İşi sahiplenmek veya sahiplenmemek (4)

Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ tandogan2007@gmail.com

“Kişi  gönlünü işe vermezse, yapacağı işten hayır gelmez.  Örneğin, eğer aşçı  ise, yemeği yenmez; müzikçi ise, müziği dinlenmez; terzi ise, diktiği giyilmez.”  demiştim. “Peki, insanların canı gönülden iş yapması neye bağlı?” diye sormuştum. Gallup Danışmanlığın bu konudaki “Employee Engagement” (Çalışan Bağlılığı) araştırmasındaki bulgulardan söz ediyordum.

Gallup bu araştırmasında işe bağlılığı gösteren, iş performansıyla doğrudan ilgili 12 faktör bulmuş. Çalışanlara 12  faktörle ilgili sorular  sorularak işe bağlılık durumlarını buluyorlar.Bu faktörlerden 9 tanesini irdelemiştim. (1-Benden ne yapmam beklenildiğini biliyorum.2-İşimi doğru yapmam için gerekli malzeme ve ekipmana sahibim. 3-En iyi yaptığım işi yapma fırsatına sahibim. 4-Son 7 gün içinde iyi yaptığım bir işten dolayı takdir aldım. 5-Amirim için önemli birisi olduğumu hissediyorum. 6-İşyerinde benim gelişmemi teşvik eden birisi var.7-İşyerinde görüşlerimin dikkate alındığını görüyorum. 8- Şirketimin misyonu/amacı yaptığım işin önemli olduğunu bana hissettiriyor. 9- İş arkadaşlarım, kaliteli iş yapma konusunda kararlılar.)

Bu hafta 12 faktörü tamamlayacağım.

10- İşyerinde çok iyi bir arkadaşım var.

Bir günün önemli bir kısmını işte geçirirsiniz. Bu süre içinde iyi anlarınız olur, kötü anlarınız olur. Bazen sorunu evden getirirsiniz, bazen de sorun işyerinde oluşur. Bu durumda dertleşecek birisini ararsınız. Ya da tersi; sevincinizi paylaşacak birisini ararsınız. Belki sevicinizi paylaşacağınız içten birisini bulmak, dertleşecek birisini bulmaktan daha zordur.Eğer kişi “Ne biçim bir yer burası? Böyle bir “Allahın kulu” yok” diyorsa o işyerine bağlılık zor olur. Kişi, dal budak salacak bir  ilişki zemini bulamamış demektir. Böyle bir  işyerindenayrılması daha kolaydır.

Şöyle bir düşünün. İşyerinizde yarenlik edeceğiniz çok iyi bir arkadaşınız var mı?  Çalışanlarınıza dostluklar geliştirecekleri, yarenlik edecekleri ortamlar yaratıyor musunuz?

11- Son 6 ay içinde benim gelişmem konusunda birisi benimle konuştu.

Şöyle bir iş yerinde çalıştığınızı düşününüz: Çalışıyorsunuz, hep çalışıyorsunuz; ama kimse size gelişmeniz hakkında kimse sizinle muhatap olmuyor. Uzuyor musunuz, kısalıyor musunuz; kimse size geri-bildirim vermiyor. (Bazılarının, “Düşünmeme gerek yok, ben böyle bir yerde çalışıyorum” dediklerini duyar gibiyim. (!). Demek ki, gelişmeniz mercek altında değil; kimsenin umurunda değilsiniz. Böyle bir yerde yaptığınız işi sahiplenir miydiniz?

İşletmelerde yapılan performans değerlendirme görüşmeleri bu boyuta yöneliktir. Performans değerlendirme görüşmesinde kişiye gelişmesi hakkında bilgi verilir.

Şöyle bir düşünün. Son 6 ay içinde birisi size gelişmeniz hakkında bir görüş bildirdi mi? Peki siz çalışanlarınıza onların gelişmesi ile ilgili bildirimde bulundunuz mu?

12-Geçen yıl öğrenme ve gelişme fırsatlarım oldu.

Kişi nasıl işe girer? İşveren, işe alacağı kişinin sahip olduğu beşeri sermayeyi gücünün yettiğince ölçer, biçer; beğenirse işe alır. Ancak kişinin beşeri sermayesi zaman içinde bir yıpranmaya maruzdur. Değişim rüzgarı kişinin bazı becerilerinin değerini siler süpürür. Kişi, piyasada tutunabilmesi için yeni bilgiler, yeni beceriler elde etmesi gerekir.

Eğer kişi, “Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur” mantığı içinde hep aynı şeyleri yapıyor, beşeri sermayesine yeni bir  şeyler katamıyorsa tehlike çanları çalıyor demektir.Beşeri sermayenizi su kaçıran bir depo gibi düşününüz. Bu kaçağın miktarı, bulunduğunuz sektöre göre değişir. Ama her zaman bir kaçak vardır. Bu nedenle deponun boşalmaması için hep eklenti yapmak zorundasınız.

Bir işveren olarak düşününüz. Çalışanlarınızın beşeri sermayelerini tüketmesine seyirci mi kalıyorsunuz? Onlara yeni şeyler öğrenme ve gelişme fırsatları sağlamayı sistematik hale getirdiniz mi?

Sonuç

“Devir değişti, yeni nesil bizim gibi işe bağlı değil. Hep gözleri kapıda, aldıkları maaşta” türünden konuşmalar yapıyor musunuz? O zaman bir de aynayı kendinize döndürüp, iğneyi kendinize batırınız; öz eleştiri yapınız. Dört haftadır sora  geldiğimiz sorulara bakalım ne cevap veriyorsunuz..

Tüm yazılarını göster