İnsan ve makine

Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ tandogan2007@gmail.com

Bir yarışma

Geçtiğimiz günlerde Amerika Birleşik Devletleri'nde önemli bir yarışma yapıldı. Bu, Jeopardy (Riziko) denen bir TV programı idi. Üç yarışmacı, Brad Rutter, Ken Jennings ve Watson yarıştı.

Jeopardy, geçmişi 1964 yılına kadar giden ilginç bir yarışma. Yarışmacılara tarih, güzel sanatlar, popüler kültür, spor, coğrafya ve benzeri konulardan sorular soruluyor. Soru sorulma biçimi

de ilginç. Yarışmacıya ipuçlarını içeren bir tanım veriliyor. Yarışmacı bu tanıma karşı gelecek cevabı soru biçiminde soruyor.

Yarışmayı Watson kazandı. Rakipleri öyle yabana atılır cinsten değildi. Rakiplerinden Jennings bu yarışmayı 74 kez üst üste kazanmış bir  şampiyondu. Diğer yarışmacı Brad Rutter da 3.3

milyon dolar kazanarak bir rekora imza atmış birisi idi. Ama Watson kazandı. Yarışmanın yapıldığı üç gün boyunca Watson 77,147 dolar, Jennings 24.000 ve Rutter 21.600 dolar kazandı.

Watson'un becerisi

Sonuçta kazanılan paralar o kadar büyük rakamlar değil. Her gün dünyada benzeri yüzlerce yarışma yapılıyor. Peki bu yarışmanın ilginç tarafı neydi? Söyleyeyim; yarışmayı kazanan, Jennings

ve Rutter gibi bir fani değildi. Watson bir bilgisayardı. İnsan ile bilgisayarın karşılaşması ilk değil. Bundan 14 yıl önce “Deep Blue” denen bilgisayar da dünya satranç şampiyonu Gary Kasparov

ile karşılaşmış ve onu yenmişti. Peki Watson'un zaferi ile Deep Blue'nun zaferi arasında ne fark var? Satranç, kuralları belli olan derli toplu bir oyun. Jeopardy yarışması ise daha karmaşık bir

şey. Sadece ansiklopedik bilgiye dayanmıyor. Watson, konuşma dilini anlama, belli bir akıl yürütme, çok açık olmayan ifadeleri çözme, hatalı cevaplardan öğrenme ve risk alarak karar vermeyi

de içeren bir beceri sergilemiş.

Watson'un geleceği

Watson, IBM'in yapay zeka konusundaki büyük araştırma projesi. İsmini, firmanın ünlü yöneticisi Thomas J. Watson'dan almış. Watson sadeceyarışmalara mı katılacak? Watson'un kullanılma

alanları geniş olacağa benzer. IBM, Colombia ve Maryland üniversiteleri ile işbirliği yapıyor. Watson tıpta hastalık teşhisinde doktorlara yardımcı olarak kullanılacak. Ayrıca uzmanlar

Watson'u kullanan, alışveriş merkezlerinde müşterilere karar verme ve teknik destek konusunda yardımcı olacak sistemler üzerinde çalışıyorlar.

Bir yorum

Endüstri devrimi ile makineler kas gücünün yerini almaya başladı. Teknolojiyi ekmek paralarına tehlike olarak gören tekstil ustaları 1811 ve 1812 yılında İngiltere'de ayaklanmıştı. Bu sosyal

hareket adını liderinden, Ned Ludd'tan, alarak Luddites olarak anılır. Tekstil emekçileri tekstil fabrikalarını basarak makineleri kırıp dökmüşlerdi.

Ama gördük ki, teknoloji yeni işgücü taleplerini ortaya çıkardı.

Mavi yakalılardan sonra teknoloji şimdi de bilgi işçilerinin(Knowledge worker) yakasında. Enformasyon proses eden, konuşan, konuşulanı anlayan bilgisayarlar insanın yaptığı bazı işleri yapacak,

işleri kolaylaştıracak. Belki bazı bilgi işçilerini  işinden edecek. Ama bilim-kurgu filmlerindeki fantezilerin tümüyle gerçekleşeceğini, bilgisayarın insanın yerini alacağını sanmam. Çünkü

insan doğanın bir harikası, mükemmel bir sistem. Evet, ne kadar gelişse de insanoğlunun tam yerini alacak bir makine henüz çıkmadı. Ancak tersi gerçekleşti . Bazı insanlar makinenin yerini

almış durumda. Örneğin, önergelere genel başkanlarının istediği biçimde, hiç düşünmeden, elini vicdanına koymadan el kaldıran milletvekilleri bu sınıfta sayılabilir.

Tüm yazılarını göster