İran ambargosu ciddileşiyor

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Batılı ülkeler   İran ile ekonomik ilişkilerini giderek kesiyor.

-ABD bu konuda ciddi.

-Diğer Batı'lı ülkeler ABD kadar işi ciddiye almasa da   ABD ile ilişkileri bozmamak için   İran ile ilişkileri kesiyor.

Bu gelişmeler Türkiye için hem fırsat, hem tehlike demektir.

Fırsattır. Türkiye komşu İran ile ticari ilişkilerini   hızla geliştirebilir. Bu ortam Türkiye için kalıcı bir   ihracat fırsatı yaratabilir.

Tehlikedir. Türkiye fırsatı değerlendirme arayışın da önce ABD'nin sonra ABD'yi destekleyen Batı'lı ülkelerin pazarlarını kaybedebilir.

Türk ekonomisi ABD ve ABD'yi destekleyen Batı ülkelerine ekonomik ve finans cephelernden  ve askeri nedenlerle bağımlıdır.

Ekonomik yönünden bağımlıdır. İhracatın yüzde 50'si Batı pazarlarına gidiyor.

Finans yönünden bağımlıdır.   Batı finans piyasaları   Türkiye'yi boykot eder ise, cari açık finanse edilemez.

Askeri nedenlerle bağımlıdır. ABD ve Batı ülkeleri   İran ile ilişkiler nedeniyle askeri araç,gereç ve yedek parça sevkiyatını durdurur ise Türkiye çok zor durumda kalır.

Bütün bunların dışında Batı'nın İran nedeniyle Türkiye'ye   tedbirler uygulaması, Türkiye'nin batı'dan dışlanmasını hızlandırabilir.

Burada Türkiye   İçin İran'ın öneminin farklılığı öne çıkmaltadır. İran Türkiye'nin komşusu. Türkiye içn önemli pazar.Türkiye İran'dan gaz alıyor.

ABD ve Batı ülkeleri için ise İran ile ekonomik ilişkiler   göreceli olarak önemli değil.   İran ilişkileri   göreceli olarak küçük.

Alman Radyosu'nun ( dw) Türkçe servisinde dün yayınlanan bir   haber ilgi çekici idi.Alman şirketleri İran'a sırtını dönüyo   başlığını taşıyan haber şöyle idi:

ABD'nin İran'a tartışmalı nükleer programına ilişkin aldığı yaptırım kararı, uluslarası bir çok şirketi seçim yapmaya zorluyor. Şimdi Avrupalı birçok şirket gibi Almanya da İran'a sırtını dönüyor.

200 milyon euro kazanmak uğruna 5 milyar euro kaybetme riskini göze almak. Sadece Almanya'nın değil dünyanın önde gelen çelik devlerinden olan Tyssen- Krupp, bu büyük kumarı oynamadı ve ABD'de yaptığı devâsa ciroyu tehlikeye atmamak için İran'la yaptığı ticareti askıya aldı. Aksi halde ABD'nin hışmına uğrayıp, hayatî bir risk altına girebilirdi. Daha önce de Siemens, Allianz ve Linde gibi gibi Alman şirketleri aynı gerekçelerle İran'a sırtlarını dönmüştü.

ABD Başkanı Barack Obama, yabancı şirketleri seçim yapmaya mecbur kılarak, İran'la mı ABD ile mi ticaret yapacaklarına karar vermelerini talep etti. Bu, ABD'nin İran'a uyguladığı ilk yaptırım olmasa da şüphesiz en ağırlarından biri. Öyleki, ABD Maliye Bakanlığı, 20 İran enerji şirketini ve 16 bankayı "kara listeye" dâhil etti. "

Alman radyosunun haberine göre, ABD   başka ülkelerin   İran ile   ticaret yapmalarına  engel oluyor ama Amerikan malları, yaptırımlara rağmen yine de İran'a ulaşmaya devam ediyor. Tüm yasaklara rağmen Coca- Cola'   İran'da  her yerde satılıyor.

New York Times  de yayınlanan bir  habere göre ise ABD hükümeti, İran ile ilişkileri olan şirketler ile son on yılda, en az 100 milyon dolarlık sözleşmeler yaparak, kendi koyduğu yasakları -dolaylı yoldan da olsa- yine kendisi ihlal etti.

Tüm yazılarını göster