İnternet sayesinde

Faruk ŞÜYÜN ODAK kitap@dunya.com

Geçen hafta bu köşede Adana'daki kitap fuarından ne kadar umutlu döndüğümü yazmış, bu duyguyu doğuran gözlemlerimi ve yayın dünyası ile ilgili rakamları yansıtmıştım... Bugün, konuya internet ve kitap dünyasıyla devam etmek istiyorum... Öncelikle bilgiye çabucak ulaşabilmek için her gün eve koştura koştura kitaplar götürdüğümü, onları hemen raflara dizdiğimizi söylemeliyim... Eve kitap taşımam, çok uzun yıllar öncesinden gelen ve bugün artık ritüele dönüşmüş bir çaba... Ama son yıllarda raflarda tozlanan bu kitapları eskisi kadar karıştırmıyorum.. dersem tam ifade etmiş olmam… Çünkü, gerçek ve doğru bilgi, yüzyıllardır olduğu gibi, bugün de kitapların sayfalarında gizli.. ama o bilginin hangi kitapta olabileceğini bulmanın kolay yolu var: İnternet…

Yanımdan hiç ayırmadığım (Asus'un geçtiğimiz sene Nisan ayında çıkardığı ilk tablet modeli olan) Asus Eee Pad Transformer'ımda (en son sürüm işletim sistemi Ice Cream Sandwich'i yani Android 4.0'u heyecanla bekliyorum, Şubat içinde kullanabilecekmişiz) araştırmak istediğim konu ile ilgili anahtar sözcükleri yazıyorum ve binlerce yol çıkıyor ona ulaşabilmek için.. İşte bu noktada hemen kütüphaneye dönüyorum ve o bilginin olduğu "güvenilir kaynak" olan kitabın hangisi olduğunu internetten öğrendiğim için onu "araştırma zahmeti"ne girmeden koyduğum raftan çekip alıyor, okumaya başlıyorum…

1990'ların içinde tanıştığım interneti neredeyse yirmi yıla yakındır kullanıyorum.. bilgiye hızlı bir biçimde ulaşmanın keyfini yaşıyorum…

Ama ne yazık ki oldukça geniş bir kesim tarafından internet, bugün yalnızca oyun oynamak, kâğıt kalemle yazma uğraşından kurtularak kısıltılmış anlamsız sözcüklerle mesajlaşmak veya kolay bilgiye ulaşmak (böyle edinilen bilgiler çoğunlukla yanlış oluyor) için kullanılıyor; istenmeyen sonuçlar ortaya çıkınca da suçlanıyor… Kısıtlamalar getirilmeye çalışılıyor... Yasaklar bir çözüm olarak görülüyor...

"Okullar olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdik" ünlü sözü yeniden gündemde sanki!.. Suçlu internet mi? Tabii ki hayır, bu kadar kaza oluyor, suçlu otomobiller, otobüsler mi?.. Niye kimse araçları sansürleyelim, demiyor!

Merak ediyorum matbaa icat edildiğinde, yani, bilginin geniş kitlelere ulaşma şansı ortaya çıktığında bu tartışmalar yapılmış mıydı? Bugün, hâlâ bilgiye kitap yolu ile ulaşabiliyorsak, bu ne muhteşem bir şans bizler için...

Ama matbaa da bize çok geç gelmedi mi?! Ondan sonra da kitaplar birer suç aleti gibi görülmedi mi? Geniş kitlelerin herhangi bir yolla bilgiye ulaşmasından, seslerini duyurmalarından korkulmuyor mu?

Şu bir gerçek ki, ben internetle kitabı birlikte kullanmaktan son derece memnunum… Müthiş zaman kazanıyorum.. tabii okumak için de geniş vakitler kalıyor… Ve sonuçta, bu sayede yalnızca istediğim kitapları okuyorum...

Çok daha bilinçli kitap okurları oluştuğunu da düşünüyorum yine internet sayesinde… Çünkü, internetten yararlananlar kitapçıya gittiklerinde, hangi kitabı satın alacaklarını bilmeleri konusunda daha fazla şansa sahipler…

Bugün, Türkiye'de milyonlarca kişi internetten faydalanıyorsa, bunun yayın dünyasına da desteği oluyordur/olacaktır mutlaka… O ünlü Amazon'dan sipariş edilen kitap miktarını düşünecek olursak; ülkemizde internet yoluyla kitap satışlarının her geçen gün arttığını göz önüne alırsak; elektronik kitap satışlarının fiziksel kitapları geçtiğini bilirsek bu yolla yeni okur kitlelerinin oluştuğunu  varsaymamamız için, hiçbir neden yok…

Önemli olan, "araç"ı nasıl kullanacağımızı bilmek… Kötü kullanılan internet, kötü kullanılan bir otomobil gibidir… Nasıl ulaşım araçları iyi kullanıldıklarında bizleri dünyanın dört bucağına götürüyorlarsa, internet de öyle taşımaktadır…

Üzerine bir de oradan tespit edilen kitapları okumanın lezzeti eklenince…

Bu hafta da kitaplar hiç eksik olmasın raflarınızdan ve tabii ki lütfen onları okuyun.. dedim ya, internet sayesinde o kadar okuma zamanı kazanıyorsunuz ki...

Tüm yazılarını göster