İşadamı geriye bakarak değil, ileriye bakarak iş yapar. Geride olan biteni biliyoruz. Ama ileride olacak bitecekler konusunda rivayet muhtelif. Bazıları felaket senaryosu çiziyor, bazıları iyimser konuşuyor.
İşadamı risk taşır. Riski hem kendi sermayesidir, hem kredibilitesidir, hem de istihdam yükü, yatırımıdır.Yanlış oyuna girdiğinde bütün bunları kaybeder.
Sırtında yumurta küfesi olmayanlar, kolaylıkla dışarıdan gazel okurlar: KorkmaÖYoluna devam etÖ Üretimi kısmaÖ İşçi çıkarmaÖ Fiyatları düşürÖ İhracata yönelÖ
Bunları söylemek kolay, yapmak zordur.
Her işadamının içinde bulunduğu şartlar farklıdır. İşadamlarının tamamı için geçerli bir başarı reçetesi yazılamaz.
2009 yılının özellikleri olacağı bir gerçektir. Yılın başındaki zor şartların yılın sonuna doğru düzelmesi olasılığı yüksektir.
Ama işadamı, yılın başında 1) İç ve dış talebi bilemiyor, 2) Döviz fiyatınının ne olacağını bilemiyor, 3) Faiz oranlarını bilemiyor, 4) Enerji girdilerinin ve diğer girdilerin fiyatını tahmin edemiyor, 5)Kredi sisteminin nasıl çalışacağını bilemiyor, 6) Hükümetin ne gibi düzenlemeler yapabileceğini bilemiyor.
İşte bu bilinmeyenler yumağı içinde bugün 2009 yılı için düğmeye basmak durumunda.
Düğmeye basmasa çark duracak. Çark durduğunda bir daha çalıştırmak çok zor.
Bugün her büyüklükte işletmede karar mevkiinde olanlar için çok zor bir gün.
Ne yazık ki hükümet bu konuklarda işadamlarına bilgi veya güven vermeyi ihmal ediyor.
Hükümet ve diğer partiler için öncelik mahalli idare seçimleri oldu.
Tabii ki mahalli idare seçimleri önemlidir. Ama Türkiye'nin ekonomisi, geleceği çok daha önemlidir.
Son yıllarda yeterince sanayi yatırımı yapılmadı. Eski büyük yatırımların çoğu özelleştirme ile yabancılar tarafından satın alındı. Kalan az sayıda sanayi tesisimizin ve özellikle Anadolu'nun her yanında yeni yeni filizlenen KOBİ'lerin bu kriz rüzgarında devrilmemesi bu ülke için büyük önem taşımaktadır.
Sanayin ve KOBİ'lerin yoğun faaliyet gösterdiği şehirlerden gelen olumsuz haberler, trafik kazaları kadar bile ilgi görmüyor.
Ankara'da bütçeler yapılıyor. Bütçe ödenekleri artırılıyor. Vergi düzenlemeleri yapılıyor. İşçi ücretlerinde kaçağı önlemek için işçi ücretlerinin bankalara yatırılması uygulaması başlatılıyor.
Eğer işadamı üretim yapamıyor ise nasıl işçi çalıştıracak, işçisine nasıl para ödeyecek, her ay işçi ücretinin netini bankaya işçi hesabına, kalanını vergi hesabına nasıl yatıracak?
İşadamı o vergileri yatıramaz ise hükümet kamu personeline maaşlarını nasıl ödeyebilecek. Makam arabalarının benzin parasını nereden bulacak ?