İşsizliğe yaklaşım komediye dönüştü yılların eğilimi başarı diye pazarla

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Önce işsizlik oranının yakın zamanda yüzde 10'lara ineceği dile getirildi. Ardından bunun için bir dizi paket açılacağı, önlem alınacağı ifade edildi. Ancak şimdiye kadar atılan tek somut adım olarak, 30 bin polis ve 25 bin öğretmen alınması yönündeki yasal düzenlemeyi görebildik. Bu düzenleme dışında herhangi bir adım atılmadı. Kamunun toplam 55 bin kişiyi işe almasıyla işsizlik oranında yüzde 14'lerden yüzde 10'lara doğru hızlı bir iniş gerçekleşmesi tabii ki mümkün olamazdı. 3.5 milyona yakın işsizi olan bir ekonomide, 55 bin kişilik istihdam, “devede kulak” olmaktan öteye geçemezdi. Kaldı ki, bu 55 bin kişilik kadronun bir anda kullandırılması da söz konusu değildi.

Geçen hafta da yazdık, işsizlik oranının yüzde 10'lara doğru inmesi için aslında çok fazla şey yapmaya gerek yoktu, bunun için beklemek yetecekti. Yüzde 10'a değilse de, en azından işsizliği yüzde 11.5-12.0 arasına çekmek pek de zor değildi. İşsizlik oranının beklemekle düşeceğini bir anlamda Başbakan Erdoğan da geçtiğimiz günlerde dile getirdi. Başbakan, “İçinde bulunduğumuz günlerde işsizliğin aslında daha düşük seviyede olduğunu bir süre sonra göreceğiz” şeklinde özetlenebilecek bir açıklama yaptı. Haklıydı Başbakan, içinde bulunduğumuz günlerdeki işsizlik oranı, verisi açıklanan son dönem olan marttaki düzeyden çok daha düşüktü. İşsizliğin daha düşük olduğu mayıs-haziran rakamlarını da sonbaharda görecektik.

Daha sonra benzer bir açıklama Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'dan geldi. Babacan da işsizlik oranının yaz aylarında daha düşük gerçekleşeceğini, işsizliğin kış aylarında ise yükseldiğini söyledi.

İyi de zaten bunlar “malumun ilanı”ndan başka bir şey değildi ki. Türkiye'de işsizliğin kış aylarında yükseldiğini, yazın ise düştüğünü bilmeyen yoktu. Toplam istihdamda mevsimsel etkenlere bağlı olmayan sanayi sektörünün payının yüzde 20'yi ancak bulduğu gerçeği karşısında yaz ve kış aylarında böylesine önemli dalgalanmalar görülmesi de zaten normaldi.

İstihdam temmuzda zirveye çıkıyor

2007, 2008 ve 2009 yıllarının aylık istihdam rakamlarına baktık; hem sektör bazında, hem toplam olarak. İstihdam, genel olarak temmuz aylarında o yılın zirvesine çıkıyordu. İşgücü istatistikleri üçer aylık dönem itibariyle oluşturulduğu ve açıklama ortadaki ay adıyla yapıldığı için, temmuz ayı verisi olarak duyurulan rakamlar haziran, temmuz ve ağustosun ortalamasını gösteriyordu.

Tarım sektöründeki istihdamın seyri toplam istihdamın seyriyle bire bir örtüşüyordu. Yani tarımda da en yüksek istihdam temmuzda ortaya çıkıyordu. İnşaatta da büyük ölçüde benzerlik vardı.

Hizmetler sektörü istihdamı mayısta yükseliyor, sonraki üç ay neredeyse yatay seyrediyor, eylülde zirveye çıkıyordu. 2007'de ise tersi olmuş, hizmetler sektöründeki istihdam eylülden sonra hızla gerilemişti.

Sanayide eğilim farklı

Tarım, inşaat ve hizmetler sektörleri mevsimsel etkenlere çok açık. Sanayi istihdamında ise mevsimsel etkenlerin rolü yok denecek kadar az. Ne var ki, toplamda ancak yüzde 20 pay alabildiği için, sanayi istihdamının toplamı etkileyebilme gücü çok sınırlı. Bu yüzden de mevsimsel etkenlere bağlı olarak işsizlik oranı çok geriliyor ya da artış gösterebiliyor.

Son üç yıl içinde küresel krizin izlerinin henüz söz konusu olmadığı yıl 2007. Bu yılı esas alarak, sektörlere göre istihdamın en yüksek ve en düşük düzeylerde gerçekleştiği aylara bakalım:

Tarımda en düşük 4 milyon 133 binle şubatta, en yüksek 5 milyon 548 binle temmuzda istihdam yaratıldı. Fark yüzde 34.

Sanayide en düşük istihdam 4 milyon 194 binle şubatta, en yüksek istihdam 4 milyon 438 binle ekimde oluştu. Fark yüzde 6.

 İnşaatta en düşük 962 binle şubatta, en yüksek 1 milyon 430 binle temmuzda istihdam yaratıldığı görüldü. Fark yüzde 49.

Hizmetlerdeki istihdam en düşük 10 milyon 194 binle ocakta, en yüksek 10 milyon 458 binle mayısta ortaya çıktı. Fark yüzde 3. Ancak hizmetlerde 2008 ve 2009 yıllarındaki eğilimin daha farklı olduğunu bir kez daha belirtelim.

Toplam istihdam en düşük düzeye 19 milyon 688 binle şubatta indi, en yüksek istihdam ise 21 milyon 693 binle temmuzda oluştu. Fark yüzde 10. 

İşsizlik oranı mayısta dip yapıyor

Daha önce de yazmıştık, işsizlik oranı istisnaları olmakla birlikte genel olarak her yıl şubatta zirveye çıkıyor, mayısta ise en düşük düzeye iniyor. İstihdam zirveye temmuzda ulaştığı halde, işsizliğin ona paralel olarak temmuzda en düşük düzeye inmiyor olması ise, işgücüne katılım oranının da temmuzda yükselmesinden kaynaklanıyor. Yaz aylarında çalışmak isteyenlerin sayısı da arttığı için istihdamdaki artışa rağmen işsizlik oranı temmuzda mayıstakinden daha yüksek oluyor.

Tüm yazılarını göster