İsrail’le kavgayı bitirme zamanı geldi mi?

İlter TURAN SİYASET PENCERESİ dunyaweb@dunya.com

Bekleyişler sona erdi. Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi ve Almanya’nın katıldığı İran ile nükleer görüşmeler bir çerçeve anlaşmasıyla sonuçlandı. Şimdilik genel ilkeler üzerinde anlaşılmıştır, uygulamanın nasıl yürütüleceğine ilişkin müzakereler ise sürecektir. Anlaşma yürürlüğe girince, İran’ın nükleer kapasitesini büyütmeye ve silah yapımına dönük eylemleri geçici olarak askıya alınmış olacak, anlaşma süresinin bitiminde yeni bir anlaşma yapılmazsa, İran tekrar silah yapımına yönelebilecektir. Süresi dolmadan anlaşmanın feshi mümkündür. Bu durumda anlaşmanın yine faydası vardır: İran’ın silah yapmak için gerek duyacağı süre bir yıl kadar uzamış olacaktır. 

Anlaşma dünyada genellikle olumlu karşılanırken, İsrail hükümeti sert tepki vermiştir. Başbakan Netanyahu ülkesinin ABD ile ilişkilerini bu yüzden sıkıntıya sokmuştur. İsrail neden bu kadar sert tepki veriyor? Zahiri sebep, İran’ın İsrail’i bölgede “yaşatmayacağını” ilanıdır. İsrail, İran nükleer silah yaparsa, bunu kendisine karşı kullanacağından endişe ettiğini söylemektedir. Ancak, bu iddia ihtiyatla karşılanmalıdır. İran’ın nükleer silahlarını İsrail’e karşı kullanması muhtemel değildir. Unutmayalım ki, İsrail de nükleer bir güçtür; kendisine yönelik saldırıya mukabele etme kapasitesine sahiptir. İran İsrail’e saldıracak olursa, kendisi de kabul edemeyeceği seviyede zarara uğrayabilir. İsrail açısından daha ciddi problem, İran’ın nükleer gücünün İsrail nükleer gücünü etkisizleştirmesidir. İsrail, savunma stratejisini bölge ülkelerinin nükleer güce sahip olmayacağı varsayımı üzerine kurmuş; varlıksal bir tehlikeyle karşılaşırsa, nükleer güce başvurabileceğini hesap etmişti. Bölgede nükleer tekele sahip olduğunun bilinmesi, İsrail düşmanları için bir caydırıcılık etkisi yaratıyordu. İran nükleer güç olursa, İsrail nükleer saldırıları karşılık görebileceğinden, bu etki zayıfl ayacaktır. 

İsrail’in bir endişesi daha vardır. Anlaşma nükleer alanla sınırlıdır. Orta Doğu’da şu anda cereyan eden “vekalet” savaşlarında İran fazlasıyla aktiftir. Bu ülkenin üzerinden ambargo baskısının kalkması, iktisadiyatının düzelmesi, “vekalet” faaliyetlerinin daha da yoğunlaşması olasılığını beraberinde getirmektedir. İran Orta Doğu’da istikrarı değil, nüfuz alanının genişlemesini amaçlıyor. Bu siyasetinin beslediği kavgalar ve istikrarsızlık, İsrail’i tehdit edecektir. 

İsrail’i rahatsız eden iki konu ülkemizi de rahatsız edecek niteliktedir. Nükleer İran uluslararası sistemde Türkiye’den daha güçlü bir konuma yerleşecektir. Bu tehdide karşı koymak için tek güvencesi NATO’dur ama Türkiye uzun vadede NATO’suz dünyayı da düşünmek zorundadır. Komşu ve bölge ülkelerindeki “vekalet” savaşlarından en çok etkilenen ve rahatsız olan ülke ise Türkiye’dir. Acaba İsrail’le kavgamızı bitirip, bazı konularda işbirliğini konuşma zamanı geldi mi, ne dersiniz?

Tüm yazılarını göster