İş akdi feshinde işyerinin dikkate alması gereken kriterler

Ali YÜKSEL YARGITAY KARARLARI aliyuksel@aliyuksel-hilmiozalp.av.tr

Av. Cihan AVCI

www.ishukuku.org

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 11.12.2006 gün ve 2006/24963 E. sayılı kararında birleşmeden kaynaklanan işgücü fazlalığından ötürü işverence yapılacak fesih işlemlerinde işverenlerin dikkat etmeleri gereken birtakım kaideleri göstermiştir. Gerçekten de Yargıtay'ın kararında değindiği bu kaideler işverence yapılan işyeri ve işletmeden kaynaklanan geçerli nedene dayalı fesihlerin sıhhati için son derece büyük önem arz etmektedir. Uygulamada işverenlerin özellikle bu kaidelerden haberdar olmaması sebebi ile haksız uygulamalar yaptıkları ve işten çıkartılan işçilerin davalar açıp kazandıkları gözlenmiştir. Bahse konu kararda davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek işe iadesini talep etmiştir. Davalı işveren ise işyerinin birleşme nedeni ile devrinden sonra işgücü fazlalığı ortaya çıktığını, sendika ile yaptıkları görüşme sonucunda gönüllü olarak ayrılmak isteyenler ile emekliliğe hak kazananların öncelikle işten çıkartılmasına karar verildiğini, iş akdinin feshinde sendika ile yapılan toplantıda alınan kararlara harfiyen riayet edildiği iddiası ile feshin geçerli nedene dayandığını bu nedenle de davanın reddini talep etmiştir. Yerel mahkeme davacı talebini kabul etmiştir. Yargıtay önüne gelen bu olayla ilgili olarak öncelikle yapılması gereken işin; birleşme nedeni ile iş gücü fazlalığının doğup doğmadığının belirlenmesi, daha sonra iş sözleşmesi feshedilen işçilerin seçiminde dikkate alınan kriterin objektif ve genel olarak uygulanıp uygulanmadığının tespiti olduğunu belirtmiştir. Yargıtay işgücü fazlalığı nedeni ile iş akdi feshedilen işçilerin seçiminde dikkate alınacak kriterlerin hukuken korunabilir olması, objektif ve genel olmasını yeterli görmüştür. İncelememize konu Yargıtay kararı her ne kadar birleşmeden hasıl olan işgücü fazlalığı sebebine dayalı geçerli fesihleri incelemekte ise de yapılan değerlendirmeler küçülmeden ötürü yapılacak geçerli nedenle fesihlerde de dikkate alınabilecektir. Kararda da açıklıkla ifade edildiği üzere işgücü fazlalığının doğmasından ötürü yapılacak geçerli nedenle fesihlerde iş akdi feshedilecek işçilerin tayininde dikkate alınan bir kriterin var olması büyük önem taşımaktadır. Burada üç mesele üzerinde durmak gerekir. Birinci mesele hangi hal ve şartlarda işgücü fazlalığının oluşmuş olacağıdır. Yargıtay işgücü fazlalığının tespiti için işyerinin mahalinde keşif yapılmasını ve bu keşifte biri işyerinin faaliyet konusunda uzman, biri hukukçu, biri mali müşavir olan bilirkişi kurulunun hazır bulunmasını, kuruldan iş gücü fazlalığına dair rapor alınmasını gerekli görmüştür. İkinci mesele ise işgücü fazlalığından ötürü yapılacak geçerli nedenle fesihlerde işten çıkartılacak işçi tespitinde dayanılan bir kriterin olmasıdır. Bu noktada bir ispat sorunu söz konusu olabilir. İşverenlerin işten çıkartılacak işçilerin seçiminde bir kritere dayandıklarını ispat edebilmeleri için işyerinde bu kriteri ilanen tebliğ etmeleri en makul yoldur. Aksi takdirde işten çıkartılacak işçilerin tayininde bir kritere dayanıldığı ispat edilemeyecektir. İncelememize konu olayda işveren bunu sendika ile yaptığı görüşme tutanağı sayesinde ispatlamıştır. 3. mesele ise dayanılan kriterin objektif, doğru, hukuken korunabilir ve genel olması meselesidir. Bu noktada da bir değerlendirme sorunu vardır. Ancak bu değerlendirme sorununun cevabı da esasen yine incelememize konu Yargıtay kararında saklıdır. İşveren işgücü fazlalığı sebebi ile bir kısım işçinin iş akdini feshedecekse öncelikle gönüllü olarak ayrılmak isteyenlerden başlamalı, bunlardan sonra hala işgücü fazlalığı varsa bu defa da emekli olarak çalışan kişileri işten çıkarmalıdır.    

Tüm yazılarını göster