olarak tahmin edilmiştir. İstihdam oranının en düşük olduğu iller ise sırasıyla, Diyarbakır (% 26), Siirt (% 25,9) ve Şırnak (% 25,5)

2009 yılında Türkiye genelinde işsizlik oranı % 14 iken, bu ortalama orana göre işsizlik oranının en yüksek olduğu iller sırasıyla, Adana (% 26,5), Diyarbakır (% 20,6) ve Hakkari (% 19,7) olarak belirlenmiş. İşsizlik oranının en düşük olduğu iller ise sırasıyla, Bayburt (% 4,5), Gümüşhane (% 4,4) ve Ardahan (% 4,2)

Bunlar 2009 yılındaki durumu gösteriyor. Biz şimdi işsizlik oranının gerilemesi bekleyişindeyiz.

En son yayınlanan 2010 yılı Mart ayı göstergelerine göre Türkiye genelinde işsizlik oranı yüzde 13.7 dir.

TÜİK'in yayınladığı göstergeleri doğru kabul etmek zorundayız. Fakat bu göstergelerdeki çelişkilere ve cevap aramak gerekiyor.

Prof.Dr. Asaf Savaş Akat geçen hafta Vatan'daki köşesinde "İstihdam Bilmeceleri" başlığı altında önemli çelişkilere işaret etti.

Prof.Dr. Asaf Savaş Akat diyor ki, iki yılda çalışabilir yaştaki (15+) nüfus 1.7 milyon, iş gücü ise 2.3 milyon artıyor. İş gücü dışı nüfus 500 bin azalıyor. Katılım oranı 2.8 puan yükseliyor. İlk bilmece budur. Ekonomi büyürken nüfus ve iş gücü artışı paralel gidiyordu. Krizle birlikte iş gücü daha hızlı artmaya başladı. Neden?

Devam edelim. İki yılda istihdam 1.4 milyon, işsizler 1 milyon yükseliyor. İstihdam artışı tarım ve tarım-dışı arasında eşit bölünüyor. 700 bin. İkinci bilmece: Tarımda istihdam neden artıyor? Türkiye "tarımlaşma mucizesi" (!) mi keşfetti?

Vatandaş iş deyince aslında ücretli istihdamı kasdediyor.

İki yıllık artış sadece 600 bindir. Yaratılan istihdamın geri kalan 800 bini kendi hesabına çalışanlar ve ücretsiz aile çalışanıdır. Üçüncü bilmece: Bu insanlar ne üretiyor?

İlk çeyrek milli geliri yakında açıklanıyor. Takvim ve mevsim etkisi temizlenince, 2008 ilk çeyreğini yakalaması bekleniyor. Halbuki iki yılda istihdamda yüzde 6,6 artış var. Ortalama verimin aynı oranda düşmesi anlamına geliyor. Neden?

Son olarak kriz öncesinde yüzde 11 olan işsizlik oranının canlanmaya rağmen yüzde 13,8'e tırmandığını belirtelim. Fark (2.8 puan) katılım oranındaki artışa eşittir.

Görüldüğü gibi bilmeceler iç içedir. Prof.Dr.Asaf  Savaş Akat'ın dikkat çekmek istediği çelişkiler, TÜİK rakamlarının ötesinde sorunun ciddiyetinin büyüklüğünü ortaya koyuyor.

Tüm yazılarını göster