İranlı kadınlar şarkı söylemek istiyor

DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

İranlı şarkıcı ve besteci Sara Najafi bundan üç yıl önce İran'da konser vermeye karar verdi. Bu o kadar cesur bir karardı ki bir çok kişi Najafi'nin çılgın olduğunu düşündü. 

Konser, bir tür "kadın sesi festivali" olacaktı ve sadece İranlı değil, Fransız ve Tunuslu sanatçıların da seslerini duyuracaktı. 

Son 35 yıldır İran'da böyle bir durum söz konusu olmadı. Bunun nedeni 1979 yılında gerçekleşen İslami devrimin ardından, kadınların kamuya açık alanlarda solo şarkı söylemelerinin yasaklanmış olması.
Najafi'nin solo şarkı söylemi girişimi, 2009 başkanlık seçimleri sonrasında kitleleri sokağa döken Yeşil Hareket'ten esinlendi aslında. 

Najafi, The Guardian'a, "Yeşil Hareket aklıma müzik hakkında yeni bir fikir gelmesine neden oldu. Sonuçta, bu hareket için müzik yapmak istedim" diyor. İranlı sanatçının bu festival için seçtiği kadın isimleri de İranlı otoritelerin tepki vereceği cinsten. Arap Baharı sırasında bir tür marş haline gelen şarkının sahibi Tunuslu Emel Mathlouthi bu isimlerden birisi.

Sara'nın erkek kardeşi, film yapımcısı Ayat Najafi de, bu süreçte kız kardeşine destek vermeye ve yaşananları bir belgeselde toplamaya karar vermiş.

Ama Najafi İran'da pek sevilen bir isim değil. Bunun nedeni 2008 yılında, futbol oynamak isteyen İranlı kadınlar hakkında bir belgesel çekmiş olması. Najafi, şu sıralar Almanya'da yaşıyor. 
Sara'nın şarkı söylemek adına yaşadıkları ise daha çok gizli kamera ile kaydedilmiş. 

Ülkesi Olmayan şarkı

Belgeselin adı "No Land's Song", yani Ülkesi Olmayan Şarkı. Belgesel, İslami devrim öncesinde, İran'daki kadın şarkıcıların hikayelerini ve Sara'nın yeninden şarkı söylemek için verdiği mücadeleyi anlatıyor. 

Sara Najafi, İran Kültür Bakanı ile yaptığı görüşmelerin ardından, şarkı söyleme projesine yönelik umudunu kaybediyor. Fakat daha sonrasında, eskiden İran'da şarkı söyleyebilmiş olan kadınlarla konuştuktan sonra, yeniden mücadeleye devam etmeye karar veriyor. 

Najafi, bu süreçte çok fazla tehditle karşılaştığını ifade ediyor. Hatta eski Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejat'a yakın kurumlar tarafından "İran'da devrim yapmaya hazırlanmakla" suçlandığını bile söylüyor. 
Tüm bu çabaların sonucunda, şov gerçekleşiyor. Bunun en büyük nedeni şüphesiz Fransız şarkıcıların da olması ve İran hükümetinin dünyaya kötü bir imaj vermeme kaygısı. 

İranlı kadınlar, bu fırsatın hayatlarında bir kez ellerine geçen bir fırsat olduğunun farkındalar. Zaten İran genelinde çok fazla insan bu şarkıları duyabilmiş değil; nitekim İran medyası şarkılarla hiç ilgilenmedi. 

Öte yandan No Land's Song isimli belgesel henüz İran'da gösterilmedi. Gösterilme umudu da pek yok aslında.
Sara Najafi ise, mücadelesinin devam edeceğini söylüyor; çünkü bir gün özgürce şarkı söyleyebileceği umudunu hiç kaybetmiyor. 
 

Tüm yazılarını göster